1. HABERLER

  2. GENEL

  3. AK Parti'den 'bozkurt işareti' açıklaması
AK Parti'den 'bozkurt işareti' açıklaması

AK Parti'den 'bozkurt işareti' açıklaması

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Habertürk TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

A+A-

Erzurum Güncel- Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı selamlarken bozkurt işareti yapması ile ilgili yorumlara cevap verdi. Ünal, Saadet Partisi ile ilgili olarak da "Saadet Partisi bu ittifakın içinde olmak istemediğini açıkladı. Hiçbir zaman AK Parti ile ittifak düşünmedi zaten" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mersin'de halka hitabı sırasında bir anlık bozkurt işareti görüntüsünün ortaya çıkması da sorulan Ünal, "Cumhurbaşkanımızın toplumun değişik kesimlerinin hassasiyetlerine ilişkin, onların bu hassasiyetlerini kucaklayan işaretlerini kullanabilir ama orada şu oldu, videoyu izlediğinizde Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin Rabiamızı sayıyordu. Kadraja da öyle bir görüntü girdi benim gördüğüm" dedi.

Ünal'ın açıklamaları:

(Meclis'teki 'ittifak' kavgası) AK Parti ile MHP'nin grupları kendi aralarında görüşme yapmışlar ve CHP ile HDP ile de görüşme yapılmış, sonra iç tüzüğe uygun şekilde devam kararı alınmış. İnternet üzerinden çok rahat bir şekilde Meclis TV'yi takip edebiliyorsunuz. Meclis'in kapılarını kapatıp içeride gizli saklı bir iş yapılıyor değil. Kılıçdaroğlu, kongrede de söyledi, militan istiyorum dedi. İttifakla ilgili düzenleme hilelelerin nasıl yapılacağının düzenlemesiymiş. Ben CHP'nin saçma iddialarını dile getirecek değilim.

"YSK'NIN TALEP ETTİĞİ BİR KONUDA DEĞİŞİKLİK YAPTIK"

Geçmişte onların çok iyi bildiği Güneş Motel tarzı ittifak, yıllarca bu ülkede ittifaklar hülle yöntemi ile gerçekleştirildi. Biz de ittifak yasal bir zemine kavuşsun dedik. Sadece YSK'nın bizden talep ettiği bir konuda değişiklik yaptık. 1984 yılından bugüne yaşanan bir sorun var. YSK zarfları teslim ediyor, onlar da bunları hızla mühürlüyorlar ve tutanak altına alıyorlar. Ortak imza altına alıyorlar. Bunlarda bazıları mühürlenmemiş olabiliyor. YSK'nın gönderdiği zarflar imza ile tutanak haline almışsa bunların da geçerli olması yönünde bir karar almak zorunda kalıyorduk. 16 Nisan'daki tartışmayı da biliyorsunuz, CHP kendisi bu işe itiraz etmedi, YSK sandıklar açılmamışken aldı. Biz de zarflara filigran koyun dedik. YSK filigranı ile zarfları kesin güvenlik altına alın. Bu düzenlemeden yola çıkarak siz buna nasıl hileli seçim diyorsunuz. CHP'nin iddialarını dinlediğimde dehşete kapıldım.

Burada yüzde 10 barajını neden indirmediniz diye sorabilirler, bu anlaşılır. Bize neden ittifak düzenlemesi yaptınız diye soramazlar. Biz de onlara deriz ki, bu bizim (seçim barajı) siyasi parti olarak barajla ilgili siyasi tercihimizdir. Siyasi bir karar veriyorsanız, diyelim ki AK Parti ile MHP bir araya gelmiş ve barajın indirilmemesi yönünde bir karar alınmışsa, her kararın bir siyasi riski vardır.

Nasıl olacak da bütün listeler seçimden önce siyasi partilere verilirken bunlar askıya çıkarken seçmen listesinde hayatta olmayan, sahte seçmen, bunların olması mümkün değil. Burada sorun şu. Ben kendi militanlarıma bir takım yalanları söyleyeyim, onların nefretini diri tutayım. Burada maksat Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduğu günden beri yapıtığı konu şu. Kurum ya da yapıyla ilgili bir itibarsızlaştırma oluşturup insanların algısında... 1950'den beri Türkiye'nin en güçlü olduğu yer seçim sistemi. Sanki CHP 1950'den beri bütün seçimleri kazanıyor da, bugün kaybetmiş gibi. Seçimleri makarna, kömür ile kazanıyorsunuz dediler, şimdi seçim hilesi ile kazanıyorsunuz demeye başladılar. Bir kere de deyin ki bu millet bizi neden seçmiyor. Sürekli karşı tarafı suçlayan, kazanmadığı seçimleri gayri meşru ilan eden, sarayın ordusu gibi tehlikeli bir dille bu milletin devletin kurumlarına olan saygısını yok eden bir dil kullanıyorlar.

