Gazete Güncel- Erzurum 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, müştekiler ile taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık Ali Osman Buzlak (21) ise duruşmaya bağlı bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Katılan avukatları beyanlarında, eylemin hem eziyet verici hem de canavarca hisle yapıldığını öne sürerek, sanık hakkında en üst sınırdan ceza verilmesini ve indirim yapılmamasını talep etti. Anne Emine Gürgen ise beyanında, "Sakın dışarı çıkmasın. En son noktaya kadar ceza alsın, Benim yavrum yok. Ona güvenerek gitmiştir, evden süslenerek çıkmıştır." ifadelerini kullandı. Cumhuriyet savcısı, geçen celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, eylemlerinden dolayı sanık Buzlak'ın "Tasarlayarak eşe karşı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını ve hakkında indirim uygulanmamasını talep etmişti.
Sanık avukatları ise savunmalarında, olayın aniden ve haksız tahrik altında gerçekleşen bir olay olduğunu, tasarlayarak yapılan bir eylem olmadığını, sanık Buzlak'ın olay yerine silah sayılabilecek suç aletiyle gelmediğini ve olayın ardından intihar girişiminde bulunmasının pişmanlık sonucu olduğunu ifade ettiler. Son sözü sorulan Buzlak, "Hatice rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Pişmanım. Hatice'nin ve kendimin hayatını mahvettim. Takdir mahkemenindir." diye konuştu.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Ali Osman Buzlak'ı "Eşe karşı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Olayda tasarlama eylemini kabul etmeyen mahkeme heyeti, sanık hakkında herhangi bir takdir ya da haksız tahrik indirimi uygulamadı. Hükümle birlikte sabık Buzlak'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Anne Gürgen, duruşma sonrası gazetecilere, adalete güvendiğini belirterek, "Hakim ve savcılara teşekkür ediyorum. Benim çocuğum öldürülmeyi hak etmedi. bir anne bu kadar acıyı hak etmedi, hiçbir anne de hak etmez. Haticeler ölmesin, sahip çıkalım. Hak ettiği cezayı aldı ama yine de hak ettiği ceza bu değil. Benim çocuğum toprak altında, o nefes alıyor." ifadelerini kullandı.
Kızının Sosyal Hizmet bölümü okuduğunu aktaran Gürgen, "Şiddet Önleme Merkezinde staj yapıyordu. 'Ben kadınların sesi olacağım diyordu'. Mesleğini de çok seviyordu ama mesleğe konu oldu. Çok zor bir durum." diye kaydetti.
Maktul Hatice Ağcakale Buzlak'ın teyzesi ve aynı zamanda anne Gürgen'in avukatı Meryem Gürgen ise adil bir yargılama olduğunu bildirerek, şunları dile getirdi: "Mevcut kanunlarımızla. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası tabi ki acımızı dindirmiyor, içimiz bir nebze olsun hafifliyor ama kızımız geri gelmiyor. Söylenecek çokta bir şey olmuyor. Kadınlarımıza karşı yapılan haksızlık ve zulümlere bir dur denilsin, bir başkasının canı yanmasın diye bu mücadeleyi veriyoruz. Bizim canımız yandı, hiçbir şekilde geri gelmiyor. Toparlayamayacağız bunu ama mevcut kararla bir nebzede olsun teselli oldu."
OLAY GEÇMİŞİ
Palandöken ilçesinde, 16 Nisan'da Erzurum Şehir Hastanesi bahçesinde araç içerisinde Ali Osman Buzlak ile eşi Hatice Ağcakale Buzlak arasında tartışma çıkmış, sanık Buzlak eşini boğarak öldürmüş, cesedi arabanın bagajında saklamış, kesici aletle intihar girişiminde bulunup olay yerinden ayrıldıktan bir süre sonra polislerce hareketsiz şekilde bulunmuştu. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Buzlak'ın, "Tasarlayarak eşe karşı kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.