Erzurum Güncel- 1970’ten 1993’e kadar Erzurum İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, öğrencisi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ağırman’la beraber hocası, Türkiye’de başucu kitabı haline gelen "İslam Peygamberi" eserinin yazarı, çağımızın en önemli İslam âlimleri arasında yer alan merhum Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ı heyecanla anlattı. Hamidullah hocayla Paris’te 5 yıl kaldıklarını, 1975 yılında da Erzurum’a ders vermesi için davet ettiklerini ve merhum Hamidullah hocanın, tam 40 yıl önce şuan konferans verdiği Havuzbaşı kent Meydanı’nın yerinde bulunan Erzurum Halk Eğitim Merkezi salonunda konferans verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Sırma, “1975 yılında hocam Erzurum’da aynı bu yerde konferans verirken ben henüz kitap yazmamıştım.” diyerek hocayla tanışmasından itibaren anılarını anekdotlar halinde aktardı. “SEVGİLİ ERZURUM’A SELAM SÖYLE, ERZURUM’UN KARINA DA SELAM SÖYLE” Hocanın, Fransa’dan kendisine yazdığı bir mektubunda, “Sevgili Erzurum’a selam söyle. Erzurum’un karına da selam söyle.” yazdığını ifade eden Prof. Dr. Sırma, 1950’den 1975’e kadar Erzurum dâhil Türkiye’deki İlahiyat Fakülteleri ve İslam Enstitülerinde yetişen, şuan hoca dediğimiz, yüzlerce öğrenciye hocalık yapan Prof. Dr. Hamidullah'ın, kendisinin Fransa’dan ve Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden hocası olduğunu ve ölene kadarda irtibatı koparmadıklarını ifade etti. Zaman zaman duygulandığı konuşmasını “Sizlere, örnek bir ilim adamını, örnek bir insanı, örnek bir Müslüman’ı onun bir öğrencisi olarak anlatmaya çalışacağım.” sözleri ile sürdüren Prof. Dr. Sırma, 6 yaşında hafız olan Hamidullah hocayı, Kur’an-ı Kerim’den okuduğu ve mealini verdiği ayetteki sıfatlarla şöyle tanıttı: “O kimseden daha güzel kim vardır ki? Allah’a davet eder, o davetin delili olarak, imanla yaşar, çekinmeden utanmadan ben Müslümanlardanım der. İşte Hamidullah hocam böyleydi. O, doksan küsur yıllık hayatını İslam’a davet ederek geçirdi ve o davetini bizzat yaşıyordu. Bütün, Müslümanlarda ona şahit oldular. Hoca vasıtasıyla yüzlerce Fransız Müslüman oldu. O, İslam’ı yaşıyordu ve İslam’ın tüm ilimlerine hakimdi. 15 tane dil biliyordu ve çok yönlü bir tarihçiydi. Hoca, bir kuruş para almadan yüzlerce kitap ve makale yazdı. 1,78 boyundaydı, yazdığı yüzlerce kitabı üst üste koysan hocanın boyunun 3 katını geçer. Hocamın vefat ettiğini gece yarısı yeğeninden gelen yarım cümlelik bir e-mail ile öğrendim. Adeta başımdan kaynar sular döküldü.” "MÜSLÜMAN KARDEŞİN KÂFİRDEN DAHA YAKINDIR, MÜSLÜMAN MÜSLÜMAN’LA UĞRAŞMASIN!” Prof. Dr. Sırma, konuşmasında Hamidullah hocanın hayatından, mektuplarından ve birlikte geçirdikleri bazı hatıralardan da bahsederek, “Biz bu hocaları niye anlatıyoruz? Bize örnek olsunlar diye, anlattıklarımı sizlerin ders alması için, ‘Bir Hamidullah hoca nasıl olunur?’ diye, ‘Bizler de 21. asırda, onun gibi olabilir miyiz?’ diye anlatıyorum. Hamidullah hoca örnek alınacak örnek bir şahsiyetti.”dedi. Konuşmasında güncel konulara da göndermeler yapan Prof. Dr. Sırma, merhum hocasının kendisine, Paris’teki camide Cuma namazı öncesi, kulağına küpe yapması için verdiği öğüdü de naklederek, “Ne kadar günahkâr olursa olsun, Müslüman kardeşin kâfirden daha yakındır, Müslüman Müslüman’la uğraşmasın!” dediğini vurguladı. Gençlere nasihatlerde de bulunan Prof. Dr. Sırma, "İnsanlığı kurtarmak için okumak lazım. Gençler kitap okuyun. Bizi kurtaracak olan kitaptır. Onun için, Allah Telâ’nın bize ilk emri ‘oku’ olmuştur.” diyerek, gençlerin kitap okumalarını, kendilerine sunulan imkânları iyi şekilde değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu. Konferansta Prof. Dr. Mustafa Ağırman da, merhum Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ın hayatı ve mücadelesi ile ilgili bilgiler verdi. Konferanstan sonra Büyükşehir Belediyesi'nin standına geçen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma kitaplarını imzaladı.