Erzurum Güncel- S.Ö. isimli genç bir kız, 29 Ekim 2007'de Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi'ne başvurarak birçok erkek tarafından tehdit edilerek tecavüze uğradığını söyledi. S. Ö.’nün isimlerini verdiği kişiler arasında MİT’in yakalayarak Türkiye’ye getirdiği Selahaddin Gülen de yer alıyordu...

FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanmaları ile örgüt elebaşı arasındaki irtibatı sağlayan Selahaddin Gülen, MİT tarafından yurt dışında gerçekleştirilen operasyonla yakalandı. Fethullah Gülen’in yeğeni olan Selahaddin Gülen’in FETÖ yapılanmasında kritik görevde olması dışında bir diğer özelliği de tecavüzcü olması.

Sizleri 2007 yılına götürüyoruz…

S.Ö. isimli genç bir kız, 29 Ekim 2007'de Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi'ne başvurarak birçok erkek tarafından tehdit edilerek tecavüze uğradığını söyledi.

S. Ö.’nün isimlerini verdiği kişiler arasında MİT’in yakalayarak Türkiye’ye getirdiği Selahaddin Gülen de yer alıyordu. Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu bu tecavüz olayının detaylarını Mahrem isimli kitaplarında şöyle anlatıyor:

“İki uzman, ‘S.Ö. üzerinde cinsel ihmal ve istismarda bulunan kişiler hakkında yasal işlem yapılması’ gerektiğini de raporunda vurguladı. S.Ö. ise artık Erzurum’da kalmak istemiyor, başka bir ildeki bir yurda gitmeyi talep ediyordu. Görüşmeyi yapan uzmanlar da gerek can güvenliği, gerekse hayatına yeni bir yön vermesi için bu kararın son derece önemli olduğunun altını çizdi. Bu oldukça ağır görüşmeden bir gün sonra... Saat 14.00’da S.Ö.’nün yurtta olmadığı anlaşıldı. Hemen Emniyet’in Çocuk Şube Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı haberdar edildi. Her yerde aranırken, S.Ö. saat 15.30’da yurda geri döndü ve hemen görüşme odasına alındı.”

“HOCA’YA KOMPLO MU KURUYORSUNUZ”

S.Ö. bu görüşmede Fethullah Gülen’in kardeşi Seyfullah Gülen ve oğlu Selahaddin Gülen’in de ismini verdi. Bu isimlerin verilmesinden sonra FETÖ olayı kapatmak için harekete geçti. Mahrem kitabında dönemin valisinin olaya nasıl dahil olduğu da şöyle anlatılıyor:

“Aradan iki gün geçti. Sonunda, S.Ö.’nün yurtta anlattıklarını içeren üç görüşme raporu Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Ertesi gün, yani 30 Kasım 2007... S.Ö. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na getirildi. S.Ö. Adli Tıp’ta muayene edilirken, Yurt Müdürü Faruk İlhan’ın telefonu çaldı. Arayan, dönemin Erzurum Vali Yardımcısı idi. Yurt Müdürü’ne, “Çabuk gel,” dedi. Belliydi, S.Ö. konusunu görüşeceklerdi. Öyle ya, Fethullah Gülen’in kardeşi de ‘tecavüz’ iddiasıyla şüpheli durumdaydı. Neler oluyordu? İddia o ki, dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç de S.Ö.’nün kaldığı yurdu bastı ve yurt yöneticilerine, “Hoca’ya komplo mu kuruyorsunuz!” diye çıkıştı. ‘Hoca’ dediği Fethullah Gülen’di. (…) Dönemin Erzurum Valisi Celalettin Güvenç, 2014 yerel seçimlerinde AKP’den siyasete soyundu. Bugün Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı olan AKP’li Güvenç, aynı zamanda AKP Kahramanmaraş Milletvekili Sıtkı Güvenç’in de ağabeyiydi. Farklı kaynaklardan doğrulattığımız hakkındaki iddiaları sormak için Celalettin Güvenç’i aradık. AKP’li Güvenç, S.Ö. dosyasını ‘hatırlamadığını’ belirtti. Erzurum Valisi olduğu dönemde yurdu basıp ‘Hoca’ya komplo mu kuruyorsunuz!’ dediği iddiasını ise, ‘Ben yurda falan gitmedim,’ diyerek yalanladı.”

“CİNSEL İLİŞKİ YETİSİ YOK” RAPORU

S.Ö.’nün Fethullah Gülen’in kardeşi ve yeğenin adını vermesinin ardından olayın seyri tamamen değişti. Seyfullah Gülen Atatürk Üniversitesinden “cinsel ilişki yok yetisi raporu” aldı. Yeğen Selahattin Gülen ise ifadesinde S.Ö.’nün kendisi hakkında söylediklerini yalanlayıp, başkaları ile ilişkiye girdiğini duyduğunu söyledi.

Sonuç ne mi oldu?

Psikiyatri ve adli tıp raporlarına göre S.Ö.’nün birçok defa tecavüze uğradığı ortaya çıkmasına rağmen dosyanın üzeri kapatıldı. Ve dosya hakkında “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi.

2017 yılında dosya yeninden açıldı. Seyfullah Gülen öldüğü için hakkında takipsizlik kararı verildi. Oğulları Ammar Gülen ve Selahaddin Gülen’in de aralarında bulunduğu sanıklar hakkında 'çocuğun zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismarı' suçundan 30-42 yıl kadar, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 4,5 yıldan 15 yıl 9 aya kadar hapsi istendi. 

HTS KAYITLARI YALANINI ORTAYA ÇIKARDI

Selahaddin Gülen, daha önceki ifadesinde "S. komşum olur, kendisi ile samimiyetim ve duygusal yakınlığım yok. S.'nin başkaları ile ilişkiye girdiğini ve erkeklerin onu alıp köy dışarısına götürdüğü yönünde duyumlarım var. Ancak ben ilişkiye girmedim. 2007 yılında okullar tatil olunca İstanbul'a oradan Edremit'e gittim. Okullar açılmadan 15-20 gün önce Erzurum'a döndüm. S. ile telefonla hiç görüşmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

İddianamede yeninden HTS kayıtları incelenen Selahaddin Gülen'in 15 Ağustos 2007 ile 1 Aralık 2007 arasında baz bilgisinin Erzurum'u gösterdiği vurgulandı. 2007 yılında okulların 17 Eylül'de açıldığının anımsatıldığı iddianamede, bu sebeple Selahaddin Gülen'in ifadesinin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. İddianamede, "Selahaddin Gülen'in mağdure S. ile birkaç kez anal yoldan ilişkiye girdiği, rızaen cinsel ilişkiye girmiş olsa dahi suç tarihi itibariyle yaşının küçük oluşu nedeniyle şüpheliye isnat olunan zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismar suçunun şüpheli yönünden oluştuğunun anlaşıldığı" denildi.

Masum Gök

Odatv.com