Erzurum Güncel - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin konuşma yaptı: ESENYURT'TA HAYATINI KAYBEDEN 11 İŞÇİ Milyarlarca liralık yatırım yapanların, alın teriyle geçinenlerin hayatını bu kadar ucuza saymalarını asla kabul etmeyiz. Ay sonu üç kuruş harçlık bekleyen yuvruları açıkta bırakmayız. Esenyurt'taki bu hazin olayın yakın takipçisiyiz. Müfettişlerimiz derhal harekete geçtiler. Bu olayda sorumluluğunu bulunanlar adalete teslim edilecektir. Bu hadiselerin tekrar etmemesi için tedbirleri sıklaştıracağız. Çalışma bakanıma da gerekli direktifleri verdim. Bir kez daha yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. İSRAİL'E SERT TEPKİ İsrail Gazze'de insanları öldürmeye devam ediyor. Şu ana kadar 23 Gazzeli kardeşim hayatını kaybetti. Bunlar Afganistan'da Kur'an-ı Kerim yakılmasıyla başlayan olaylar 16 Afgan'ın öldürülmesiyle sürüyor. Hem Gazzeli hem Afgan şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum. Filistin'de yavaş ama sistematik bir katliam sürdürülüyor. İşlenen tüm cinayetlerin insanlığın geleceğine dair umutları katlattığını ifade ediyoruz. Ortadoğu'da çocuklar katledilmeye devam ediyor. Umudumuzu muhafaza etmeye sürdüreceğiz. Biz dik durmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz. İsrail vatandaşları Filistinlilere karşı soykırıma karşı çıkmalı, devlet terörüne son vermesini istemeli. Bazı medya gruplarının Gazzeli direnişçileri militan olarak takdim etmelerini anlamakta zorlanıyorum. Onlar militan, terörist değil topraklarını korumak isteyen direnişçilerdir. SARKOZY'NİN TAVRI TEHLİKELİ Erdoğan konuşmasında Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye de mesaj verdi. Erdoğan, "Bu hassas süreçte bazı ülke devlet başkanlarının da son derece sorumsuz, tehlikeli tutum takındıklarını görüyoruz. Sarkozy 1915 olaylarını seçim malzemesi olarak gündeme getirdiğinde bunun ayrımcı bir girişim olduğunu ifade etmiştik. Sarkozy daha tehlikeli bir tavır izlemeye başladı. Fransa'da devlet başkanlığı seçimleri öncesinde bizzat devlet başkanlığı tarafından yabancı düşmanlığı pervasızca tahrik ediliyor. Ülkesindeki yabancılara yönelik tehdiktar açıklamaları, AB'nin evrensel değerlerini hedef alan son derece tehlikeli açıklamalardır. Fransa'da yabancı düşmanlığının sergilenmesi insanlık adına utanç verici bir gelişmedir. Seçim kazanmak uğruna yabancı düşmanlığını, islamafobiayı körüklemek çok büyük sorumsuzluktur" diye konuştu. 'ELMA ŞEKERİ POLİTİKASI' Erdoğan, Meclis'te kavgalı geçen 4+4+4 yasa teklifiyle ilgili olarak şunları kaydetti: "Maruz kaldıkları saldırılardan dolayı vekillere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. CHP'nin şiddete dayalı tahrikkar ve zorbalık üzerine kurulu muhalefetine değinmeden önce eğitime ilişkin birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Dikta rejimleri tarih boyunca eğitimi, okulları kendileri için bir kaynak olarak gördüler. Diktatörler için farklılık her zaman tehlikeli olmuştur. Okulları bir formatlama merkezi olarak görmüştür. 1940'lı yıllarda okulların kışla mantığıyla nasıl dizayn edildiğini, nasıl tek tip çocuk yetiştirme faaliyetinin yürütüldüğünü bu millet iliklerine kadar yaşadı. CHP bu ülkede Kur'an kurslarını kapattı. CHP bu ülkede camileri kapattı. Hayır desinler, belgeleri var. CHP milletin dinini öğrenmek için okuduğu en temel eserleri, Elif Ba cüzlerini yasakladı, toplattırdı. Bırakınız camileri evlerde dahi çocukların din eğitimi almalarının önüne geçildi. Evlerden toplanan kitaplar yakıldı. CHP kendi ideolojisi dışındaki her bilgiye engel koydu. Ezanı Türkçe okutma yarışına giren bu CHP zihniyeti değil mi? Ezanı farklı yapıya kaydırmak isteyen CHP zihniyeti değil mi? CHP Genel Başkanı ciddi gel-gitler yaşıyor. Buna bizde şöyle denir, Elma şekeri politikası. Partisi içindeki statükoculara da değişimcilere de elma şekeri dağıtmaya çalışıyor. Kendi partisinin genel kurulundaki dosyayı almayıp, tekme tokat ağzına burnuna vurarak dışarı atıyorlar. Dersim katliamıyla da gurur duyuyor musun? Yasakladığınız kitaplardan dolayı gurur duyuyor musun? Bu ülkenin kanaat önderlerini ipe çektiğiniz için gurur duyuyor musun? O çeteleri, mafyaları biz temizledik, hala temizliyoruz. CHP'nin geçmişi diye bir şey yoktur zira CHP bugüne gelemeyen geçmişte yaşayan bir partidir. 