Burada seçim sistemi ile ilgili bir değişiklik söz konusu değil. Orada sandık başkanı baskı altına alınıyor. Hukuksuzluğu ihbar edemiyor, orada bir vatandaşın bunu ihbar etmesinin önünü açtık. Bu tam da seçim güvenliği için artı değer kazanıyor.

CHP İÇİNDEKİ BOYKOT ÇAĞRILARI

Boykot bir siyasetsizliğin sonucudur. Siz siyaseti tüketmişseniz, siyaset üretemiyorsanız, ürettiğiniz siyasetle toplum nezdinde bir teveccüh elde edemiyorsanız, böyle bir şeye kalkışabilirsiniz. CHP'nin böyle bir şeye kalkışması CHP'nin kendisini kapatması haline gelir.

SAADET PARTİSİ AÇIKLAMASI

Saadet Partisi bu ittifakın içinde olmak istemediğini açıkladı. Hiçbir zaman AK Parti ile ittifak düşünmedi zaten. Biz hiçbir yapıya karşı, yani en başta da söyledim, bunu bir milli mutabakat olarak görüyoruz. Bizim hiçbir partiye kapımız kapalı değil ama Saadet Partisi'nin ittifakın içinde hiçbir zaman olmak gibi bir niyeti olmadı. Bizimle herhangi bir ittifak içinde olmak adına çabası, gayesi olmadı. Herhangi bir şekilde niyet bile ortaya konmadı.

Onların ne yapıp ne yapmayacağı konusunda benim bir niyet okumam söz konusu değil. Saadet Partisi'nin bundan sonra ne yapacağına yine Saadet Partisi karar verecektir. Sanki yüzde 10-15 oy oranında yüksek bir popülerlik kazandırılmasının da sanki bir kilit parti gibi konuma taşınmasını da siyasi olarak gerçekçi bulmuyorum.

TILLERSON'UN GÖREVDEN ALINMASI

Devletler arası ilişkiler kişiler üzerinden değil kurumlar üzerinden yürütülür. ABD'de Dışişleri Bakanlığı nezdinden ABD Başkanı'nın böyle bir tasarrufu olmuştur, biz yeni görevlendirilen Dışişleri Bakanı ile devlette devamlılık esastır ilkesi gereğince kurumsal ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. 8 Mart'ta başlayan komisyonlar arasında bir görüşmenin devamı niteliğinde bir ziyaret (Çavuşoğlu). Yeni Dışişleri Bakanı ile bakanımız oturup gelişmeleri değerlendireceklerdir.

AFRİN HAREKATI

Afrin'de özellikle dünya medyası da artık bunu görmeye başladı. Daha önce BM de bu konuda bir genelge yayınlamıştı, özellikle sivillerin ısrarla şehir merkezinde tutulmak istenmesi ve (teröristlerce) canlı kalkan haline getirilmek istendiğini biliyoruz.

Hem TSK hem ÖSO, sivillerin belli bir kanaldan şehirden güvenli şekilde ayrılmaları konusunda önlemler alıyor. Haritaya baktığınızda zaten kapanma tamamlanmış durumda. Orası terör örgütünden temizlendikten sonra TSK ve ÖSO oranın güvenliğini sağlayacaklar.

ERKEN SEÇİM

Bu artık rutine dönüştü. Bizim erken seçim olmadığına sizleri inandırmak için nasıl bir şey yapmamız gerektiğini bilmiyorum. Herhangi bir şekilde erken seçim, 500. kez yok. Türkiye'de muhalefette olmak demek siyaseti manipüle etmek olduğu için biz ısrarla diyoruz ki erken seçim yok. Erken seçim yapmayacağız. Afrin'de harekat devam ederken erken seçim yapmayı düşünmüyoruz. 2019 mart ve kasımında seçimler kendi tarihlerinde yapılacak.

Cumhurbaşkanımızın toplumun değişik kesimlerinin hassasiyetlerine ilişkin, onların bu hassasiyetlerini kucaklayan işaretlerini kullanabilir ama orada şu oldu, videoyu izlediğinizde Cumhurbaşkanımız AK Parti'nin Rabiamızı sayıyordu. Kadraja da öyle bir görüntü girdi benim gördüğüm. Ben Cumhurbaşkanımıza öyle bir işaret yaptınız mı diye sormadım. Lütfi Elvan Bey de orada Rabia işareti yapıyordu. Rabiayı sayarken bir görüntü oluştu ama ben Genel Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza bozkurt işareti mi yaptınız diye sormadım.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.