1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Ömer Çelik'ten çok sert tepki: 2020 yılının en aptalca şakası!
Ömer Çelik'ten çok sert tepki: 2020 yılının en aptalca şakası!

Ömer Çelik'ten çok sert tepki: 2020 yılının en aptalca şakası!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK Toplantısı sonrası açıklamalar yaptı.

A+A-

Erzurum Güncel- Çelik, "Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destekten dolayı Paşinyan şöyle bir açıklama yapmış; 'Biz Türkiye'ye ambargo uyguladık, Azerbaycan'a verdiği destek yüzünden. O yüzden Türk ekonomisini felce soktuk. Eğer Türkiye bu destekten vazgeçerse Türk ekonomisinin düzelmesine yeniden katkı sağlarız.' diye. Bunu da 2020 yılının en aptalca şakası olarak değerlendirmek mümkündür." dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MYK Toplantısı sonrası açıklamalar yaptı

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları; 

Teşkilatlarımızla ilgili değerlendirme hem genel başkanımız, hem MYK için en önemli konuların başında gelmektedir. Kongre süreçlerimiz devam edecek. 13 Ocak'tan itibaren il kongrelerimize Covid önlemlerine uyarak yeniden başlıyoruz.

Geçen senenin ilk siyasi krizi Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle ortaya çıkmıştı. Bölgemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde tansiyon yükselmesi söz konusu olmuştu. Yüzyıl öncesinde görülmüş şekliyle bir pandeminin söz konusu olması. Bütün dünyayı kilitleyen, algıları altüst eden bir şey. Elinizi yıkadığınızda yok edilen virüs maalesef insan vücuduna girince yok eden bir sarsıntı yarattı.

İnsanoğlu dünyayı yok ediyor. Teknolojik gelişmeyi sağlarken, kendi maddi menfaatini gözetirken neoliberalizm bir sarsıntı yaratıyor. İklim değişiklikleri, Amazon ormanlarının yağmalanmasıyla yepyeni virüs ve bakteriler insan hayatına giriyor. En önemli konulardan bir tanesi insanın doğa ve hayatla uyumunu sağlayacak hayat felsefesinin gerçekleşmesi.

Birazcık sokağa çıkma yasağı söz konusu olduğunda dünyanın çeşitli yerlerinde okyanuslar, denizler, çevre, çeşitli unsurlar doğal dengesine kavuştu. Bu dünyayı nasıl hızla yok ettiğimizi, doğaya, dünyaya ne kadar kötü davrandığımızın bir neticesi. Doğa rakibimiz değildir, evimizdir, can yoldaşımızdır, kader arkadaşımızdır. Tabiatıyla kendi kader arkadaşı olarak gördüğümüzde varlık felsefesiyle baktığımızda virüslerle mücadele daha kolay olacak. 

Dünyadaki olağanüstü gelişmeler karşısında olayın başından itibaren Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Türkiye DSÖ'den çok daha önce bu krizi karşılayacak kapasitede olduğunu gösterdi. Kendi vatandaşının yardımına koştuğu gibi, aynı zamanda 155 ülkeye yardım eden bir ülke haline geldik. Avrupa'nın çeşitli yerlerinde ülkeler birbirlerinin maskelerini çalarken Türkiye'nin yardımı götürüldü.

Bu yardımlar dünyanın her yerine ulaştırıldı. Aynı anda Türkiye Cumhuriyeti'nin uçağı Avrupa'ya, Asya'ya inerken, G-7 ülkesinden örneğin bir Almanya uçağının yardım getirdiğini duymadık. Amerika uçaklarının yardım getirdiğini duymadık. Bir tek Türk uçakları Cumhurbaşkanımız ve milletimizin selamı ile kucağını açtı. Sağlık çalışanlarımız tarihi yeniden yazdılar. Bunu bir meslek olarak yapmadılar, insana sahip çıkmanın olağanüstü bir özverisiyle yaptılar. Sağlık çalışanlarımız vatanseverlik kavramına yepyeni boyutlar kazandırmıştır. Jandarma, polis ve diğer unsurlar vatandaşımızı yalnız bırakmayarak, belediyelerimiz topyekûn bir dayanışmanın nasıl olacağını dünyaya net bir şekilde göstermiş olduk.

Cumhurbaşkanımızın vizyon projesi olarak sahiplendiği şehir hastanelerinin varlığı bizim bu salgınla mücadelede en büyük stratejik gücümüz olmuştur. Dünyanın pek çok yanında yoğun bakımlarındaki kapasitesizlik, çok büyük facialara imza atarken Türkiye şehir hastaneleri başta olmak üzere sağlıkta gerçekleştirdiği devrim sayesinde bu büyük krizi göğüsleyecek imkan ve kabiliyeti ortaya koymuştur.

AK Parti döneminde sağlık başta olmak üzere diğer alanlardaki büyük dönüşümler insan odaklı siyasetin bu zor günlerde insan haysiyetine, şerefine sahip çıkılması konusunda ne kadar büyük bir kabiliyet ortaya koyduğunu göstermiştir. Sosyal ve ekonomik etkilerini de azaltmak için önemli istikrar kalkanı ve diğer paketlerle vatandaşımıza destek olmaya çalıştık. Hükümet faaliyetleri, devlet faaliyetleri, Cumhurbaşkanımızın çalışmaları aynı şekilde sürdü.

Diyarbakır'daki annelere Şırnak ve Hakkari'den de katıldı. Öylesine güçlü bir vicdan çığlığı ortaya koydu ki, 'Ana gibi yar Diyarbakır gibi diyar olmaz' diye yankılandı. Bazı siyasi partilerin buna hiç sahip çıkmadığını, görmezden geldiğini, Türkiye'deki en ufak olayı bazı ajansların, medya organlarının görmezden hale geldiğini görüyoruz.

O annelere bir kere daha buradan hürmet ve saygılarımızı iletiyoruz. Evlatlarına kavuşma nöbetlerini buradan güçlü bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz.

Türkiye'de terörle mücadelede kat ettiği mesafe 2020'de terör örgütlerine göz açtırmamıştır. Bazıları DEAŞ'la mücadeleyi propaganda amacı olarak kullanırken Türkiye tek başına ve sahada gerçekleştirmiştir. Türkiye DEAŞ'la da, PKK ve diğerleriyle mücadele eden yegane devlettir. 2020 yılında hukuk temelinde, demokrasi temelinde güçlü bir terörle mücadelenin nasıl verileceği bütün dünyaya gösterilmiştir.

Cumhurbaşkanımızın defalarca çağrısına rağmen müttefiklerimizden bazıları kamyon ve tır dolu silahı terör örgütlerine vermeye devam etmiştir. Milletimizin uzun yıllar özlemi olan Ayasofya Camii'nin açılması, güçlü bir iradenin ortaya çıkmasıyla yıllar sonra gerçekleşmiştir. Nesiller boyunca arzu edilen, dua edilen, istenilen bu talep Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz, bu dirayet sayesinde gerçekleşmiştir. Kimisi bunun Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları ve rejimiyle hesaplaşmak olduğuna dair saçma sapan iddiaları gündeme getirdi. Kimi rahatsızlığını ortaya koydu. Sonuç olarak milletimizin sevindiğini biliyoruz. Üzerinde hiçbir şekilde engel olmamasına rağmen başka saiklerle engellenen bu durum Cumhurbaşkanımızın iradesiyle ortadan kaldırılmıştır.

Milletimizin duasına katılmak, sevindiğiyle sevinmek büyük nimettir, bu nimetten yoksun olanlara söyleyeceğimiz bir şey yok, o konuda bir tedavi olup olmadığını bilmiyoruz. 

Bütün dünya kilitlenirken, yatırımlar ve diğer hususlar tamamen durmuşken, Cumhurbaşkanımız büyük projelerden bahsediyorum, hastaneler, yollar, kamu yatırımları gibi 70'in üzerinde açılış yapmıştır. Küçükleri saymıyorum, devasa yatırımlar hız kesmeyen bir hizmet süreci sürekli olarak görülmüştür. Stratejik olarak oyun değiştirici bir unsurun ortaya çıkması çok önemlidir. Yerli ve milli imkanlarla devam ettirdiğimiz doğalgaz arayışımız dış politikada oyun değiştirici tablo çıkacak şekilde gerçekleşmiştir.

Bu bütün dünyanın dikkatini çekmiş haberdir. İçeride kara propaganda odakları bunu küçümsemeye çalıştılar, gerçek olup olmadığını tartışmaya çalıştılar. Türkiye için, gelecek nesiller için son derece önemli bir aşama bu şekilde elde edilmiştir. Bunu da engellemek isteyenler oldu. Çeşitli tehditler, ambargo tehditleri oldu, sadece milletimizi dinleyen gerçek bir demokratik siyaset sayesinde geri atılmadı.

