Erzurum Güncel- Program İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Yılmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Selamlama konuşması yapan Tortum İlçe Kaymakamı Halit Mengi , “Köklü ilçemiz günümüze kadar birçok şahsiyet yetiştirmiştir. Bu şahsiyetlerden biride Şeyhülislam Mûsâ Kâzım Efendidir. Tortum’un yetiştirdiği değerli şahsiyetlerden olan ve Osmanlı döneminde şeyhülislamlık yapan Mûsâ Kâzım Efendiyi yeterince tanımıyoruz, kendisinin bilinmesi açısından bu sempozyum önem arz etmektedir” dedi. “TARİHE KAYIT DÜŞMÜŞTÜR” Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Kara program hakkında bilgi verdi. Kara, “Mûsâ Kâzım hocamız, ilim yoluna çıkmış ve medrese basamaklarını başarıyla tırmanmış eserler vermiş ve Osmanlı idari teşkilatlarında görev yapmıştır. Müderrisliği, muallimliği ile tarihe kayıt düşmüştür. İz bırakmış bir şahsiyettir. Sempozyumumuzun yapılmasında katkıları olan başta Sayın Rektörümüz Hikmet Koçak olmak üzere herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu. “ERZURUM BİR KÖPRÜDÜR” Erzurum İl Müftüsü Hasan Çınar, bu sempozyumun ilim dünyasına bir şeyler kazandıracağı için mutlu olduklarını ifade ederek, “Erzurum, doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlayan bir köprü görevini üstlenmiş ve çevresine ışık saçan sosyal ve kültürel bir ilim merkezi olmuştur. Gerek geçmişte gerekse günümüzde bulunduğu coğrafyaya rehberlik edecek birçok ilim adamı yetiştirmiş, ilim yuvası olmuş bir şehirdir. İslamiyet’in milim adamlarına verdiği değer canlı bir şekilde yaşıyoruz. Mûsâ Kâzım Efendi medeniyetten bahsederken; teknolojide ilerlemek medeniyet değildir, medeniyet adalettir, aşktır, sevgidir diyor. Özellikle okumanın ve ilmin önemini unuttuğumuz bu dönemde bu gibi programlarla yeniden canlandırmak bizlere düşen en büyük görevdir. Biz müftülük olarak Atatürk Üniversitesi’nin, Tortum Belediyesi’nin yanındayız” şeklinde konuştu. “NESLİN ISLAHI KONUSUNDA GÖREVİMİZİ YERİNE GETİREMİYORUZ” Tortum Belediye Başkanı Hasan Çakmak, Erzurumlu Şeyhülislâm Mûsâ Kâzım Efendi’nin İslam kültür ve medeniyetinin zirveye ulaştığı bir dönemde yetiştiğini söyledi. Çakmak şöyle dedi: “İslam dünyasının önde gelen âlimlerinden Mûsâ Kâzım Efendi’nin yetişmiş olması cihat ruhunun insanlara hizmet sunması bölgemize de isim kazandırmıştır. Onlarla iftihar ediyoruz. İnsanlık tarihi incelendiğinde görülür ki bütün milletler arzı inşa nesli ıslah etmek için gelmişler. Ama neslin ıslahı konusunda ne yazık ki görevimizi yerine getiremiyoruz.” “MÛSÂ KÂZIM EFENDİ BATIYI TANIYAN AMA HAYRANI OLMAYAN BİR ZATTI” Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum’un Türk İslam medeniyetiyle tanıştıktan sonra ilim ve kültür merkezi haline geldiğini belirterek Erzurum’un yetiştirdiği ünlü simalarla da tarihteki yerini alığını ifade etti. Koçak şunları kaydetti: “Bir kartal heybeti ve bir şahin vakarıyla Anadolu’nun serhaddinde yer alan bu aziz beldemizin tarihi araştırıp incelendikçe her gün yeni hazinelerin varlığı ortaya çıkacağı muhakkaktır. Şehrimizin medar-ı iftiharı olan bu zenginlikleri ortaya çıkarmak, eksik taraflarını tamamlamak biz ilim adamlarına ve araştırmacılara kutsal bir vazife olmaktadır. Bu tarihi zenginliklerimizden veya göğsümüzü kabartacak tarihi şahsiyetlerden biri de şüphesiz, bugün buraya toplanmamıza vesile olan 19. Yüzyıl Osmanlı ilim adamı ve Şeyhülislam Musa Kazım Efendidir. Batıyı iyi tanıyan fakat körü körüne batı hayranı olmayan; gerçek bir din, sağlam bir inanç ve sistematik bir eğitim üzerine bina edilmiş sahih bir medeniyet taraftarıydı. Bize göre klasik bir ilim adamı olsa da, kendi dönemine göre oldukça yeni ve yenilikçi gözükmesinden dolayı aldığı eleştiriler bir tarafa, onun hukuk, siyaset ve eğitim alanlarındaki yapılması gereken ıslahatı tespiti oldukça önem arz etmektedir. İlim ve fenni sadece teorik düzlemde bir bilgi yığını halinde değil, bunların ancak uygulamaya konulduğu zamana ilerleme için bir faydası olacağını ileri süren fikir adamımızın bilinmeyen yönlerini açığa çıkarmak ve halkımızın, özellikle şehrimizin daha yakından tanımasını sağlamak amacıyla böyle bir bilimsel toplantıyı düşündük.” “MEDENİLEŞMENİN YOLU İSLAM’DAN GEÇER” Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr.Muhammet Şevki Aydın ise Mûsâ Kâzım Efendi’nin emsali az görülen biri olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: “Her bireyin doğuştan sahip olduğu potansiyel çevresiyle etkileşimi devam ediyor. Onun yaşadığı dönemi hesaba katmadan fikirlerini doğru anlamlandıramayız. Medenileşmenin yolu İslam’dan geçer. Ancak İslam’ı doğru anlamalıyız. Mûsâ Kâzım Efendi hocamızın tasavvufla da irtibatı var. Renkli bir hayata sahip ve ilginç değerlendirmeleri var. Tarihi araştırmak çok zor. Tarihsel olay ve olguyu çok yönlü görebilmek gerekir. Bugün bir Müslüman olarak kendi değerlerimizi nasıl pratiğe dökeceğimizi yerine getiremiyoruz. Eleştiri kültürümüzü unuttuk.. Eleştiri kültürümüzü geliştiremediğimiz için dedikodu kültürü esir aldı bizi. Bilgilerimizi, yapıp ettiklerimizi eleştireceğiz. Bugün bir mümin hatalara kayıtsız kalmamalı kardeşçe eleştirmeliyiz. Fikirlerimizi paylaşacağız sonra kol kola devam edeceğiz. Ama şimdi doğrudan mümini hedef haline getiren eleştiriler yöneltiyoruz.” Açılış programının ardından Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezinde akademisyenler tarafından çeşitli bildirimler sunulacak. Program 3 gün boyunca devam edecek ve 24 Kasım’da sona erecek.