1 Mayıs’ın acı öyküsü! Dar ağacında dört fidan…
Emekçiler, Türkiye de dahil olmak üzere dünyada birçok ülkede her yıl kutlanan ‘1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın yıldönümünde yine yasaklar ve engellemeler ile karşı karşıya.
Gazete Güncel- İstanbul’da 1 Mayıs’ın simgesi haline gelen Taksim Meydanı’nda yapılması planlanan kutlamalar iktidar tarafından engellenirken, işçiler yine iradelerine sahip çıkmak için Taksim’e yürüyecek. Peki 1 Mayıs, dünya ve Türkiye tarihinde ortaya nasıl çıktı? Kimler hangi bedelleri ödedi, işçiler haklarını nasıl savundu? İşte 1 Mayıs’ın tarihçesi…
1880’li yıllar, ağırlıkla insan gücünün kullanıldığı ve çalışma koşullarının kötü olduğu yıllardı. Küçük çocuklar, karın tokluğuna çalışıyor, mesai saatleri 14-15 saati buluyordu.
Dönemin fabrikaları hızla büyürken; işçiler örgütlenme ve grev gibi en temel haklarından mahrum bırakılarak çalıştırılıyordu.
1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan ‘Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu’ ‘8 saatlik iş günü’ mücadelesini ülke geneline yaymak ve işçilerin kararlılıklarını göstermek hedefiyle mücadele başlattı.
ABD’nin Şikago şehrinde 40 bin tekstil işçisi tarafından başlatılan eylem kanla bastırıldı. Aynı kentte, bir fabrikada 8 saatlik işgünü için greve çıkan bin 400 emekçi işten atıldı. Aynı tarihlerde greve çıkanlara ateş açıldı ve 4 işçi hayatını kaybetti.
Saldırılar, mücadele ateşini söndürmedi, aksine körükledi. ABD ve Kanada’da sendikalar ve diğer örgütlerin yükselttiği mücadele sonucu 1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçi greve çıktı. Tarih işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oluyordu. Tüm ülkede yaşam durdu. İşçiler üretimden gelen güçlerini kullanıyordu.
İşçilerin bu isyanı, işverenleri rahatsız etti. Şikago’da greve çıkan 40 bin işçinin eylemini bastırmak için saldırılar düzenlendi. İşverenler, grev kırmak için sokak çeteleriyle el sıkıştı. İşçiler bir taraftan saldırıya uğruyor, bir taraftan da grev kırıcılığıyla mücadele ediyordu. Grevci işçilerle sokak çeteleri arasında çıkan kavgada, polisin işçilerin üzerine ateş açması sonucu 4 işçi hayatını kaybetti.
Hükümet ve işverenler, işçi eylemini kolay kolay içlerine sindiremiyordu. 1 Mayıs sonrası işten atmalar, baskılar yoğunlaştı. Olaylara neden oldukları gerekçesiyle 8 işçi hakkında idam istemiyle dava açıldı. İşçiler idam cezasına çarptırıldı.
DARACAĞINDA DÖRT FİDAN…
Dört işçi önderi Albert Persons, Adolph Fıscher, George Engel ve August Spıes, 1 Mayıs 1886 yılında 8 saatlik iş günü mücadelesinde önderlik yaptıkları için idam edildi.
Albert Persons isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin tarihe geçen bir cümle kurdu:
“Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım.”
İşçi önderlerinin cenaze törenine yüz binlerce insan katıldı. ABD’de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. II. Enternasyonal 1889’da Paris’te düzenlediği kongrede, Amerikan işçilerinin mücadelesini desteklemek amacıyla dünya çapında gösteriler düzenledi. 1890’dan başlamak üzere 1 Mayıs’ı da, “Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kabul etti.
TÜRKİYE’DE MADDE MADDE 1 MAYIS…
-1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, İstanbul’da ilk kez 1912’de kutlandı. 1923 yılında kitlesel kutlamalar yasaklandı. Kutlamalar, 1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanunu ile tamamen yasaklandı.
-1976’da uzun bir aranın ardından ilk kez kitlesel bir 1 Mayıs kutlaması Taksim’de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) öncülüğünde gerçekleştirildi.
‘KANLI 1 MAYIS’
-1977’de ise İstanbul Taksim Meydanı’nda yüz binlerce kişiyle katılımıyla kitlesel ölçekte en kalabalık 1 Mayıs buluşması gerçekleştirildi. Fakat kutlamalar tamamlanmak üzereyken, DİSK tarafından gösterilere katılımı kabul edilmeyen gruplar Saraçhane tarafından Taksim’e ulaştı. Grubun DİSK güvenlik görevlilerine ateş açmasıyla büyük bir kaos yaşandı. Taksim Meydanı’nı kaplayan silah sesleri ve meydandaki kalabalığın üzerine sürülen polis panzerleri büyük bir izdihama sebep oldu. Bu gösterilerde çok sayıda kişi yaralandı, çoğu Kazancı yokuşu başındaki kamyonun önünde ezilerek 34 kişi hayatını kaybetti. DİSK ve gösterilere katılan diğer kuruluşlar, Sular İdaresi binasının üstünden ve bugünkü ismiyle The Marmara Oteli üst katlarından ateş açıldığı iddialarında bulundu. Tüm bu yaşananların sonucunda 1977 yılındaki 1 Mayıs, tarihe ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak geçti.
-İşçi ve Emekçiler Bayramı, 1978 yılında yüz binlerce kişinin katılımıyla Taksim Meydanı’nda kutlandı.
-1979’da Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul’da miting yapılmasını yasakladı ve sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna rağmen İstanbul sokaklarında binlere ulaşan kişinin katılımıyla 1 Mayıs kutlamaları yapıldı.
-1980 yılında ise 1 Mayıs kutlaması ancak Mersin’de gerçekleştirilebildi.
-12 Eylül 1980 askeri darbesiyle yönetime el konulurken, tüm gösteri, yürüyüş ve mitingler yasaklandı. Bunun yanı sıra 1 Mayıs ‘Bahar ve Çiçek Bayramı’ ismiyle resmi tatil günü olmaktan da çıkarıldı.
-1996’da Taksim Meydanı’nın yasaklı olduğu gerekçesiyle Kadıköy’de düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarına on binlerce kişi katıldı. Eylemin ilk dakikalarında polisin silahsız göstericilere açtığı ateş sonucu 3 kişi hayatını kaybetti. Yaşanan acı olay sonrası Kadıköy’de büyük bir kitlesel isyan gerçekleşti. Bu olaylardan sonra uzun bir zaman Kadıköy’de 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı.
-2006 yılında en geniş katılımın yaşandığı ilçe Kadıköy oldu. Çeşitli sendikalar ve gruplar saat 12:00 sularında Rıhtım Caddesi’ne yürüdü. Düzenlenen miting sonrası saat 16:00 sularında gruplar tamamen dağıldı.
-2007 yılında 1 Mayıs’ı tekrar Taksim’de kutlayarak aynı zamanda 1977’de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 100’den fazla kişi yaralandı. Valiliğe göre 580, diğer kaynaklara göre 700’e yakın gözaltı gerçekleşti. İbrahim Sevindik adındaki bir vatandaş hayatını kaybetti.
-2008 Nisan ayında hükümet tarafından 1 Mayıs’ın “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kutlanması kabul edildi.
-2008 yılında 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması konusunda sendikalar ile hükûmet arasında uzlaşma sağlanamaması sonucunda sendikalar Taksim’e yürüme kararı aldı ve bazı sol görüşlü partiler de bu yürüyüşe katılacaklarını açıkladı. Bunun üzerine, güvenlik güçleri bir gün öncesinden hazırlıklara başladı ve sabah 06:30’dan itibaren Şişli’de, Osmanbey’de, Pangaltı’da, Nişantaşı’nda, Okmeydanı’nda, Dolapdere’de ve Kurtuluş’ta olaylar çıktı. Polisin DİSK, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, ÖDP ve Halkın Kurtuluş Partisi binasına yönelik tutumu ve bir hastanenin acil servisi girişinde gaz bombası atarak birçok kişinin yaralanmasına neden olması çok tartışıldı. Polis bu olaylar sırasında biber gazı, gaz bombası, tazyikli ve boyalı su kullandı. DİSK binası önündeki olaylarda CHP milletvekili Mehmet Ali Özpolat, sıkılan biber gazı nedeniyle kalp spazmı geçirdi. Okmeydanı’nda Burhan Gül isimli 19 yaşında bir genç, başından plastik mermiyle vurularak yaralandı. Ayrıca Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda yapılan kutlamalarda da olaylar çıktı ve polis, göstericilere gaz bombalarıyla müdahale etti. Ankara’da Sakarya Meydanı’nda yapılan kutlama olaysız sona erdi.
-2009’da TBMM’ye verilen önergeyle 1981’den sonra 1 Mayıs tekrar resmi tatil günü kabul edildi fakat Taksim’deki kutlamalara yine izin çıkmadı.
-2010 yılında 1 Mayıs yüz bini aşkın kişinin katılımıyla Taksim’de kutlandı.
-2011 ve 2012 yıllarında da 1 Mayıs Taksim’de kutlandı.
-2013 yılında 1 Mayıs’tan 4 ay önce Taksim’i Yayalaştırma projesi çalışmaları nedeniyle 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin verilmemesi üzerine bazı gruplar ile polis arasında çatışmalar yaşandı.
-2020’de 15 sendika yöneticisi DİSK Genel Merkezi önünden Taksim Meydanı’na yürümek isterken gözaltına alındı.
-2021’de Erdoğan, 1 Mayıs Bayramı kapsamında Tuzla’daki bir fabrikada işçilerle birlikte iftar yemeği yedi. “Maalesef bunu farklı eylemlere dönüştüren, yine bugün de olduğu gibi bazı aşırı terörist gruplar, bu güzel günü anlamsız hale getirmenin gayreti içerisine giriyorlar” dedi. Hak-İş Konfederasyonu, salgın sebebiyle 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı önceki yılki gibi temsili olarak kutladı. İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamaya göre, Taksim’e çıkmaya çalışan toplam 212 kişi gözaltına alındı.
-2022’de İstanbul’da eylemler Maltepe Miting Alanı’nda oldu. Alana gökkuşağı bayrakları ile girmek isteyenlerle polisler arasında gerginlikler yaşandı. Taksim Meydanı’na çıkmayan isteyen gruplara polis izin vermedi, 164 kişi gözaltına alındı.
-2023’te İstanbul’da eylemler yine Maltepe Miting Alanı’nda oldu. Özellikle siyasi partilerin yaklaşan seçimle birlikte daha duyarlı olduğu ve üyelerini alanlara taşıdığı görüldü.
YİNE 1 MAYIS, YİNE YASAK…
AKP iktidarı, işçi ve emekçilerin, STK’lerin ve siyasi partilerin Taksim talebine rağmen, bu yılki 1 Mayıs’ta da Taksim’deki kutlamalara izin vermedi. Ana muhalefet partisi CHP, Saraçhane’den Taksim’e yürüyüş düzenleyeceklerini duyurdu. STK ve bazı işçi partileri de iktidarın yasağını tanımadığını belirterek 1 Mayıs günü Taksim’e yürüyeceklerini açıkladı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Taksim miting alanı değildir” diyerek bu taleplere kulak tıkadı. İstanbul’da birçok toplu taşıma durakları 1 Mayıs gerekçesiyle 1 gün boyunca hizmet veremeyecek.
AYM, TAKSİM’İN KAPATILMASINI HAK İHLALİ SAYDI
Öte yandan Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Aralık’ta 2023’te yapılan başvuruyu karara başladı. Taksim’in kapatılmasını hak ihlali sayan AYM, Taksim’in işçi ve emekçilerin “ortak hafızası” ve “sembolik değeri” olduğunu vurguladı:
“Sembolik bir değeri olan Taksim Meydanı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile bağlantılı ele alındığında başvurucular, diğer sendikalar ve işçiler nezdinde öneme sahiptir. Bu nedenle işçi ve sendika kültürünü oluşturan yapı taşlarından biri olan Taksim Meydanı, yalnızca 1 Mayıs günü orada bulunanların dayanışmasını değil aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını göstermektedir.”
https://tele1.com.tr/
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.