1. HABERLER

  2. GÜNCEL MEDYA

  3. Ak Parti bu gerçeği artık görmeli!
Ak Parti bu gerçeği artık görmeli!

Ak Parti bu gerçeği artık görmeli!

Yazarımız Mehmet Şener, yine gündem yaratacak bir yazıya imza attı.

A+A-

Erzurum Güncel- İşte o çok konuşulacak yazı...

Galiba birilerine, “Mehdi geliyor, Tayyip gidiyor!” denilmiş olacak ki, herifçioğulları alenen meydan okumaya başladı…

Asıl soru şu: “Bu eyyamcılara bu cesareti veren hangi gelişmeler oluyor?, Erzurum nasıl bir savrulma içinde?”

O makama gelebilmek ve de o koltuğa oturabilmek için öpmedik el, yalamadık ayak bırakmayan kimi eyyamcı soytarılar, bugün sanki de kendilerine “gaipten haber gelmişçesine” artık “kulvar” değiştirme ihtiyacı duydular!

Zahir, yakında kurtarıcı bir Mehdi’nin geleceğini, böylelikle Tayyip’in de artık bugün yarın gideceğine inanıyorlar!

Böyle olmamış olsaydı eğer…

Bu, İblis yamağı çanak yalayıcılarının kolay kolay iktidara çemkirmeleri, hele hele de alenen vatandaşı AK Parti’ye karşı kışkırtmaları mümkün olamazdı.

Saklamıyorlar bile göstere göstere yapıyorlar…

Eğer safa yatmıyorsanız, “ben görmedim” ya da “ben duymadım” demeniz mümkün değil.

Hangi devlet kuruluşuna giderseniz gidin, kamu adına iş yapan ve bundan bir iki yıl öncesine kadar son derece pozitif olan memurlar, yöneticiler ve en önemlisi de müdürler, neredeyse vatandaşı dövecek durumda!

Hakaret, aşağılama, (eski alışkanlık olan) “bugün git yarın gel” tavrı, yeniden kamunun alamet-i farikası haline geldi!

“Ben sizi kapının önüne koydum, siz AK Parti’ye ya da milletvekillerine gitmekle beni kararımdan vazgeçireceğinizi mi zannettiniz. Haydi vekilleriniz gelsin sizi kurtarsın da göreyim” diyen bölge müdürünü mü sorarsınız…

Müdürü olduğu liseye lazım gelen mutfak malzemesini sırf bir gece Samsun’da pavyonda eğlenmek uğruna Erzurum’dan almak yerine Samsun’dan alan lise müdürünü mü sorarsınız…

Vatandaşı devlet kapısından kovan ve bunu yaparken de pis pis sırıtan şarlatan müdürleri mi sorarsınız…

Şimdilik açıkça söyleyemiyorlar ama, (yakında haykıracaklar) “Tayyip gelsin sizi kurtarsın” demek istiyorlar!

Bozuk saatin bile günde iki kere doğruyu göstermesine rağmen, ne hikmetse bütçesi belediyenin birkaç katı olan bir devlet kurumunda, ihalelerin hep aynı kişiye verilmesi ve o aynı kişinin de ne hikmetse bir tarikat mensubu olmasını mı sorarsınız…

(Biliyorum bu ifademden ötürü bir vekilimiz acayip derecede benden ifrit oluyor ama, o vekilimiz de görecek, nasıl ki FETÖ konusunda günün sonunda ben haklı çıktıysam, bu itirazımda da haklı çıkacağım. Ama ilk defa bir konuda yanılmayı çok isterim. Çünkü Türkiye bir kez daha 15 Temmuz benzeri bir kalkışmaya maruz kalmamalı. En önemlisi de benim iddiam ve talebim, liyakat, adalet, dürüstlük, marifet, samimiyet ve bilim. Bu ölçülere sahip olan kimseler bu devleti yönetirse eğer, inanınız ki ne en koyu bir dindar yarına çıkma endişesi duyar, ne de en şedit bir ateist, geceyarısı kapısının çalınmasından korkar.)

