1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Gülen Ailesinden basın açıklaması!
Gülen Ailesinden basın açıklaması!

Gülen Ailesinden basın açıklaması!

Fethullah Gülen’in ailesi, 'Gülen' Aile Buluşması' başlığıyla Erzurum’da basın açıklaması yaptı. Yüzlerce kişinin katıldığı toplantıda İçişleri Bakanı Efkan Ala’yı, yuhalamak isteyen izleyicilere izin verilmedi.

A+A-

Erzurum Güncel- Erzurum Güncel- Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ailesi Erzurum'da düzenledikleri basın toplantısı ile son günlerdeki yaşananlara cevap verdi. Polat Otel’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Gülen ailesi son zamanlarda gündemi sarsan haberlerle ilgili olarak konuştu. “İçimiz yanıyor özellikle birkaç aydır Türkiye'de farklı gündemler var. Ailemizi ilgilendiren gündemler var. Bunlar Hocaefendi ile ilgilidir. Biraz kırgınız incindik. Demokratik haklarımızı kullanarak sessiz kalmadığımızı aile büyüğümüzün Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yanında olduğumuzu duyurmak istedik.” diye konuşan Kemal Gülen Erzurumlu Efkan Ala’yı da eleştirdi. “Seçilme zorluğu bile yaşamadan bakan koltuğuna oturan Erzurumlu bir politikacı, hem de bu şehirde muhterem büyüğümüzü kastederek “kimsin sen? Biz senin ağababalarını yendik” diyerek 50 yıllık hizmet hayatında camiden, kürsüden, konferans salonlarından veya daha başka yerlerden Hoca efendiyi takip eden, sahiplenen, bir işaretiyle Allah rızası için yollara düşen fedakar insanlara ve tabii ki bize hakaret etmesini içimize sindiremiyoruz. Bu saygıdan ve seviyeden yoksun hakareti kınıyor; kötü söz sahibine aittir diyerek bu hakaretleri sahibine iade ediyoruz.” dedi. Kemal Gülen’in bu sözlerinden sonra salonda Efkan Ala yuhalandı. Bakanı yuhalayanları elleriyle ikaz eden Gülen'in kardeşleri "Bizim burada aileden aldığımız terbiyeden ötürü hiç kimseye hakaret etme gibi bir görevimiz yoktur. Ama demokratik hakkımızı kullanarak bazı tepkilerimizi dile getirme hakkımız vardır ve biz bugün bunu yapıyoruz" dediler. İşte Kemal Gülen'in açıklamalarından diğer notlar: Bizleri bugün yalnız bırakmadığınız için bu yapacağımız açıklamayı Türkiye ile ve dünya ile buluşturmak için gelen basın mensuplarına teşekkür ediyorum. Aslında biz ilk defa böyle bir program yapmıyoruz. Farklı zamanlarda zeminlerde geçmiş zamanlarda yaptık. Bu aile buluşmalarımızın amacı aile meselelerini görüşmek ve çözüm bulmak aile içi ilişkilerimizi gözden geçirmek akraba hukukunu anlamak aktarmak derinleştirmek ve evlatlarımıza daha iyi bir geleceği nasıl kurabiliriz bu meseleleri görüşmek oldu. Ramazan'da Kurban'da mesire yerinde bir araya geldik. Devamlı iyi bir mümin olarak temsile layık yaşayabilmek için görüşmeler yaptık. Bir araya gelişlerimiz Allah rızası için oldu. Hocaefendi cibili olarak nesabi olarak ailemizin bir ferdi bir bireyi. Ondan öte büyüğü rehberidir. Dünya çapında yaptıklarıyla bütün millete ait oldu. Onun himmeti milletidir. Son dönemdeki hakaretlere maruz kaldık ki bekledik ki hocamıza birileri sahip çıksın her şehirden ses yükselsin. 50 yıldır dünyanın dört bir tarafından hizmet eden Hocamıza destek versin. Biz de bu gün bu hakikatleri aile fertleri olarak dile getirmek istedik. Bugüne kadar neden bir araya gelmek istediniz diyebilirsiniz. Hocaefendi bugüne kadar ön plana çıkmayı istemedi. Aile de onlara dualarıyla destek verdi. Onları alkışladı yüreklendirdi. Ancak bu kadar hakaret, zulümden sonra sessiz kalmamayı buradan bir şeyler söylemeyi hissettik. Söz konusu hocaefendi olunca sizin huzurunuzda çıkmak istedik. Dilerseniz aile büyüklerini tanıyorsunuz. Erzurum'dan ve başka şehirden gelen büyüklerimiz var. Burada Seyfullah Gülen, Mesih Gülen, Kutbettin Gülen, Salih Gülen, Kız kardeşi Fazilet Korucuk bulunuyor ve Nurhayat Halamız hasta olduğu için gelemedi. Bu girizgahtı asıl açıklamayı birazdan yapacağız. Ülkemizde bir süredir muhterem büyüğümüz Hocaefendi ve onun teşvikleriyle oluşan hizmet hareketi hakkında iftiralar sürüyor. Alim, hareket hakkında bu denli karalama kampanyasına şahit olmadık. Bunu kınıyor ve hakkın adaletine havale ediyoruz. Bütün bu nefret söylemlerinden duyarlı her vatandaş gibi derinden etkileniyoruz. inciniyoruz. İnsaf izan sahibi insanların da kabul edeceği gibi hocaefendi ülkemizin nadir yetiştirdiği insanlardan birisi. Gizlisi saklısı olmayan abide şahsiyettir. İlim peygamber sahabe sevgisine herkes şahittir. Kendisini dine İslama ve millete adaması ve kul hakkına olan hassasiyetini biliyoruz. Küçük yaşlarından itibaren ibadet ve ilime olan düşkünlüğü sade hayatıyla hepimize örnek ve manevi bir rehberdir. Hayatını emrolduğu üzere dosdoğru ol üzerine kurdu. Sessizliğini fırsat bilenlerin hedefe koymasını bu hak dostunu üzenleri ilahi adalete havale ediyoruz. Ailemizin kökleri muhterem hocamızın dedeleri değerli şahsiyetlerdir. Hocaefendi'nin manevi dünyası ilmi bu hak dostlarını görerek şekillendi. Hocaefendi Erzurum'un en meşhur hocalarından dersler aldı. Ömrünü kitaplar arasında geçiren 70'den fazla eseri fikir aksiyon hayatı ile üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor. Aile büyüğümüz adına üniversitelerde kürsüler kuruldu. Biz ailesi olarak okumanın gerekliliğini anladık. Onun teşvikiyle üniversiteye gittik. Hocaefendi'ye yapılan haksızlık karşısında 'susan şeytan olmak istemiyoruz' bugün. Hocaefendi bütün ömrünü dikkatle yaşadı. Kur'an ve sünnete bağlı yaşadı. Bize de misal oldu. Son derece mütevazi olarak yaşadığını cümle alem biliyor biz de bunun şahidiyiz. O hayatını bavula sığdırmasaydı binlerce insan hizmet kervanına katılır mıydı? Hayır. Dünyadan ve dünyalıktan başka düşünemeyenler bunu anlayamaz. Hocaefendi'nin dünyaca tanınıp bilinmesine rağmen ne kardeşleri ne akrabaları bu nüfuzundan nemalanmadılar. İstifade etmeyi düşünmediler. Kardeşlerinin ve yakınlarının sade yaşamı buna delildir. Hocaefendi'de onun rehberliğindeki hizmet hareketi de bizden dolayı mahcup olmadı inşallah mahcup olmayacaktır. Herkes hepimiz kendi yağında kavrulacak dişini sıkacak ama inşallah milletimizin hüsnü zannını boşa çıkarmayacağız. Bir lokma bir hırka yaşamayanlar Hocaefendi'ye çamur atmaya çalışıyorlar. Son birkaç aydır yürütülen iftira yalan kampanyaları bizlerin yüreklerini dağladı. Kullardan vefa beklemeyi bile Allah'a karşı vefasızlık sayan büyüğümüz haşhaşı işi boş alim müsveddesi hakaretlere maruz bırakıldı. Bir de bu hakaretleri insan haklarını ağzına sakız yapılan siyasiler tarafından yapılmıyor mu? İşte bunlar bizi yaralıyor. Hırsızlık ayyuka çıkmamış adalet sistemi yerlerde sürünmek zorunda bırakılmamış gibi bunları görmezden gelerek sadece Hocaefendi'yi aile büyüğümüzü suçlamak karşısında dehşete düşüyoruz. Bin ömrüm olsa Peygamber Efendimiz'in (sas) saçının bir tek teline feda olsun demeyi bile başka yere çekiyorlar. O evlenmedi o kendi ifadesiyle bütün ömrünü Allah'a adamak istiyordu. Ne var bunda. Bazı peygamberler de evlenmemiş. Dine diyanete millete hizmet için gençlerin halinde anlamak için illa da evlenmek şart mıdır? Biz evladımıza ondan isim istiyoruz. Aslında hepimiz onun evladıyız. Sadece biz değil Asya'da Afrika Amerika'da binler evladı var. Bunlar stadyumları dolduruyor. Hocamıza dua ediyorlar. Biz de dua kervanına katılıyor onu ve onun gibi yürüyenleri koruyacağını haykırıyoruz. Bazı siyasetçiler ve medya kuruluşlarının hakaret dozlarını artırdığını görüyoruz. Yakınları olarak son derece müteessiriz. Ne muhtıra dönemlerinde 28 şubat benzeri dönemlerde Hocaefendi'nin manevi şahsiyeti böyle çirkin saldırıya maruz kalmadı. Ne yazık ki salonu dolduran meslektaşları tarafından sessiz kaldı. Hala bir açıklama yapılmadı ilim adamları tarafından. Bizde ilim adamlarını ve ilahiyatçıları anlamıyoruz. Onun sahibi Allah'tır ve karamsarlığa düşmüyoruz. Elmasa çamur atsalar elmas değerinden bir şey kaybetmez. Yakınları olarak hep bir ağızdan iftira ve hakaretlere karşı kollarımızı açıyor insafa davet ediyoruz. Seçilme zorluğunu yaşamadan bakan koltuğuna oturan bir Erzurumlu bir politikacı hem de bu şehirde muhterem büyüğümüzü kastederek 50 yıllık hizmet hayatında Hocaefendi'yi takip eden bir işaretiyle Allah rızasıyla yollara düşen insanlara ve bizlere hakaret etmesini içimize sindiremiyoruz. Kem göz sahibine ait diye bu sözleri sahibine iade ediyoruz. Neden ülkene gelmiyorsun diye çağrı yapıyorlar. Buradan sesleniyoruz Hocam gelip gelmeme sizin takdirinizde siz nerede olursanız olun akrabalarınız sizin yanınızda olacak hayır dualarla anacak ve hayır dualarınızı bekleyeceğiz. Çok üzüldük kalbimiz kırıldı ama kimseyi incitecek kıracak değiliz. Sövene dilsiz dövene elsiz gerek. Öyle olacağız. öyle olmak için gayret edeceğiz. Ülkemiz zor dönemden geçiyor. Sokağın tahrikine gelmemeliyiz. Biz hocamızın ümit veren sözlerine bakarak 'ülkemizin geleceği parlak, bugünler de geride kalacak' diyoruz. Bizim maksadımız bir araya gelişteki amacımız tartışmalara yeni bir cephe açmak değil. SORULARI YANITLADI Toplantında gazetecilerin 'Cemaat abi ve ablalarının kapı kapı dolaşarak Ak Partiye oy vermeyin diye propaganda yapıldığı söyleniyor. AK Partide buna cevaben sizde parti kurun karşımıza öyle çıkın diyor, buna ne diyeceksiniz' sorusuna Kemal Gülen, şu yanıtı verdi: "Cemaatin abi ve ablalarıyla ilgili söyleyecek bir şeyim yok. Onu cemaati eğer temsil eden Gazeteciler Yazarlar Vakfı varsa onların bu konuda bir şey söylemesi daha doğrudur ama bizim aile yakınları olarak bir araya gelişimiz ne böyle bir propaganda yapmak, ne şuna oy verin buna oy vermeyin demek için değil, biz sadece burada değerli hocamıza yapılan hakaretleri, iftiraları büftanları iade etmek ve bunları doğru olmadığını haykırmak için bir araya geldik dolayısıyla cemaatin ne avukatıyız ne de temsilcisiyiz biz sadece ailemizin değerli büyükleriyle bir araya geldik." Bir başka gazetecinin, 'Sizin ailesi olarak siyasete müdahale veya siyasetin içerisine girme gibi bir eğiliminiz olacak mı?' sorusuna Kemal Gülen, "Siyasetten uzak bir aileyiz. 'Muhtar adayı bile değiliz' diyor Seyfullah Gülen, Hocaefendi'nin kardeşi benim de babam şeref duyarım böyle bir babanın evladı olmaktan. Dün de ailemiz siyasete girmedi, bugün de girmedi Hocaefendi'nin genel temayülleri, oradan aldığımız ilhamla yarın da bugün yapılan siyasete girmeme yönünde adeta yeminimiz vardır" karşılığını verdi. Kemal Gülen, Başbakan Erdoğan'ın seçim sonrası Gülen Cemaati'ne operasyon sinyali verdiği hatırlatarak, "Tedirginlik yaşıyor musunuz? Cezaevine girme endişeniz var mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Bu aile 1980 ihtilalinden sonra, hemen yanıbaşımdaki Salih amcam ve diğer taraftaki Mesih amcam bir irtica, bir dinci ya da müslüman olduğu gerekçesiyle zaten içeriye alındılar. Hocaefendi 1971 yılında içeriye alındı. Bunlar içeriye alınmak konusunda bir tereddüt endişe yaşamazlar. Çünkü yürüdükleri yolun hak olduğunu, yaptıkları işin doğru olduğuna inanıyorlar ama hiçbir şey yapmadan Türkiye Cumhuriyeti'nin en verimli en irfan sahibi ilim sahibi bu insanları elde bir delil olmadan, 'Biz sizi içeriye atmak istiyoruz' derlerse de bu zorbalığa karşı bizim de yapacak hiçbir şeyimiz yoktur. Şeriatın kestiği parmak acımaz."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.