Duvara tosladık…
Ülkede fiilen yönetim şekli değişirken yanı parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçerken; daha, darbelerini doğru dürüst soruşturmayan bir ülkeye demokrasi gelir mi? Demokrasiye geçişin birinci şartı; demokrasi dışı güçlerin devre dışı bırakılarak millet iradesinin tam sağlanmasıyla olur. Ama Ülke olarak, darbeleri soruştururken tam anlamıyla duvara tosladık… Darbelerle hesaplaşırken; elma ile armut birbirine karıştırılarak, suçlu suçsuz ayrımı yapılmadı. Toptancı bir soruşturmayla sonuç alınmaya çalışıldı. Bu bile şunu gösteriyor ki; aslında bu bir darbe soruşturması olmayıp, birilerini tasfiye yaparak onların yerini alma operasyonu olduğu. Kısacası; üzüm yemek değil bağcıları dövmek olduğu anlaşılıyor. Ayrıca: 2003 yılındaki tezkerenin hesaplaşması mı yapıldı? Yoksa darbeleri soruştururken yeni darbelerin zemini mi oluşturuldu? Başka ülkelerde, darbe soruşturulmasıyla; demokrasiye kapı aralanırken, bizde darbe soruşturulması yeni darbelere yol açılıyor ve yeni mağduriyetler ortaya çıkıyor. Gelinen noktada: Ergenekon soruşturması, “yok hükmünde” algılanırken; balyoz soruşturması etkisiz olmak için gün saymaktadır. Peki, bu soruşturmaların bu hale gelmesinde, suçlu; yürütme mi, yargı mı, yasama mı?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.