1. HABERLER

  2. BELEDİYELER

  3. İşte Erzurum'a hakaret eden danışman!
İşte Erzurum'a hakaret eden danışman!

İşte Erzurum'a hakaret eden danışman!

Büyükşehir Belediyesi Danışmandan geçilmiyor. Başkan Sekmen'den aldıkları güçle, asıyorlar, kesiyorlar ve her türlü hakareti ediyorlar. Erzurum'a, Erzurumluya ve Erzurum medyasına son hakaret eden isim ise Danışman Tuna Akyüz oldu. Dün Yenigün gazetesi ya

A+A-

Erzurum Güncel- Başkan Sekmen bu danışmana haddini bildirip ilişkisini kesecek mi, Yoksa görevinde tutup ödüllendirecek mi? Evet, Sayın Başkan Sekmen, Erzurum senin tavrını merak ediyor... İşte o yazı.... ERZURUM'UN İSMİNİ TELAFFUZ ETMEDEN ÖNCE AĞZINI ÇALKALA DANIŞMAN! Adı: Tuna Akyüz... Bisiklet Federasyonu İstanbul İl Temsilciliği yapmış... İlaveten AK Parti İstanbul Kadın Kolları ve galiba İl Teşkilatı'nda da Yönetim Kurulu Üyeliği yapmış... Şimdiki görevi ise; Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nde Turizm Danışmanlığı... Kendisi hakkında internette epeyce bir araştırma yaptık; turizme dair neler yapmış ya da turizme yönelik olarak hangi kazanımlarda bulunmuş diye... Allah sizi inandırsın, bu yönde bir tek satır bilgiye bile ulaşamadık... Varsa yoksa Bisiklet İl Temsilciliği... Ha, bir de Rize'de trafik polisleriyle girdiği bir tartışmanın haberi ve görüntüleri var medyada... Habere göre; bir organizasyon esnasında Tuna Akyüz'ün de bulunduğu kafile kırmızı ışıkta geçiyor ve kendilerine cezai işlem uygulayan trafik polisleriyle aralarında bir münakaşa yaşanıyor... Bu olayda kim haklıdır, kim haksızdır bilmiyoruz; ama Erzurum Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanı Tuna Akyüz'ü, agresif tavırlarıyla hemencecik tanıyoruz... Diyelim ki Tuna Akyüz bu olayda haklı.. Peki, haklı olmak trafik polislerine hakaret etmeyi gerektirir mi? Asla! Ama trafik polislerine diyor ki Tuna Akyüz: "Cahiller!" "Terbiyesizler!" *** Bu hatırlatmadan sonra gelelim Erzurum tarifine... Hani demiştik ya dün; "Önce bir Erzurum ve Erzurumlu tarifi yapacağız" diye... Şimdi! Bizi çok iyi dinle Danışman! Erzurum nedir, bilir misin? Erzurum; adamlık demektir... Erzurum demek; onur, şeref, haysiyet, tevazu, iman, fikir, vicdan, ilim ve irfan demektir... Erzurum; namertlerin değil, mertlerin otağıdır, obasıdır... Erzurum; yiğidin harman olduğu bir diyar; haksızlık ve hukuksuzluğa asla rıza göstermeyenlerin yaşadığı bir kaledir... Erzurumlu etek öpmez, Erzurumlu el bağlamaz... Gönlü Yunus'tan, yüzü Yusuftandır... Alimler, edipler, mütefekkirler, mutasavvıflar, şeyhler ve şairlerin şehridir... Sen biliyor musun Danışman? Erzurumlu olmak; işte bu yüzden ayrıcalıktır... Çünkü bu şehirde "adamlık" atadan mirastır bize; yani en kötü Erzurumlu bile her adamdan kırk kez daha adamdır, daha vicdanlıdır... Bu sebepledir ki; "Erzurumlu olsun, çamurdan olsun" şeklinde kalıp bir cümle bile vardır... Bu bölümü uzattıkça uzatır, hatta sayfalar dolusu bile yazabiliriz... Malum; sözün tamamı "aptala söylenirmiş" ya, o bakımdan sözün tamamını söyleyerek sana öyle bir muamelede bulunmak istemiyoruz... Her neyse, gelelim sadede: *** Günlerden Çaramba... Yanımızda bir turizmci dostumuzla birlikte Büyükşeir Belediyesi'ndeyiz... Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi'nde görevli meslektaşımız sevgili Cengiz Durular'ın refakatiyle Turizm Danışmanı Tuna Akyüz'ün makam odasına geçiyoruz... Maksadımız şu: Erzurum Büyükşehir Belediyesi Turizm Danışmanlığı görevine getirilen Tuna Akyüz'le tanışmak, Erzurum'daki turizm üzerine görüşmek, varsa plan, program ve projelerini konuşmak ve en nihayetinde de bu yöndeki gayretleri Erzurum kamuoyuyla paylaşmak... Yoksa ne işimiz olur bizim Danışman Tuna Akyüz'le... Öyle ya! Büyükşehir Belediyesi'nin başında aslan gibi bir belediye başkanı var nasıl olsa... Eksik olmasın, sırça köşkte oturmuyor kendisi; her fırsatta arayıp bulduğumuz, birebir görüştüğümüz, istişare edip, kimi zaman görüş alışverişinde bulunduğumuz bir yönetici... Dolayısıyla turizm hakkında merak ettiklerimizi, gider en yetkili ağız olarak Başkan Sekmen'den de öğrenirdik... Ama biz, madem Büyükşehir Belediyesi'ne bir Turizm Danışmanı atanmış; gidip tanışalım, bilgi ve birimlerinden istifade edelim dedik... Hay demez olaydık! *** Sohbet ediyoruz... - Hayırlı olsun, ne zaman atandınız? - 2,5 ay falan oldu... Tabi, odasında misafiriz Tuna Hanım'ın ama makamında oturma biçiminden konuşma şekline varıncaya kadar pek bir muzdaribiz... Sanırsınız, Büyükşehir Belediye Başkanı aslında Tuna Akyüz de, Mehmet Sekmen onun yerine vekaleten bakıyor... Kaldı ki; biz böyle bir muameleyi Başkan Sekmen'in kendisinden bile görmüş değiliz... Neyse... "Erzurum Turizmi" diyoruz... Hanımefendi bir o konudan bir bu konuya, bir o daldan bir bu dala atlıyor adeta... Ve öyle bir ifade kullanıyor ki, şok oluyoruz resmen: "...Erzurum halkının eğitime ihtiyacı var..." Hanımefendi alışık ya, çevresindekileri; "Cahil" diye yaftalamaya, aynı muameleyi Erzurum için de yapıyor... Ne alaka, diyoruz... Mealen diyor ki; - Taksiye biniyorum, yabancı olduğum için 5 liralık yere 10 lira alıyorlar... Manava gidiyorum, yine Erzurum'un yerlisi olmadığım için 2 liralık sebzeyi bana 5 liraya satıyorlar... Ve bunu hep yapıyorlar... Normal vatandaşa yapmıyorlar, bana yapıyorlar" Yani "Erzurum esnafı üç kağıtçı" demeye getiriyor... Pardon ama! Benzer sorunlar turizmle iç içe olan hemen her şehirde rastlanabilecek türden vakalardır; ama bu demek değildir ki, bu ahlaksızlığın vebali koskoca bir şehrin boynunadır... Bayan Danışman'a bakarsanız öyle; Erzurumlu cahildir, Erzurumlunun bu hususta eğitime ihtiyacı vardır... La havle... diyoruz... *** Soruyoruz: Erzurum'a turizm anlamında neler planlıyorsunuz? Turizm şirketleriyle toplantılar yapıyormuş, fuarlarda Erzurum'u temsil ediyormuş ve Erzurum fuarlara katılıyormuş, falan, filan... Hayır yani! Biz kendimizi bildik bileli Erzurum çeşitli turizm fuarlarına katılıyor ve turizm yine bir o kadar salon toplantılarına konu ediliyor... Sonuç? Sonuç; TIRT! Kimse itiraz etmesin! Bu şehirde 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları yapılmasaydı; Erzurum turizmde ulaştığı bugünkü konumuna 2025'te bile ulaşamazdı... Ve yine kimse kusura bakmasın! Bunu da dönemin Başbakanı ve bugün de Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a borçluyuz... Dememiz şu ki; Erzurum turizmi salon toplantıları ve fuarlarla ihya edilemez; sıradışı ataklara, akıllara durgunluk verecek projelere, ayakları yere sağlam basan işlere ve koca cüsselerini koltuğa sığdırmaya çalışanlara değil de, gece-gündüz koşturacak insanlara ihtiyaç var... Yani? Yanisi şu: Erzurum'da turizme katkı sağlama işi ne bisiklet lastiğine benzer, ne de pedal çevirmeye Bayan Danışman! Bu yüzden 2,5 ayda yaptığınız çalışmaları hele bir sayıp dökün de, encamınızı görelim lütfen! *** Diyoruz ki Bayan Danışman'a... - Madem fuarlardan bahsediyorsunuz; o halde medya organlarını da içine alan bir organizasyonla Erzurum'da kış turizmine yönelik bir lansman çalışması yapabilirsiniz mesela... Müstehzi bir tavırla gülümsüyor hanımefendi ve ekliyor: - Erzurum'da kaç tane basın yayın organı ve kaç tane gazeteci var ki? Enteresannn! Turizm danışmanlığı yapmakla kalmıyor, anlıyoruz ki bu hanımefendi Erzurum medyasıyla ilgili çeşitli fikir ve kanaatler de taşıyor... Sen 2,5 önce Erzurum'a geleceksin ve bu kısacık sürede Erzurum'un kesinlikle eğitime ihtiyaç duyan bir şehir olduğunu tespit edeceksin; yetmeyecek bir de kalkıp medya analizi yapacaksın... Bak, bak, bak! Hanımefendideki ulaşılamaz zeka düzeyine bak hele! Sen biliyor musun Bayan Danışman? Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı'nın siyasi hayatı, hepi topu bir sigara paketi genişliğindeki haber yüzünden sona erdi... Nasıl mı? Çıktı bıyıkları henüz terlememiş olan bir muhabir; "Erzurum'un içme suyunda kanserojen madde var" dedi ve üstelik bu bilgiyi de bilimsel bir araştırmaya dayandırdı... Yani, senin yaptığın gibi oturduğu yerden birbirinden garabet cümleler kurarak yapmadı bunu, araştırdı, soruşturdu ve gazetesinde paylaştı... Sonra? Sonrası malum; içme suyu yüzünden belki de kariyerinin zirvesinde olan bir belediye başkanı, ahalinin bir anda düşüverdi gözünden... Sen şimdi kalkmış diyorsun ki: "Erzurum'da kaç tane gazete ve gazeteci var ki?" *** Erzurum'da çok gazeteci var Bayan Danışman! Sap olanı da var, saman olanı da var... Dolu olanı da var, boş olanı da var... Tıpkı senin yaptığın gibi, ekmeğini yediği şehri küçük görenler de var, bu şehri kellesini verecek kadar sevenler de var... Elini vicdanına koyan gazeteciler de var, eli cüzdanından hiç çıkmayan gazeteciler de var... Belli ki akıl hocaların seni tam olarak bilgilendirmemiş bu hususta... Belli ki, bu şehirde; "mesleğim bir yana, Erzurum bir yana" diyecek kadar ahlaklı ve kaliteli gazetecilerin de bulunduğunu ve onların Erzurum söz konusu olunca kundağı her şekilde yere atabileceklerinden de bahsedilmemiş sana! Görünen o ki; Akıl hocaların ve çevrendeki kimi dalkavukların seni çok fena gaza getirmiş Danışman! Şunu aklına iyice sok! Burası Erzurum! Ne bu memleket ağacın kovuğundan çıktı, ne de biz Erzurum'a 2,5 ay önce geldik... Babamız da Erzurumlu, dedemiz de, atamız da... Allah nasip kısmet ederse, evlatlarımız da bu memlekette yaşayacak, bu memlekette ölecek... Hem biz Erzurum'a senin geldiğin gibi "sözde danışmanlık" modeliyle gelmedik; yedi göbek Erzurumluyuz, yedi göbek Dadaş'ız, Dadaş! *** Ve sen bayan Danışman! Turizmle olan ilgin ve münasebetinden de şüpheliyiz ya; madem Turizm Danışmanı olarak bu şehre geldin, o halde otur yerine ve işini layıkıyla yap! Erzurum, turizm alanında nasıl bir cazibe merkezi haline gelir, bunun yollarını ara! Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri, nasıl parlayan bir yıldız olur, bunun için formüller üret! Hınıs kanyonları, Narman Peribacaları, Tortum Şelalesi ve Çoruh Vadisi turizme en etkili yollardan nasıl kazandırılır, bu sorulara cevap bul! Erzurum'u ve Erzurumluyu karalayacağına; Ilıca, Hasankale ve Köprüköy'deki kaplıcalar, sağlık ve şifa turizminin nasıl gözbebeği olur; buna kafa yor biraz! Sayalım mı daha? Gerek yok... En başta ne dedik? Sözün tamamı "aptala" söylenir diye... *** Ve sana son bir hatırlatma daha! Sen sen ol, Erzurum basını ile ilgili konuşurken, tıpkı Erzurum'un ismini almadan önce yapman gerektiği gibi önce ağzını bir çalkala! Zira, Erzurum basınındaki en kalitesiz kalem bile sen ve senin gibileri bilgisi ve birikimiyle suya götürür, su bile içmeden geri getirir, bilesin! Ve görevini layıkıyla yap ki; Sana güvenip koskoca bir kurumda Danışmanlık gibi bir imkan sunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i mahcup etme! Hizmetleriyle, Erzurum için harcadığı enerjisiyle halkın gönlünde taht kuran bir yöneticiyi ne sıkıntıya sok, ne de tepkilerin hedefine oturt!... Emin ol Bayan Danışman! Bu yazıyı "bayramlık ağız" haline de getirirdik ama biz de meşhur bir söz vardır; onu da zahmet olmazsa sen araştır lütfen! "Seni Başkan Sekmen'e bağışladık..."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.