“Günah evleri”
Biz bilmeyiz; “günah evlerini”, biz Anadolu çocuğuyuz. Sayın Dilipak yazdı bizde öğrenmiş olduk; meğerse bizden gidenler günaha bulaşmışlar haberimiz yokmuş. Yine aynı yazıdan öğrendiğimize göre; “rüşvete de bulaşmışlar ve makam sarhoşu da olmuşlar”. Anadolu’da bir söz vardır; “para adamı bozar”, gerçekten bozulmuşlar; ama kimin bozduğu hele belli değil. Para mı? Rüşvet mi? Makam mı? Galiba üçü de bozmuş bizim göçmen Anadolu çocuklarını. Yine yazıdan öğreniyoruz; “açmışlar,” bu üçüne; şimdi doymuş oldular. “Aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar.” Bende diyordum ki: Bu ülkede; her yerleşkede Cami var ve her camide imam var ve de bu imamlar durmadan vaaz veriyorlar… İnsanlar, yine üç şeye aç… Bu ülkede: Adını ve sayısını bilmediğimiz kadar vakıf, dernek, cemaat örgütlenmesi var… İnsanlar, yine üç şeye aç… Bu ülkede: Adını ve sayısını bilemediğimiz kadar dini yayın var ve her evde Kuran okunuyor… İnsanlar, üç şeye aç…. Demek ki biz toplum olarak insanlarımızı dağda ermiş hale getiriyoruz; şehre indiği zaman cebindeki buz erimeye başlıyor: Kadını, parayı ve makamı görünce; o zaman bu işte bir yanlışlık var… Suç, ne şehirde, ne makamda, nede parada… Yanlış olan; her şeyimizin, Çin malı olması…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.