1940'ta kalmıştır. Demokratik parlamenter sisteme uyum sağlayamamıştır. Tek tip insan yetiştirmek istiyor, ellerinden geleni yapıyorlar. Bir yandan değiştik diyeceksin, bir yandan da 28 Şubat darbesinin en sert uygulamasına sahip çıkacaksın. "HANGİ DİLDEN ANLIYORSANIZ O DİLDEN..." Yemin etmeyiz dediler, tıpış tığış geldiler mi? Yeminlerini ettiler mi? Tütürdüklerini yalamanın verdiği eziklikle Meclis'i kilitlemenin derdindeler. Komsiyonu basarak milli iradeyi engelleyeceklerini sanıyorlar. Her 10 yılda bir müdahaleye, her 10 yılda bir müdahalenin cansuyu verdiği CHP'ye alışmışlar. Bugün karşılarında bir yerlerden telefon gelip, emirle adım atan hükümet yok. CHP'liler bunun şaşkınlığını yaşıyorlar. İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Milli iradeye, demokrasiye alışacaklar. Tankalrıyla, toplarıyla gelsinler diyor Kılıçdaroğlu. Bu ülkede tankla, topla ancak siz gelirsiniz. Çünkü siz bugüne kadar ancak tanklai topla geldiniz, millet iradesiyle gelemediniz. AK Parti iktidarına kadar CHP, Meclis'te olsun veya olmasın, bir şeye karşı çıktılarsa onu engellemişlerdir. CHP, bir yasayı istemediyse engellendi. Birisi çıkmış sizinle Genel Kurul'da he4saplaşacağız diyor. İfadeye bak .Hangi dilden anlıyorsanız o dilden. Türkiye'nin en çok satan gazetesi benim arkadaşımın 12 saat konuşan arkadaşın boğazına sarıldığını yazıyor. Meclis'te engeleyemediklerini, Danıştay'da, Anayasa Mahkemesi'nde engellediler, orada da olmadıysa demokrasi dışı güçleri çağırdılar. Ordu göreve, genç subaylar rahatsız dediler. AK Parti'nin kapatılması için ellerinden geleni yaptılar. Artık yağma yok. Biz yeter söz de karar da milletindir dedik. Hiç kimse kusura bakmasın, millet iradesini kimseye çiğnetmesin. Şimdi herkesi sokağa çağırıyor. Hiç olmazsa kışın yapma bunu, şöyle bahar gelsin. Sokak direnişine çağırarak anarşiye davetiye çağırıyor. Onlar şiddet çağrısı yapsın, biz milletin çizdiği istikamet doğrultusunda yürümeye devam edeceğiz. 28 Şubat'ta bu millete kesintisiz eğitim dayattılar. Pedagoljik kaygıyla değil ideolojik kaygıyla bunu yaptılar. İmam-hatiplerin, meslek liselerinin, Anadolu çocuklarının önünü kesmek için yaptılar. Çobanlıktan cumhurbaşkanlığına kadar yükselenler, başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin dedi. Biz bir mağduriyeti gideriyoruz. Yoksul çocukların önünü açmanın gayreti içindeyiz. CHP ne yaparsa yapsın, milletin dediği olacak, Meclis görevini bihakkın yerine getirecektir. CHP'nin milli iradeye ipotek koyduğu dönemler kapanmıştır. Komisyon ve alt komisyon yasa teklifini 91 saat 41 dakika görüştü. 342 konuşma yapıldı. 22 konuşmayı AK Parti'li üyeler yaptı. İmam hatip okullarını size açtırmayacağız demekten başka bir şey demedi. CHP Genel Başkanı komisyonu işgal etmeleri için milletvekilerine SMS ile talimat verdi. İşgal etmek için gelen milletvekilleri komisyonda yer bulmadılar, geç kalkmanın verdiği kızgınlıkla saldırdılar. Bütün şiddet eylemlerine rağmen teklif komisyonda kabul edilmiştir. Yönetimden çok MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. MHP, kendi tabanının istek ve arzularına gözardı ederek CHP'ye vagon olmuştur. Üniversite sınavına giriyorsa, kazanıyorsa bırak gitsin, önünü kesme.