Gazete Güncel- Türk futbolunda depreme yol açan, dünyada da ilgi çeken bahis ve şike soruşturmasında her gün yeni bir gelişme yaşanırken, gazeteci Atilla Türker, büyük skandalı açıkladı.
Atilla Türker, Ekonomim'deki yazısında "Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu çerçevedeki soruşturması, açıklamaları, değerlendirmeleri, konuya yaklaşımı, doğru mu, sağlıklı mı, mantıklı mı?" diye sorarak "Hayır… Ne yazık ki hayır… Türkiye Futbol Federasyonu, bu işi az ya da çok eline, yüzüne bulaştırdı. İnanılmaz mantık hataları yapıldı. Hukuki anlamda skandal işlere imza atıldı. Rezil kararlar alındı" ifadelerini kullandı.
Türker'in yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
- Futbol Federasyonu, yine bu süreçte 1024 profesyonel futbolcunun da bahis oynadığının belirlendiğini açıkladı. Bu 1024 futbolcudan sadece 27’sinin Süper Lig’de, geri kalanının, yani neredeyse tamamına yakınının alt liglerde forma giydiği isim isim duyuruldu. Öyle ki, bazı takımlarda 15-16-17-18 futbolcunun bahis oynadığı bildirildi. Ayrıca 47 futbolcunun sadece 1 kere bahis oynamakla yetindiği için bu 47 futbolcunun disiplin kuruluna sevkine gerek duyulmadığı bildirildi. Genel anlamda korkunç bir tablo idi bu...
- Hakemlere döneyim… 152 hakem arasında olduğu açıklanan FIFA kokartlı hakemimiz Zorbay Küçük, hem bir basın açıklaması yaptı, hem de Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu, bahis oynamadığını net bir şekilde bildirdi. Nitekim Zorbay Küçük’ün beyanının doğru olduğu resmi makamlar tarafından onaylandı. Küçük’ün TC numarasının öğrenen bir kişinin bahis hesabı açtığı ve bu hesap üzerinden cüzi miktarda bahis oynandığı tescillendi. Futbol Federasyonu da, bu gelişme doğrultusunda Zorbay Küçük hakkında koyduğu tedbir kararını kaldırdı.Zorbay Küçük bu girişimde bulunmasaydı eğer, hakemlik lisansı diğer hakemler gibi iptal edilme aşamasına gelecekti.Bu genç hakemimiz hakkının gasp edilmesinin önüne geçmiş oldu. Yeşil sahalarda düdük çalmaya devam edecek.
EREN ELMALI, ERSİN DESTANOĞLU, NECİP UYSAL
- Futbol Federasyonu tarafından açıklanan 1024 futbolcu arasında bulunan Galatasaraylı Eren Elmalı, bahis oynadığı gerekçesiyle geçen hafta A Milli Takım kampı sırasında kadrodan çıkartıldı. Müthiş çarpıcı bir durumdu bu… Eren Elmalı, yaptığı açıklamada, 5 yıl önce Silivrispor forması giyerken cüzi miktarda bahis oynadığını, o günden bu yana bahis oynamadığını belirtti.
- Yine 1024 futbolcu arasında gösterilen Beşiktaş kalecisi Ersin Destanoğlu ile Necip Uysal da kesinlikle bahis oynamadıklarını, kendi TC kimlik numaralarını ele geçiren bazı kişilerin bahis oynamış olabileceğini dile getirdi. Nitekim, Ersin ve Necip’in beyanlarının da doğru olduğu resmi makamlarca onaylandı. Futbol Federasyonu, her iki futbolcu hakkında koyduğu tedbir kararını haliyle kaldırdı. Ersin ve Necip, Futbol Federasyonu’na tazminat davası açacaklarını belirtti.
