İlçede muhabirlik yapmayan, bilemez. Bir ilçede muhabirlik yapmak kadar zor bir şey yoktur. Herkesin gözü üzerindedir. Kaymakamı seni izler. Polis, seni kollar. Zaten ilçe halkının yakın takibindesindir. Herkesin ortak isteği vardır. İlçeyi güllük gülistanlık göstermek. Yani ilçede çalışan muhabir üç maymunu oynayacak. Görmeyecek, duymayacak, konuşmayacak. Yani 1986 yılında Hınıs’ta muhabirlik yaptığımda yaşadıkları mı, şimdi 2013 yılında, İHA’nın Narman muhabiri Fatih Düzavcı yaşamış. Hiç unutmamam Milliyetin ve Milletin Sesi gazetelerinin Hınıs Muhabirliğini yapıyorum. Meslek Lisesiyle ilgili bir haber yapmışım. İlçe Kaymakamı Ayhan Çevik, çok rahatsız olmuş. Karar vermişler bana gözdağı vermeye. Hınıs ilçe emniyet amirliğinin önünden geçerken, bir komiser yardımcısı beni sesledi ve polislere talimat verdi,”üstünü arayın, nezarete atın”. Ne olup, ne bittiğini anlamaya çalışırken, bir öğrenirim ki, Kaymakam bey talimat vermiş. Neyse Erzurum’da ki, arkadaşlarımızın haberi oldu. Ortalık karıştı. Beni, apar topar serbest bıraktılar. “Yanlış anlaşılma oldu” dediler. İkinci gün haberim gazetelerde yer aldı, Hınıs Cumhuriyet Başsavcısı haberi ihbar kabul edip dava açtı. Yani aradan tam 27 yıl geçmiş. Narman İlçesi Kaymakamı Abdullah Atakan Atasoy, İHA Muhabirine aynı muameleyi yaptırıyor. Sayın Kaymakam Atasoy, bunun bedelini ödemelidir. Birileri de bunun hesabını sormalıdır.