ABD Başkanlık seçimleri bütün dünyayı meşgul eden sonuçlar doğuracak şekilde şekillendi. Amerikan demokrasisinin ağır bir değerler ve kurumlar krizine girdiğini gördük. AB'nin geleceği açısından önemli sonuçtur, İngiltere'nin ayrılması kesinleşti. Bundan sonrasının AB'nin Türkiye ile daha stratejik ilişkiler kurması gerekecektir. Bu kadar az göçmen gelmesine rağmen bunu istismar edenler Almanya'da ilk defa İkinci Dünya Savaşı sonrası meclise girdiler. Hollanda'da ikinci parti durumundaydı. Aynı şekilde Fransa'da görüldü. Bütün bu tablo demokrasi konusunda çifte standart uygulayanların bunu sadece Türkiye veya başkasına uyguladıklarını göstermiyor mu?

Türkiye'de karışıklık çıkarılmaya çalışan zamanlarda aslında kendi ülkelerinde bu karışıklıklar çıkmaya başlayınca ne kadar sert tedbirler aldıklarını gördük. 100 yıl aradan sonra Libyalı kardeşlerimizin iradesine sahip çıkan siyasetin ortaya konulması Akdeniz'deki denklemi değiştirmiştir. Libya'da darbeci olan, toplu mezarlarından sorumlu olan Hafter güçlerinin arkasında Fransa'nın olduğu görülmüştü. CHP'den Serrac radikalmiş, Hafter sekülermiş diye tamamen meşruiyet dışı, Türkiye'nin hak ve menfaatlerine karşı duran siyaset ortaya koydu. Defalarca uyardığımız halde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hangi taraftaysa onun karşısında olanların yanında tutumlarını sürdürdüler.

Bu sözü söyleyenler geri almadıkları gibi özür de dilemiyorlar. Dış politikada Türkiye'ni hak ve menfaatleri yerine başkalarının söylediklerini tercüme ettikleri görünüyor. Türkiye'nin Suriye'deki mücadelesi sayesinde oradaki kardeşlerimizin meşru hak ve talepleri korunmuş oldu.

Türkiye Suriye'de olmasaydı oradaki  mazlumların kanına birbiriyle kavgalı güçler, terör örgütleriyle birlikte  gireceklerdi.

DÜNYANIN EN APTALCA ŞAKASI!

Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destekten  dolayı Paşinyan şöyle bir açıklama yapmış; 'Biz Türkiye'ye ambargo uyguladık,  Azerbaycan'a verdiği destek yüzünden. O yüzden Türk ekonomisini felce soktuk.  Eğer Türkiye bu destekten vazgeçerse Türk ekonomisinin düzelmesine yeniden katkı  sağlarız.' diye. Bunu da 2020 yılının en aptalca şakası olarak değerlendirmek  mümkündür.

(Darbeyle ilgili açıklamalar) İktidarı seçimsiz nasıl  göndereceksiniz? Bu açıkçası darbe çağrısıdır, utanılması gereken bir  yaklaşımdır.

Aşı olanın hemen maskesini çıkarması ya da tedbirlerden  uzaklaşması gibi bir durum söz konusu olamaz. Antikor oluşana kadar bu tedbirlere  devam edilmesi gerekiyor. Nitekim mutasyona uğrayan virüsten bahsediliyor. Burada  spekülasyonlardan uzak durup, Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine göre bu sürecin  takip edilmesinde fayda vardır.

(CHP'li Sağlar'ın sözleri) Avrupa'daki  Neonazilerin konuşacağı üslupla Türkiye'deki başörtülü kadınlara karşı  konuşuyorlar.

Kim Avrupa Birliği içinde Türkiye  karşıtlığından bahsediyorsa muhakkak şekilde Avrupa'nın geleceğini yok etmek  istiyordur.

(Darbe açıklamaları) Ordu, bunların gözünde ancak darbe yapan  bir mekanizma. Bu aslında TSK'ye de harekettir.

Darbeler arasında etiketleme yapıyorsanız  buradan demokratlık çıkmaz.

Bunlar ruh sağlığı yerinde insanlar değil. Bunlar bu ülkenin  iyiliğini seven insanlar değil. Darbe, bir millete yapılacak en büyük  kötülüktür.

Darbe, milletine silah çekmektir, darbe  en büyük alçaklıktır. Bitti, bunun ötesi yok, bunun 'iyisi kötüsü' yok.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.