FUTBOL FEDERASYONU KABUL ETTİ
- Şimdi gelelim, bu soruşturma sürecindeki eksikliklere, hatalara, skandallara ve işin rezalet bölümüne…
Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun basın toplantısında açıkladığı “371 hakemin bahis hesabı olduğu, 152 hakemin ise bahis oynadığı belirlendi” sözleri ile giriş yapalım. Hacıosmanoğlu’nun bu sözleri ile “371 hakem, kendi inisiyatifleri ile bahis hesabı açtı” şeklinde bir durum ortaya çıktı. Öyle anlaşıldı… Oysa gerçek ne? Misli.com adlı bahis sitesi, 5 yıl önce Türkiye 2. ve 3. ligine sponsor oldu, bu doğrultuda 2. ve 3. ligin isim hakkını kullanmaya başladı. Bu süreçte Türkiye Futbol Federasyonu ile misli.com yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde şöyle bir anlaşma yapıldı. Misli.com yetkilileri dedi ki, “Bizim teknik alt yapımız çok iyi… 2. ve 3. ligdeki tüm maçları canlı yayınlayabilecek teknik imkana sahibiz. Haliyle hakemlerimizin de bu maçları seyretmesi kendileri açısından çok iyi olur. Misli.com’a üye olan tüm hakemler, 2. ve 3. ligdeki tüm maçları izleyebilsin” şeklinde yaklaşımda bulundu. Futbol Federasyonu yetkilileri de kabul etti. Hani şu da var, bir bahis sitesinin böyle bir teknik alt yapısı varken, koskoca Futbol Federasyonu’nda böyle bir teknik alt yapısının olmaması kimlerin ayıbı acaba?
YILDIRIM DEMİRÖREN VE NİHAT ÖZDEMİR
- Misli.com’un patronunun Futbol Federasyonu eski Başkanı olan ünlü iş insanı Yıldırım Demirören olduğunu belirteyim. Yine o dönemki Futbol Federasyonu Başkanı ise Nihat Özdemir idi. Öyle ki, o süreçte federasyon yetkilileri, bazı toplantılarda ve seminerlerde, hakemlere hitaben “Üye olmanızda sakınca yok” dedi. Hakemlerin bahis sitesine üye olmaları için adeta çanak tutuldu ve hatta teşvik edildi. Hesap açan 371 hakemden 219’unun tek kuruşluk bahis oynamadığının altında da bu gerçek yatıyor.
- Normal şartlar altında bahis siteleri ile hakemler arasına duvar üstüne duvar örmesi gereken Futbol Federasyonu, bırakın duvar örmeyi, zemin hazırladı. İşte İbrahim Hacıosmanoğlu’nun dile getirdiği 371 hakemin durumu bu… Sormak gerekir şimdi, İbrahim Hacıosmanoğlu, 9 dakikalık basın toplantısında bu gerçeği niye açıklamadı? Basın toplantısını 9 dakika değil de, 15 dakika yapsaydı da bu önemli bilgiyi verseydi, çok daha doğru, çok daha samimi ve çok daha gerçekçi olmaz mıydı? Yoksa, benim bu yazdıklarımı Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu bilmiyor muydu? Kendisine haber verilmedi mi?
- Hakem ya da futbolcu, 4 ya da 5 yıl önce 10 liralık veya 20 liralık bahis kuponu yapmış, henüz ön planda olmadığı bir dönemde bu işe karışmış, o günden bu yana bahis oynamamış ise ne olacak? Kötü olacak! Oldu bile…
Bakın, Eren Elmalı… Malumunuz, açılan bu soruşturma 5 yılı yani 60 ayı kapsıyor. Eren Elmalı 58 ay önce oynamış… Cüzi miktarda oynamış… Ne oldu? Yandı… Şimdi afişe edildi, zor duruma düşürüldü, yarınlarda da hak mahrumiyeti cezası alacak, sahalardan uzak kalacak. Futbol Federasyonu yetkililerine şimdi soruyorum, bu mu sizin vicdanınız! Bu mu sizin hak, hukuk ve adalet anlayışınız!
- Soruşturma süreci 5 yıl değil de misal 2 yıla, 3 yıla indirilmeliydi. Hakemlerin bahis sitesine adeta çanak tutularak üye yapıldığı da göz önünde bulundurularak… Akılcı davranılmalıydı… Bu doğrultuda disiplin talimatında değişikliğe gidilmeliydi. Şöyle ki… “Son 2 yılda (veya 3 yılda) bahis oynayan kişiler… Bu süreçte toplamda şu miktarın üzerinde (misal 2 bin lira ya da 5 bin lira, farketmez) bahis oynadığı tespit edildiği takdirde… Hakkında soruşturma başlatılır, disiplin kurulu tarafından gerekli cezaya cezalandırılır.”
İşte bu kadar… 5 dakikalık iş… Çok net ve temiz değil mi!
BU VİCDANSIZLIĞA İMZA ATILMASAYDI
4 ya da 5 yıl önce bonuslarla bahis oynayan onlarca hakeme yazık değil mi? Akıl işi mi bu? Yine 4 ya da 5 yıl önce henüz amatör bir futbolcuyken 5 liralık kupon dolduran A Milli Takım futbolcusunu ya da aslan gibi gencecik isimleri kamuoyunun önüne atmak ve disiplin kuruluna göndermek ne derece akılcı ve doğru bir yaklaşım?
