Erzurum Güncel-

Recep dede, cenaze töreninde giydiği yırtık ayakkabılarıyla ilgili "Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde" dedi.

Bu arada Valiliğin Recep Gökçe'ye bot ya da normal ayakkabı yerine yeni lastik ayakkabı yollaması dikkat çekti. 

Gökçe, kara lastik ayakkabıların daha sağlam olduğunu belirtirken, "Bu ayakkabılar, çamur, kuru aramaz. Bunları giy tarlanı sula, çiftini sür. çalış topraklarda bir şey olmaz" diye konuştu.

KARAMAN'ın Ermenek İlçesi'ndeki dün madenci oğlunun cenaze namazında ayağında yırtık lastik ayakkabıyla saf tutması yürek burkan 75 yaşındaki Recep Gökçe'ye, kaymakamlık tarafından yeni lastik ayakkabı verildi. Gökçe'ye, pazarda 7.5 lira ile 10 lira arasında fiyattan satılan yeni lastik ayakkabıyı bu sabah cami imamı getirip verdi.

Ermenek'teki Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait kömür ocağında 28 Ekim'de su baskını sonucu mahsur kalan 18 madenciden, cansız bedenlerine ulaşılan 10'u toprağa verildi. Madencilerden evli ve 2 çocuk babası 39 yaşındaki Tezcan Gökçe, Kazancı Beldesi'nde toprağa verilirken, faciadan sonra "Oğlum yüzme bilmezdi ki" diyen annesi 74 yaşındaki Ayşe Gökçe ile babası 75 yaşındaki Recep Gökçe perişan haldeydi.

Kazancı Beldesi'nde yaşayan Ayşe ve Recep Gökçe çifti altı ahır olan 2 odalı evlerinde yoksulluk içinde yaşıyor. Türk bayrağı asılan, eski eşyaları, bir yatak ve yer minderlerinin bulunduğu evin dış bölümündeki raflarda ise madende hayatını kaybeden Tezcan Gökçe’nin eski bareti dikkat çekti.

Gökçe çifti 2'si kız 5 çocuğunu evlendirmiş. Oğulları Alaaddin ve Tezcan Gökçe madende iş bulmuş, Osman Gökçe ise Konya'da bir temizlik şirketinde çalışıyor. Kızları Fatma öz ve Hatem Olkun ev kadını.

Gençliklerinde tarla kiralayıp çiftçilik yapan Ayşe ve Recep Gökçe, artık yaşlanmış. Şimdi evlerinin yanındaki küçük bir bahçede yetiştirdikleri sebzeyi ve ahırdaki tek ineğin sütünü satarak geçiriyor. Eşi Ayşe yürümekte güçlük çektiği için leğende çamaşır yıkamak dahil evin bir ok işini Recep Gökçe yapıyor.

.. VE 2 YILDIR GİYİLEN YIRTIK LASTİK AYAKKABI

Oğlunun cenaze töreninde herkesin dikkatini çeken yırtık lastik ayakkabıyı 2 yıldır giydiğini söyleyen Recep Gökçe, bu sabah cami imamının getirdiği yeni lastik ayakkabıyı giydi. Lastik ayakkabılar Kazancı Beldesi'nde kurulan pazarda 7.5 lirayla 10 lira arasında satılıyor.

Yeni ayakkabıdan memnun görünen Recep Gökçe, " İmam getirdi, şimdi giymem desem olmaz. Almam desem olmaz. Madem getirmişler. Giydim. Dün burada kaymakam görmüş zaten. Eski ayakkabımı 2 senedir giyiyordum' dedi. Kara lastik ayakkabıların daha sağlam olduğunu belirtirken, "Bu ayakkabılar, çamur, kuru aramaz. Bunları giy tarlanı sula, çiftini sür. çalış topraklarda bir şey olmaz" diye konuştu.

Recep Gökçe'ye, ayrıca hayırseverler tarafından 2'si İstanbul'dan kargo ile 3 çift ayakkabı daha gönderilmiş. Ermenek Kaymakamlığı tarafından da biri çizme türü olmak üzere 2 çift ayakkabı da mahalle muhtarı aracılığıyla Recep Gökçe'ye teslim edilmiş.

