Bir düşünür şöyle bir varsayımda bulunmuş.
Demiş ki:
“Birinci Dünya Harbi top ve tüfeklerle yapıldı. İkinci Dünya Harbi ise, Atom bombası ile…”
Devam etmiş:
“Üçüncü Dünya Harbi de nükleer silahlarla yapılacak.”
Hani olmaz ya…
Ya Dördüncü Dünya Savaşı?
Aynı düşünür o soruya da cevap veriyor:
“Taş ve sopalarla!”
Çünkü bütün medeniyetler çökmüş olacak, insanlık tıpkı binlerce yıl önce olduğu ilkel şartlara dönecek.
Gidişata bakılacak olunursa…
Bu varsayım, hiç de uzak olmayan bir ihtimal…
Medya, dünyada olup biten gelişmelere dayanarak diyor ki:
“Üçüncü Dünya Harbi kapıda!”
Aslında bu, dünyanın sonuna dair bir alarmdır.
Kimileri, “kıyamet” de diyor bu senaryo için…
Tut ki, ne üçüncü ne de dördünce harp çıkmadı.
İnsanoğlu ileri teknoloji eşliğinde hayatını sürdürüyor.
Bu kez en hakiki bir sorun bekliyor bizleri:
Tatlı su…
İnsanlığın muhtaç olduğu en temel ihtiyaç…
Uçan taksiler, bulutlara meydan okuyan gökdelenler yapabilirsiniz de…
Olmazsa olmaz suyu laboratuvar ortamında üretemezsiniz.
Dolayısıyla hiç de uzak olmayan bir gelecekte…
Hangi millet zengin su kaynaklarına sahip olursa dünya lideri olacaktır.
Kimseye, “piyango biletinin en büyük ikramiyesi sana çıktı” demiyorum.
Diyeceğim şu:
Bilim insanlarının araştırmalarına göre…
Erzurum, küresel iklim verilerinin çıktılarına bakılınca su zengini bir şehir olacak.
Antik tarihten beri nasıl ki, kıtalarla okyanuslar yer değiştirmişse…
Günümüzde de değişim sürüyor. Biz çıplak gözle göremesek de…
Tespit şu:
“Türkiye insan ömrü için uzun, ama yerküre için yakın olan bir vakitte büyük oranda çölleşecek.”
Tek farkla:
“Başta Erzurum olmak üzere, ülkenin Doğusu tatlı su kaynakları açısından zengin bir potansiyele ulaşacak.”
Hayali bile güzel ama…
Bu, pratikte ne ifade ediyor?
İnanırsınız ya inanmazsınız raporlar bunu söylüyor.
Belli mi olur Erzurum, yarım yüzyıl içerisinde ülkenin en cazip merkezi olur.
Kimse susuz yaşamayacağına göre…
Amentü bilmişiz ki Allah, kendi koyduğu kuralları (Sünnetullah) hatır için değiştirmiyor.
Su…
Erzurum, kimbilir belki de tarihi boyunca elde edemediği avantajı bu sayede yakalayacak.
Ne yani?
Tarihteki kavimler göçü, bir kere daha mı yaşanacak?
Üstelik bu sefer tam tersi olarak…
Kaç vakittir Erzurum kar mahrumu, yağmur öksüzü bir şehir…
Zahir devran dönüyor.