Erzurum Güncel- Ermeni iddialarının diaspora ve emperyalist güçlerin çirkin bir tezgahı olduğunu ifade eden Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut, Mustafa Kemal Atatürk, 'Ermeni sorunu denilen ve Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik yararlarına göre çözülmek istenilen sorun, Kars antlaşması ile, en doğru şekilde çözüme ulaştırılmış oldu.' sözünü anımsatarak çeşitli ülkelerde ve son olarak Fransa meclisinde kabul edilen kararın utanç vesilesi olduğunu söyledi. Korkut, "Ben Ermeni vahşetine 10 bin kurban vermiş bir şehirden sesleniyorum. Fransa örneğinde olduğu gibi emperyalist güçlerin gerçeğin değil, çeşitli hesapların peşinde olduğunu insanlık görmelidir. 1918 yılının Şubat ve Mart aylarında bu tarihi şehir insanıyla, medeniyetiyle, kültür varlıklarıyla ortadan kaldırılmaya çalışılıyordu. Erzurum Garnizonlarında bulunan Ermeni askerleri evlere saldırarak yağma, öldürme, ırza geçme gibi muameleleri yapmışlardır. Milleti Sadıka, Aşkale, Tazegül, Cinis, Alaca, Ilıca, Tepeköy, Erzurum Merkezde; Yanık dere, Kars kapı, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa konakları, Yakutiye Kışlaları, Yakutiye Kışla hamamı, Yeşil yayla, Hacı Ahmet Hanı, İstasyon barakaları ve Firdevsoğlu kışlaları Hasankale-Tımar, Köprüköy, Horasan da yaptıkları insanlık dışı katliamlar sonunda Türk Milleti'nin hafızasında unutulmayacak iz bıraktılar. Türklere uygulanan soykırımı Taşnak Generali Antranik yönetmiş. Ayrıca Erzurum ve çevresindeki Türk soykırımında Fransız asıllı Ermeni Albayı Morel, Divan-ı Harp üyesi Sohumyan, Muratyan, Dr. Azeryef ve Dr. Karakin Pastırmacıyan görev almışlardır. 12 Mart 1918 günü Türkün kalbi olan Erzurum'un esaretten hürriyete, ölümden hayata kavuştuğu bir gündür. Medeni (!) Fransız meclisi bunları da görsün." şeklinde konuştu. Ali Korkut, Erzurum'u kurtaran Kazım Karabekir Paşanın, “ Sanıyorum ki, yeryüzünde bu kadar feci bir sahneyi gören gözler pek mahdudtur. Biz bu kanlı manzaranın karşısında elem duymuş insanlardanız. İnsanların iyi duygulardan mahrum kalınca hayvanlardan daha vahşi bir mahluk olabileceklerini ibretle seyrettik.” (Kazım Karabekir’in General Harbord’a Raporu ( 25 Eylül 1919 )" sözleri ile 1992 yılında Dağlık Karabağ ve işgal altındaki Azerbaycan şehirlerinde işlediği vahşetin görülmesi gerektiğini ifade etti.