Doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri ile Anadolu’muzun her köşesi cennet gibidir.
Bu cennet diyarlardan birisi de Erzurum’un Tortum ilçesine bağlı eski ismi ile Kisha yeni ismiyle Şenyurt Köyüdür.
Derekapı’dan köyün içine kadar olan yola girdiğinizde akan Kisha Deresi pırlanta bir gerdanlık gibi vadide ışıldar, etraftaki çeşitli meyve ağaçları, eşsiz bir güzellikle sizi karşılar.
Türk- İslam kültürünün biçimlendirdiği yöre insanının saf ve temiz yaklaşımları da bu güzelliğe eklenince, tablo tamamlanmış olur.
Köyde çeşitli meyve ağacı bulunsa da kızılcık, dut, ceviz ve elma favoriler arasındadır.
Köy insanının toprağına bağlılığı, yeni yapıların çokluğu ve yaz mevsiminde nüfusun artması ile kendini hissettirmektedir.
Hafta sonu Şenyurt’ta düzenlenen Kaysefe Festivali’ndeki yoğun katılım bu sahiplenmenin güzel örneklerinden biriydi.
İkincisi yapılan bu festival “kimden ne eksiğimiz var?” mesajını taşıyordu ve profesyonellere taş çıkaracak şekilde hazırlanmıştı. Festivale, yöresel bir lezzet olan “Kaysefe isminin verilmesi çokisabetli olmuştu.
Mahalli giysiler içindeki iki hanım tarafından Kaysefe’nin yapılışının sunulması iyi bir ayrıntıydı.
Erzurum Bar ekibinin ihmal edilmediği etkinliğe, mahalli sanatçı kardeşimizin türküleri renk katmıştı.
Misafirlere, cağ kebabı, kaysefe, helva ikramının yanında yeni toplanmış dut ve kiraz ikramı ziyadesiyleydi.
Şenyurt Derneği Başkanı Toğuzhan Cansever ve üyelerinin gayreti, Şenyurt’lu iş adamlarının desteği ile yapılan festivalin geleneksel hale dönüştürüleceği mesajının verilmesi gelecek için ümit vericiydi.
Festivale, Uzundere Kaymakamı Muhammed Taha Canpolat, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Serhat Akyüz, Tortum Belediye Başkanı Muammer Yiğider ile çok sayıda Şenyurt’lu vatandaş katılmıştı.
Festivalin ruhuna uygun şekilde bir araya gelen Şenyurtlular, köyün yukarısında yapılacak HES’lerle ilgili endişelerini aralarında konuşurlarken, Bağlar mevkiindeki Kisha Deresi’nin görselliğini gölgeleyen yüksek beton duvarların mantığını anlamaya çalışıyorlardı.
Çevre bilincinin eksikliği köyün önemli sorunlarının başında geliyor. Bir zamanlar kırmızı benekli alabalıkların yüzdüğü dere artık sazan’a bile hasret kalmış.
Yörenin tanıtımında ve birlikteliğin kökleşmesinde önemli bir fonksiyon sağlayacak olan bu festivalin gelecek yıl aynı heyecan ve katılımla yapılacağına gönülden inanıyor, bu festivali kültürümüze kazandıran Şenyurt Dernek Başkanı Toğuzhan Cansever ve ekibiyle, maddi ve manevi destek sağlayan Şenyurt’lu hemşerilerime şükranlarımı sunuyorum.