2 yıldır ya da 3 yıldır bahis oynamayan kişiler, zaten bu işten uzaklaşmış anlamına gelmez mi? 3-4 yıl önceki 3-4 liralık kuponlarla insanların hayatı karartılır mı, kamuoyunun ve ailesinin gözü önünde zor duruma düşürülür mü? Disiplin talimatında yapılacak minnacık bir değişiklikle ne olacaktı, Türk futbolunda onarılması zor olan handikapların önüne geçilecekti. Dünya kamuoyunun gündeminde yer almayacaktık. Bu soruşturma keşke daha adil, daha mantıklı, daha sağlıklı olsaydı da, hakem ve futbolcu sayısını şişirebilmek adına haksızlığa ve vicdansızlığa imza atılmasaydı.
TFF'DEN LİGLERDEKİ TEMSİLCİLER ARANDI MI?
Tabii, bazı sorular ve sorunlar da var. Acaba Türkiye Futbol Federasyonu ya da Temsilciler Kurulu’ndan bazı etkili ve yetkili kişiler, liglerde görev yapan tüm temsilcileri tek tek arayıp da “Son 5 yıl içinde bahis oynadınız mı? Oynadınızsa eğer temsilcilikten hemen istifa edin. İstifa etmezseniz eğer yarınlarda açıklanacak listede sizin de adınız yer alacak. Kamudaki görevinize zarar gelmesin… Zor duruma düşmeyin” dedi mi?
Uyarı yapıldı mı? Bu doğrultuda 47 temsilci istifa etti mi? Maçlardaki görevleri nedeniyle genelde üst düzey mesleki kuruluşlardan seçilen bu temsilcilere uyarı yapıldıysa eğer, bunun adı skandal ve rezalet değil mi?
Nitekim ben bu köşede bu haberi geçen hafta kaleme aldım. Kamuoyunda büyük ses getirdi ama Futbol Federasyonu’ndan çıt yok… İstifa eden 47 temsilcinin dışında kalan ve bahis oynadığı iddia edilen onlarca ismin, temsilcilik görevi çok afili olduğu için henüz istifa etmediği ve riske girmeyi tercih ettiği şeklinde iddialar var. Yarınlarda isimleri cımbızla ayıklanır diye ümit ediyorlar galiba…
- Peki, Beşiktaşlı Ersin Destanoğlu ve Necip Uysal’ın durumuna ne demeli? İsimleri kamuoyunun önüne atıldıktan 2 gün sonra “temiz kağıdı” aldılar. Malum, öncesinde Zorbay Küçük örneği de vardı. Zorbay Küçük ve Ersin Destanoğlu ile Necip Uysal’ın 2 günde “temiz kağıdı” aldığı bir süreçte Futbol Federasyonu ne iş yapar?
Koskoca Futbol Federasyonu, isimleri tek tek açıklamadan önce bu soruşturmayı daha iyi yapsaydı daha doğru olmaz mıydı? Çok mu zordu, insanların bireysel olarak 2 günde aldığı temiz kâğıdını, Futbol Federasyonu olarak bir haftada almak! Geç olsaydı da böyle rezil bir tablo olmasaydı.
- Şimdi Futbol Federasyonu yetkilerine sormak istiyorum. Hani, temsilcilere söylemiş olduğunuz “Bahis oynadınız mı? Oynadıysanız eğer istifa edin. Yarınlarda isminiz ortaya çıktığında zor duruma düşmeyin” şeklindeki sözlerine kulüp yöneticilerine, özellikle büyük kulüp başkanlarına ve yöneticilerine de söylediniz mi?
Yani, ahbap çavuş ilişkileri içine girdiniz mi ? Ortada büyük skandallar varken… Ve de yarınlardaki büyük skandallar öncesi… “Cambaza bak” taktiği mi uyguluyorsunuz!
- Sorularıma devam edeyim… Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde ve özellikle önemli kurullarda bahis oynadığı tespit edilen kişiler var mı? Mesela yönetim kurulunda, disiplin kurulunda, tahkim kurulunda… Ve de bazı müdürlüklerde… Varsa eğer, hakemleri ve futbolcuları açıkladığınız gibi, bu isimleri de açıklayacak mısınız?İsimleri açıklanmayan 47 futbolcu arasında A Milli Takım futbolcuları var mı? Keza bu 47 futbolcu arasında büyük takımlarda forma giyen kaç oyuncu var?