Cin değil, terör çarptı!

Mehmet ŞENER

Kandil’le yürütülen kirli pazarlığının şifreleri çözüldükçe, Yedili Koalisyon şok üstüne şok yaşıyor.

Seçime artık sayılı günler kaldı… Geldi gelecek derken nihayet sandıklar kuruldu, pusulalar basılıyor, partiler tam kadro meydanda.

Başta CHP ve HDP olmak üzere, “masa”nın irili ufaklı tüm bileşenleri, adeta yeminli murakıp gibi “Tayyip gitsin, sonrası tufan olursa olsun” anlayışı ile çıktıkları yolda, seçime günler kala üst üste duvara toslamaya başladılar.

Toslamak ne kelime, büsbütün duvarın altında kaldılar.

Zannediyorlardı ki Kandil’le yapılan o çirkin ve pis pazarlıklar hep kapalı kapılar ardında kalacak, zannediyorlardı ki terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye verdikleri sözleri seçmen duyup bilmeyecek, zannediyorlardı ki Türkiye düşmanı odaklara yaptıkları işmarı halk görmeyecek, zannediyorlardı ki Türkiye ağaç kovuğundan çıkma bir ülke olduğu için üzerine her türlü alçak pazarlığı yapabiliriz ve niye ise artık yine zannediyorlardı ki Cumhur İttifakı’nın eli pancar doğruyor…

Yanıldılar; ama öyle böyle değil…

Seçim meydanları kurulmaya, ahali meydanları doldurmaya, partiler ve adaylar konuşmaya başladıkça…

Yedili Koalisyonunun makyajı akmaya ve altındaki samimiyetsiz yüz ortaya çıkmaya başladı.

Ne söyledikleri yalanlar bir işe yarıyor ne yerli ve yabancı algı merkezlerinin oyunları tutuyor ne duyguları istismar edilen vatandaşın artık pusulası şaşıyor ne de Batı’nın ellerine tutuşturduğu yol haritası doğru istikameti gösteriyor.

Hani adamın biri Doğu’ya giden geminin güvertesinde, Batı’ya doğru koşarak Batı’ya gidebileceğini düşünüyordu ya…

Yedili Koalisyonun şerikleri aynı ipe hülya dizip duruyor.

İşte son birkaç günden beri adaylar meydanda, seçmenle yüz yüze…

İflah olmaz müzmin muhterislerin can havliyle bağırmalarını saymazsak…

Herkes gibi ben de Cumhur İttifakı’nın gümbür gümbür geldiğini görüyorum.

Bunu, Azerbaycan’dan gelip Erzurum’da ahaliyle sohbet eden milletvekilleri de görmüş ki, “Erzurum’da tek aday Tayyip bey mi” diye sordular, daha dün…

Yeminli “Tayyip düşmanları” da artık ağız değiştirmeye, usul usul tornistan etmeye başladılar:

“Erdoğan çok güçlü ve inandırıcı” manşetleri atılıyor Batı medyasında…

Masanın şerikleri mezarlıktan geçerken ıslık çalıyorlar lakin yancılarının ağızlarını bıçak açmıyor, hatta kimi yancılar masaya kılıç bile çekiyor.

Düne kadar, sol cenahta ve de CHP’deki yeri ancak tuvalet kapısının yanındaki iskemle olan Muharrem İnce’ye bile savuş açtılar, ikbal ve istikballerini İnce’nin götüreceği oya bağladılar.

Cumhur; ülkesine, bayrağına, umdelerine ve devletine sahip çıktıkça masa, fil girmiş züccaciye dükkanı gibi şakır şakır devriliyor.

Çürük iple indikleri kuyudan çıkamıyorlar.

Ne Kandil gözlerine fer olacak ne de Okyanus hayallerine yelken…

“Biz bu devleti ve vatanı yolda bulmadık ki, bir seçim sırasında da yoldan geçenlerle değiştirelim” diyenlerin sayısı, sandık başına gideceklerden çok daha fazla…

Cumhur kıyam etti…

“Bundan başka Türkiye yok”