1. YAZARLAR

  2. Mehmet ŞENER

  3. Erzurum'da Oxford olsa okur musunuz?
Mehmet ŞENER

Mehmet ŞENER

Yazarın Tüm Yazıları >

Erzurum'da Oxford olsa okur musunuz?

A+A-

Peki biz Erzurumluya şöyle bir soru sorsak: Erzurum'da Oxford olsa okur musunuz? Yaşı ellinin altında olanların bilmemesi normal... Hani kimi aklıevveller, bu şehrin ağaç kovuğundan çıktığını zannediyor ya; işte onlara hatırlatmak için söylüyoruz. Bu şehirde 1970'li yıllarda TED Koleji vardı. Kısaca tarihçesi de şöyle: 1964 yılında kurulan ve eğitim hizmetine 1975 yılına kadar devam eden TED Koleji, Tatbikat Okulu'nun hemen arkasındaki binada yer alıyordu. Bizim kuşağın çok iyi hatırladığı bu kaliteli eğitim kurumu, o günkü Erzurum'un Oxford'uydu. Tamam; belki elini kolunu sallayan herkes bu okula gidemiyordu ama imkanı olup bu kurumda eğitim görenler de, o günkü maarif standardının çok üstünde bir tedrisattan geçiyordu. Yine biz kuşaktaki Erzurumluların rahmet ve minnetle andığı namı diğer "Deli Tali" yani Prof. Dr. Tali Ural da TED'in ilk müdürü olarak tarihe geçen bir büyüğümüzdür. Niyedir bilinmez; TED, 1975 yılında Erzurum'daki faaliyetine son veriyor. Sonrası malum... Erzurum, koyu bir taassubun hakim olduğu tarikat ve cemaat tasallutu altında adeta İran'ın Kum kentine dönüştürülüyor! Güya Komünistler gelecek ve Erzurum'u işgal edecek! Bu komplo teorisi kitleler üzerinde öylesine etkili oluyor ki, zaman içinde başta Nurcular olmak üzere, devletten beslenen ne kadar cemaat varsa hepsi şehrin üzerinde bir karabasan olup çıkıyor! Tek tip insan, tek tip inanç ve tek tip ideoloji! Sanki de şehrin surlarına sihirli bir değnek vurulmuş ve vaktiyle Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı Erzurum, seksenli yıllara gelindiğinde öbek öbek cumhuriyet ve Atatürk karşıtı kesimlerin adeta merkez karargahı olmuştu! Öyle ki şehrin münevverleri kütüğüne artık Mümtaz Soysal, Nurettin Topçu ya da Ziyaddin Fahri Fındıkoğlu yerine, Fetullah Gülen, Mehmet Kırkıncı ve benzerlerinin isimleri kaydolmuştu! Şehir, deli bir fırtınanın önünde bir o yana bir bu yana savrulup duruyordu. İlmin yerini efsane, ilim adamının yerini ağlayan şarlatanlar, Kur'an-ı Kerim'in yerini ilmihaller, hazreti Peygambere muadil olarak da Mehdi ihdas edilmişti! Yani Erzurum, kelimenin tam anlamıyla seccade ve hilalin istismarının içinde kaldığı bir cenk meydanıydı! Takdir edersiniz ki bu atmosferde yaşamayacak tek şey; müspet ilim, sorgulama, itiraz etme, cevap arama ve Kur'an'a yönelmekti... Bu sebeple TED Kolejinin yerini, "...Erzurum büyük bir depremle yerlebir olacaktı. Fakat tam o gün öyle biri ana rahmine düştü ki, Erzurum yerine o depremde Erzincan yıkılıp gitti" diyen bir manyağın sözünü amentü belleyen çoğunluğun kurduğu Aziziye Koleji aldı! Erzurum halkı iktisadi ve sosyal olarak son derece geriydi. Ama gelin görün ki, hem seccadeci istismarcıların hem de hilalci dümbeleklerin bölge müdürlükleri hep bu şehirde oldu. Halk fakirdi, ama nasıl oluyorduysa oluyordu, halkın üstünden siyaset yapanlar zengindi! 1975 yılında TED'i kapattıran o güruh, yıllar yılı Erzurum'u koyu bir karanlığa ve İslam'ın reddettiği yobaz bir taassuba mahkum etti. Rahmetli Yaşar Sütbeyaz'ın girişimi ile yıllar önce Erzurum'da Bilkent Okulları açıldı. O malum çevrenin bakiyesi yine aynı argümanları kullanarak bu eğitim kurumuna karşı da savaş açtı: "Erzurumlunun çocuğu dinsiz ve milliyetsiz yetişecek. Gavur bir nesil oluşturacaklar" diye, Bilkent'e etmedikleri hakaret bırakmadılar. Çünkü adları gibi biliyorlardı ki, Bilkent bu şehire gelirse kendilerinin nasıl kof oldukları, yalan üzerine bina ettikleri ve çocukları din ve hilal uğruna nasıl zehirledikleri ortaya çıkacaktı. Bu yüzden istemediler, direndiler. Neyse ki Bilkent geldi... Şimdi de Bilkent'e rakip geliyor. Yani yine birileri kıyamet koparmak isteyecek ve yine seccadeye sarılıp hilal üstünden vurmak isteyecek! "Din elden gidecek, milliyetçilik ayaklar altına alınacak" Halbuki gidecek olan tek şey: O alçakların yalanları ve uydurdukları din'leridir. Bilkent'in rakibi Oxford olacak... Şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum. Yakında gelişmeleri sizlerle paylaşacağım... Sadece şu kadarını söyleyelim.. Erzurum'da, aileleri ölümle sıtma arasında tercih yapmaya zorlayan yobaz bir anlayışın yerine, bol seçenekli bir sistem geliyor. İsteyen çocuğunu Oxford'a, isteyen Bilkent'e, isteyen Final Okulları'na, isteyen Güneş Okulları'na isteyen de devlet okullarına yollayabilecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum