Ateşkes kararı, elbette ki dünya genelinde çok büyük bir heyecan uyandırdı.

Ehli vicdan herkes, iki yıldır süren bu soykırımın nihayet bulması için dua etti durdu, eylem yaptı, fiili mücadele verdi.

Gazze’de, Gazze’den geriye ne kaldı?

Gazze’de, İsrail mezaliminin nasıl büyük bir felaket olduğunu, dünyanın daha iyi anlaması için haber ajansları ve çeşitli araştırma şirketleri istatistikler yayınlıyor.

En başta şu bilgi var:

70 bine yakın insan katledildi.

Enkaz altındaki cenazeler de çıkarıldığında, şehit edilen insan sayısının en az yüz bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

İki yüz binden fazla insan da yaralandı.

Dört yüz elli çocuk, doğduğu ilk saatlerde hayata veda etti.

Üç yüz gazeteci katledildi, en az dört yüz gazeteci yaralandı.

İki yıl içerisinde şu cep kadar büyüklükteki Gazze Şeridi’ne, Japonya’ya atılan bombanın tam on katı bomba yağdırıldı.

Tarih silindi, kültür yakıldı yıkıldı, şehirlerin altyapısı imha edildi.

Yüzbinlerce insan açlığa, susuzluğa mahkum olundu, on binlerce insan temizlik ürünlerine ve tıbbi yardıma mahrum bırakıldı.

Uzmanlar diyor ki:

Gazze’de bugünden itibaren onarım ve inşaya başlansa bile elli yıldan önce Gazze’nin ayağa kalkması çok zor.

…

İkinci Dünya Savaşı’nda, altmış milyon insan ölmüştü.

Yakılan yıkılan şehirler de cabası…

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük katil diktatörlerinden biri olan Stalin, şöyle demiş:

“Bir kişiyi öldürürseniz bu, cinayet sayılır. On kişiyi öldürseniz bu da, seri cinayet sayılır. Fakat binleri, on binleri, yüzbinleri ve milyonları öldürseniz bu, istatistik olur.”

İki yıl boyunca Gazze’deki İsrail soykırımını izleyen sözde medeni dünya, şimdi rakamlar üzerinden değerlendirme yapıyor!

Türkiye ise, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan eliyle iki yıl boyunca haykırdı, her ortamda “İlla da Gazze” dedi.

Bugün eğer ateşkes olduysa, hiç kuşku yok ki Türkiye, bunun en önemli mimarlarından biridir.

Ateşkese rağmen Siyonist katiller hala Gazze’yi vurmaya ve can almaya devam ediyor.

Ama en başından beri onurlu Gazze halkı ölümüne direniyor.