Adeta vicdan sahibi kimseler isyan etsin dolayısıyla da Tayyip Erdoğan’a sövüp saysın diye, şehir adına son sözü söyleme hakkını ileri derecede hacıyatmaz olan ve yarın FETÖ yeniden güçlense FETÖ’ye biat edecek bir adama bırakılmasını mı sorarsınız…

İktidar vekilleri bu söylediklerim için ne düşünüyor bilemem…

Kaldı ki onlar beni övsün diye de yazı yazmıyorum zaten…

Bazılarının canı sıkılabilir, hatta bana kaşlarını da çatabilirler, olsun…

Ben doğru bildiklerimi söylemeye  devam edeceğim…

Çünkü bazılarının ikbal adına savundukları doğrular ile benim maşeri vicdana bakarak savunduğum doğrular aynı değil…

Bu söylediklerimi AK Parti vekilleri ister kaale alır isterse , “Vatandaş bizim zerre kadar umurumuzda değil. Çünkü biz halkın değil Tayyip Erdoğan’ın vekilleriyiz. O bizi listeye koyduğu sürece nasılsa bu millet bize sorgulamadan oy verecek” diyecekler.

Sizi temin ederim ki sırf bu anlayış yüzünden, bugün bu ülkede Tayyip Erdoğan da AK Parti de ciddi biçimde örseleniyor.

Haram ekonomisi, sanayisi, tüccarı, işadamı, bankada mevduatı, borsada tahtası, rantiyede parası olmayan Erzurum…

Kimse kusura bakmasın, bugün Erzurum’daki  en baba yiğit tüccarının serveti, İstanbul Taksim’de İstiklal Caddesi’nde sigara ve çikolata satan bir büfenin altı aylık cirosuna tekabül eder!

O halde sizce de garip değil mi?

Niye şu “nanamuhtaç” Erzurum’da, bu millet bir de kamu eliyle sopa yiyip duruyor?

Besbelli ki pek muhterem vekillerimiz, hala işin siyasetinde; bu yüzdendir ki beyaz atının üzerinde bir rüzgâr gibi uçan yeni Mehdi’yi göremiyorlar!

İşin şakası bir yana…

Gerçek olan şu:

Erzurum’un vekilleri bazı şeyleri ya şaka niyetine dinliyor, ya da muhalefetin şoşartması diyor!

Çok umurunuzda mıdır bilemem ama, durum hiç de sizin sandığınız gibi değil…

Birileri vatanın (hem de devlet eliyle) altını inceden inceye oyuyor, bununla da yetinmeyip FETÖ’ye yeni alan açmak için kamuyu bir ceza aracı gibi kullanarak, habire milletin kafasını gözünü yarıyor.

Elde etmeye çalıştıkları sonuç şu:

Erzurum’da onlarca işadamı iflas etti, binlerce insan işsiz kaldı, devlet onlarca milyon vergi kaybına uğradı. Eğer bu bile yerel siyasetin gündeminde, filanca tarikata mensup uyduruk bir adamın bir kuruma müdür edilmesinden daha önemli olmadıysa, anlayın ki felaket davul zurna çalarak geliyor.

Erzurum yetişmiş insanını ve birikmiş sermayesini Batı’ya kaptıran beceriksiz bir tüccara benziyor. Bu şehir eskiden devletin ve milletin sınır boyundaki yürekli bekçisiydi.

Bugün ise Erzurum, yarına dair hiçbir beklentisi, hayali ve umutları olmayan insanların, birkaç tarikat mensubu kişinin elinde oyuncak olduğu bir sirke döndü. Tıpkı beş altı yıl önce FETÖ’de olduğu gibi…

Bazıları diyor ki, “Dün FETÖ’ye secde ediyorduk bugün de yeni bir menzil secdemiz olsun, ne fark eder!”

İşte bu Erzurum’dur ki kurtların çakallara boğdurulduğu şehirdir.

İşte bu Erzurum’dur ki, hiç ama hiçbir önemi olmayan dandikten bir finans kuruluşunun üzerinden kendilerine kahramanlık devşiren ucuz adamların şehridir.

İşte bu Erzurum’dur ki, bugün olmasa en geç yarın yeniden FETÖ’nün cirit atması için kamu eliyle her türlü zeminin hazırlandığı ve o zeminin yine kamu eliyle yeşertildiği bir şehirdir.

Bu şehir, ya şu tarikata mensupsunuz ya da değilsiniz diye karpuz gibi ikiye bölünen insanların acı çektiği, vicdan ehli kimselerin de bir seher vakti Reyhani gibi göçünü tutup sessiz sedasız kaçtığı bahtsız bir beldedir.

Tayyip gitsin de yerine isterse İblis gelsin!

Başka yerleri bilemem ama sayın vekiller bana kızacaksınız da, hiç kızmayın Erzurum o adamların planladıkları mecraya doğru gidiyor, haberiniz olsun.

Gerçi sizin nasılsa seçilmek gibi bir kaygınız yok, nasılsa aslolan listeye girmek…

İsterseniz olup bitenleri bir gözden geçirin, mesele hiç de sizin sandığınız gibi değil artık…

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum