1. HABERLER

  2. TEKNOLOJİ

  3. Hukukçular Derneği Genel Başkanı Tatlı: Suudi Arabistan hak, hukuk ve adalet sınavında sınıfta kalmıştır
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Tatlı: Suudi Arabistan hak, hukuk ve adalet sınavında sınıfta kalmıştır

Hukukçular Derneği Genel Başkanı Tatlı: Suudi Arabistan hak, hukuk ve adalet sınavında sınıfta kalmıştır

Uzmanlar, Suudi Arabistan Başsavcılığının, İstanbul'daki konsolosluk binasında Ekim 2018'de vahşice öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında 5 sanık hakkında verilen idam kararını değerlendirdi.

A+A-

Erzurum Güncel- Ceza hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili dünyada sadece Türkiye'nin yargı hakkına sahip olduğunu söyledi.

Türkiye'nin cinayetle ilgili yargı sürecinden vazgeçmediğine vurgu yapan Prof. Dr. Şen, "Birleşmiş Milletler (BM), Suudi Arabistan, ABD kim ne söylerse söylesin Türkiye Cumhuriyeti'ni bağlamaz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bir an önce soruşturmasını bitirip kaçaklar yakalanmazsa dahi iddianamesinin düzenlemek suretiyle kamu davası açmalıdır. Bu insanların yakalanması için kırmızı bülten aramaları çıkarılmalı ve Interpol'e verilmeli. Ucu nereye giderse gitsin, isterse Muhammed Bin Selman'a kadar gitsin. Bu cinayetin azmettiricisi kim, tetikçisi kim bulunmalı. Bu iş çok gecikti." diye konuştu.

Türkiye'nin daha fazla beklemeye tahammülü olmadığını dile getiren Prof. Dr. Şen, şöyle devam etti:

"Türkiye topraklarında bir insan kaybedilmiştir. Türk hukuku, Türk Ceza Kanunu ihlal edilmiştir. Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu uygulanmak zorundadır. Dolayısıyla Suudi Arabistan istediği yargılamayı yapabilir, istediği cezayı verebilir, onları bağlar, bizi asla bağlamaz. Dünya üzerinde herkes bilir ki hangi ülkede suç işlenmişse o ülkenin kanunları uygulanır.

Dolayısıyla Türkiye bu yargı yetkisini Suudi Arabistan'a devretmedikçe, bu konuda bir kanun çıkarmadıkça Allah'ın bir kulu Türkiye Cumhuriyeti'nin elinden bu yargılama yetkisini alamaz. Suudi Arabistan'ın bu kararla göz boyayıp boyamadığı da bizi ilgilendirmiyor. Çünkü deliller burada. Suç burada işlenmiştir. Türkiye, kimsenin mezbahanesi değil. Türkiye, birilerinin gelip istediği gibi cirit attığı, insanları katledeceği bir ülke asla değildir ve biz buna müsaade etmeyiz."

"Suudi Arabistan hak, hukuk ve adalet sınavında sınıfta kalmıştır"

Hukukçular Derneği Genel Başkanı Av. Cavit Tatlı ise Suudi Arabistan Başsavcılığının idam kararını ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak asıl faillerin yargılanmadığını söyledi.

Kaşıkçı cinayetini yöneten Suud el-Kahtani'ye herhangi bir suçlamanın yapılmadığını ve eski İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin ise serbest bırakıldığı bilgisini paylaşan Tatlı, şunları kaydetti:

"Tamamen gizli olarak ve dokuz duruşma yapılan yargılamada her ne kadar sanıkların temyiz hakkı bulunuyor olsa da, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında işlenen bu cinayetin kapsamlı bir şekilde açığa çıkması ve tüm azmettiricilerinin belirlenerek cezalandırılması hukuki değil aynı zamanda insani bir sorumluluktur. Yargılama sonucunda mahkeme cinayette parmağı olduğu öne sürülen önemli isimlere ise herhangi bir suçlamada bulunmaması adaletin tecellisi noktasında isabetsiz olmuştur. Suudi Arabistan hak, hukuk ve adalet sınavında sınıfta kalmıştır. Suudi yargısı, adaletin ihdası noktasında insanların vicdani beklentilerini karşılayamamıştır."

"Suudilerin idam kararı bu işin bittiği anlamına gelmiyor"

Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı da çok sayıda Suudi devlet görevlisinin Kaşıkçı operasyona dahil olduğunu buna karşın azmettiricilerin değil tetikçilerin cezalandırıldığını söyledi.

Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı cinayetini örtbas etmek için süreci merhale merhale ilerlettiğini kaydeden Kışlakçı, "Suudi Arabistan önce yalanladı, reddetti şimdi ise cinayeti tasarlayan, yapan onlarca kişinin içinden 5 kişinin idamına karar vererek bu işten sıyrılmaya çalışıyor. Bu iş onların nezdinde bitmiş olabilir ama bizim için bu iş hala devam ediyor. BM raporu ortada." şeklinde konuştu.

Suudi Arabistan'ın aldığı idam kararıyla dünyanın gözünü boyamaya çalıştığına dikkati çeken Kışlakçı, şunları anlattı:

"Kalabalık bir ekiple ve dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu cinayet. Suudi Arabistan'ın aldığı düzmece idam kararın ne BM ne dünya kamuoyu ne de Türkiye nezdinde hiçbir karşılığı yok. Biz başından beri hep şu soruyu sorduk, Cemal Kaşıkçı’nın cesedi nerede? Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu bize söylemeleri gerekiyordu. Fakat bu konuyla ilgili bugüne kadar hiçbir açıklama yapmadılar. Azmettiriyorsun, öldürüyorsun, idama götürüyorsun ama bizim istediğiniz o değildi ki. 8 suçlu tespit etmişler. Mutlaka bunlardan biri Cemal’in naaşının nerede olduğunu biliyordur.

Bu iş Suudi Arabistan nezdinde bitmiş olabilir ama bizim için bitmedi hala devam ediyor. Suçlular Interpol tarafından aranıyor. İnterpol'da onlarca isim var. Onların dışarı çıkışları zor. Ayrıca Türkiye'de mahkeme halen devam ediyor. Türk savcısın açıklamadığı konular var. Bu açıklamaları bekliyoruz. Cesedin nerede olduğunu öğrenene kadar biz Türk Arap Medya Derneği olarak bu işin peşini bırakmayacağız."

Tarafsız bir soruşturma cinayeti ancak aydınlatabilir"

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, Suudi yetkililerin şeffaf ve bağımsız yargıdan uzak olduklarını söyledi.

Uluslararası bağımsız ve tarafsız bir soruşturma ile Cemal Kaşıkçı cinayettinin aydınlatılabileceğini belirten Beyhan, "Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi davası maalesef yargı bağımsızlığından şüphe duyulan bir ülkede adil yargılama ilkelerinden uzak şekilde tamamlanmaya çalışılmaktadır. Bu da bir örtbas izlenimi vermektedir. Suudi otoriteleri öncelikle bağımsız uluslararası bir soruşturma sürecine kapı açmalıdır." diye konuştu

Suudi Arabistan Başsavcılığı Sözcüsü Şelan eş-Şelan'ın başkent Riyad'da düzenlediği basın toplantısında, Kaşıkçı davasının tamamlandığını duyurmasının kendileri için bir anlam ifade etmediğini kaydeden Beyhan, şöyle devam etti:

"Suudi yargısının aldığı bu kararın uluslararası hak örgütleri nezdinde hiçbir bağlayıcılığı yok. İnsan haklarını önemseyen herhangi bir insan açısından bir önemi olduğunu sanmıyorum. Dışişleri Bakanlığı'nın 'Açıklanan karar, gerek ülkemizin gerek uluslararası toplumun bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecellisine yönelik beklentilerini karşılamaktan uzaktır.' açıklamasını son derece yerinde ve olumlu tepki olarak görüyorum."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.