"MADENCE çALIŞMA DEDİM"

Oğlu Tezcan Gökçe'nin madende çalışmasını istemediğini belirten Recep Gökçe, "Onu yine ben kolluyordum. Parasını alıyordu, borçları varsa ödüyordu" dedi. Ama işin sonunun böyle olmasını kimsenin istemediğini belirten Recep Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Madene gidiyordu. Gitti de ne oldu. Sonunda çalının altına koydurdu kendini. Ben madeni gittim gördüm. Para dolu olsa girmem. Küçücük bir delikten gireceksin. Girmem de almam da. Ben madene gitme diyordum. Gideyim baba, burada işsiz ne yapacağım dedi. Sen bilirsin oğlum dedim. Borçları vardı. 3 bin liraya bir büyükbaş hayvan satmış, borçlarını ödedi ama yine de bazı borçları kalmış. Bunun üzerine yine madene gitti."

'KUZUMUN YANINA GİTTİM KALKMADI'

'Oğlum yüzme bilmez' sözüyle Türkiye'yi ağlatan anne Ayşe Gökçe ise, sabah erken saatlerde oğlunun mezarını ziyaret ettiğini belirterek, '23 gündür bekliyordum. Ama bulamadım. Artık gitti. Beklesem ne çıkar. Sabah mezara kuzumun yanına gittim. Gittim de kalkmadı kuzum. çalıların altına koyuverdiler. Gözümdeki yaşlar artık kurudu. Ağlayamadım mezarda.' dedi.

Maden de yaşamını yitiren Tezcan Gökçe’nin ağabeyi Osman Gökçe de 'Acımız çok büyük. Acımızı gönlümüze gömdük. Yaşanan olayların andından yardım etmek için bir çok kişi bizi aradı. Duyarlı vatandaşlar her türlü yardımda bulunmak için bizi arıyorlar. Babam rençperlik yani çiftçilik yaparak geçimini sağlıyordu. Varlıkla yokluk arasında yaşıyorlardı. Küçük bir yer ekip bir şeyler yetiştirirlerse satıp para kazanıyorlardı. Ama şimdiden sonra da ekip dikecek zamanları kalmadı. İyi kötü Tezcan bakardı ve yardımcı olurdu. O da gitti. Elimiz kolumuz iyice bağlandı. Ben de Konya’dayım ve uzaktayım. Senede bir gün gelebilirsem geliyorum' dedi.

Recep dede ve eşi oğullarının mezarı başında dua ettiler

10 BİN LİRALIK KREDİ BORCU İçİN MADENDE çALIŞMIŞ

Tezcan Gökçe'nin ise satın aldığı tarım aracı için 10 bin lira bankadan kredi çektiği ve bu kredi borcunu ödemek için maden ocağında çalışmaya devam ettiği belirtti. Gökçe ailesi yakınları yaşlı çifte şu ana kadar devlet tarafından yardımda bulunulmadığını hayırseverler tarafından gelen yardımların olduğunu belirtti.

LASTİK AYAKKABI PAZARDA 7.5 İLA 10 LİRA

Kazan Beldesi'ndeki pazarda ise kara lastik ayakkabı 7.5 ila 10 lira arasında satılıyor. Pazarcı Yıldırım Demircan, 'Bu bölgede kara lastik tabir edilen ayakkabı tercih ediliyor. çünkü tarlada, dağda, su da çamur da fazla yıpranmıyor. 2 yıl rahat giyebilirsiniz. Ayrıca ucuz olduğu içinde tercih ediliyor' 'dedi.

'KİMSEYE MUHTAç ETMEYECEĞİM'

özellikle torunlarını, elinden geldiğince kimseye muhtaç etmeyeceğini vurgulayan Gökçe, oğlunun mezarını yaptıracağını, borçları varsa onu da ödeyeceğini dile getirdi.

Bugüne kadar parasız günleri geçse de hep idare ettiğini aktaran Gökçe, "Bana çok söylediler, 'ihtiyacın varsa bize söyle' derler. 'Tamam söylerim' derim. Ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var derim ızdırabımdan" diye konuştu.

Gökçe, cenaze töreninde giydiği ayakkabılarla ilgili ise şunları söyledi:

"Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde. 'Elindeki lastiği atıver' derler. 'Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi Param yok alamadım. Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım."

İnternethaber