1. HABERLER

  2. EGE

  3. Atatürk’ün bir günlük yanılgısı
Atatürk’ün bir günlük yanılgısı

Atatürk’ün bir günlük yanılgısı

İngiliz başbakan gibi tüm dünya Türklerin zaferden çok uzak olduğunu düşünüyordu. Ama yanıldılar!..

A+A-

Erzurum Güncel- İngiliz Başbakanı Yunan tahkimatını inceleyerek; “Türkler bu tahkimatı altı ayda geçebilirse kendileri ile iftihar edebilirler.” demişti. İngiliz başbakan gibi tüm dünya Türklerin zaferden çok uzak olduğunu düşünüyordu. Ama yanıldılar!..

KEçİöREN’DEKİ EV

25 Ağustos 1922 gecesi. Yani Büyük Taarruz’un başlamasına saatler var. Son değerlendirmeler yapılmış ve birazdan cepheye hareket edilecek. Kurmaylarıyla tüm hazırlıklarını tamamlamış olan Mustafa Kemal Paşa, Keçiören’de bir evde, yorgun gözlerle onların yüzüne bakar ve şöyle der: “Düşmana hücum haberini aldığınız zamandan itibaren hesap ediniz. 15. gün İzmir’deyiz!” O esnada herkes şaşkın bir şekilde birbirlerine bakar. Hatta pek çok kimse galiba çok yorgun diye içinden geçirir ve 15 güne ihtimal vermez.

6 SAAT YETTİ

26 Ağustos günü Mehmetçik, BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL PAŞA’nın emriyle 6 ayda aşılamaz denilen Yunan tahkimatlarını 6 saatte aşar ve önüne kattığı Yunan ordusunu İzmir’e kadar kovalar. Sonuçta Türk ordusu 9 Eylül 1922 tarihinde yani taarruzun başlamasından 14 gün sonra İzmir’e girer.

1 GüNLüK YANILGI

Mustafa Kemal Paşa yanılmıştır. Hatta Keçiören’deki evde yanında bulunanlara imalı şekilde yanıldığını ifade eder ve “Sadece bir gün yanılmışım ama bu kusur bende değil düşmanda” diye söyler.

Cevapların cevabı

Cumhuriyet’in ilanından sonra, İstanbul’da bir resepsiyon verilir. Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ataşeleri de davet edilir. Davet güzel bir şekilde devam etmektedir, fakat İngiliz ataşesi olan Binbaşı’nın bakışları Mustafa Kemal’in gözünden kaçmaz.
Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver Mustafa Kemal’e şöyle der:
- Paşam; kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa Kemal’in çanakkale’de babasını öldürdüğünü söyledi.
Bunun üzerine Mustafa Kemal şöyle der:
- Git sor bakalım babasının çanakkale’de ne işi varmış?

Büyük adam

Atatürk’ün öldüğü gün, İstanbul üniversitesi’nde ders okutan bir Alman profesörü, derse girdiğinde öğrencilerinin üzgün halini görünce, yüreği parça parça olmuş halde, üniversite rektörüne telefon ederek;
“- Bugün ders veremeyeceğim, ne yapayım dersiniz?” diye sordu…
Rektör, Alman profesöre, şu cevabı verdi:
- Sizin memleketinizde büyük bir adam ölünce ne yapılırsa onu yapın…
Rektörün bu sözlerine Alman profesörün cevabı şu oldu:
- Almanya’da hiç bu kadar büyük bir adam ölmedi…

Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint’ten, Mısır’dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.
Mustafa Kemal ATATüRK

Espri anlayışı

Espri anlayışınız, çoğu kez problemlerin çözümünü kolaylaştırır.
Espri anlayışınız, zekanızı keskinleştirir.
Espri anlayışınız, karşınızdakilere mesajlarınızı kırıcı olmadan vermenizi sağlar.
Mustafa Kemal ATATüRK
(Atatürk’ün Lid






Sözcü

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.