Erzurum’da 1987 yılında Gölbaşı’nda bulunan Genelevi kapatıldı. Kapatan dönemin Belediye Başkanı Necati Gülülü, büyük bir kesimden takdir topladı. Azınlık bir kesimden ise tepki aldı. Şehir merkezindeki Genelevi, şehir dışına taşınmıştı. İlerleyen zaman içerisinde tepki gösterenlerin haklı olduğu ortaya çıktı. Genelev şehir dışına taşınmıştı taşınmasına da, Gölbaşında değişen hiçbir şey olmamıştı. Bu kez, kayıt altında yapılan fuhuş, kayıt dışına çıkmıştı. Birçok evde fuhuş yapılıyor. Adım başı bir hayat kadını boy gösteriyordu. Daha sonra, Gölbaşı hayat kadınlarına dar gelmeye başladı. Kongrede boy göstermeye başladılar. Sonrasında, 50. Yıl caddesinde. Sonraki yıllarda ise Gez Mahallesi, hastaneler caddesi ve İstanbul kapıyı mesken tuttular. Geçtiğimiz hafta, Sevgili Levent Akpınar’ın özel haberi gündeme bomba gibi düşütü. “Erzurum'un Boğaz mevkiindeki genelev, Zührevi Hastalıklar Fuhuşla Mücadele Komisyonu'nun aldığı kararla kapatıldı. Genel evinde çalışan kadınlar, başka genelevlerine gönderildi.” Bu komisyon kimlerden oluşuyor bilmiyorum. Bildiğim tek şey var, bu kararın yanlış olduğu. Geçtiğimiz yıl, AK Parti İstanbul Milletvekili Nureddin Nebati, partisinin Grup Başkanlığı'na verdiği yasa teklifi ile genelevlerin kapatılmasını istedi. Teklifin gerekçesinde, kadınların bu çağda bir mal gibi satılmasına devletin izin vermemesi gerektiği belirtilirken, bu durumun devam etmesinin modern çağda kölelik düzeninin devam ettiği izlenimi yarattığı ifade edildi. İLK GÖRÜŞLER OLUMSUZ Teklif üzerinde grupta inceleme yapıldı. İlk incelemeler sonunda şu tespitler yapıldı: "Devlet eliyle kadın satışı yapılmıyor. Genelevler özel işletmelerdir, sadece bir izin prosedürü uygulanır. Genelevlere ihtiyaç duyan kesim zaman içinde azalmıştır. Geçmişte olduğu gibi gençler arasında geneleve gidenlerin sayısının yüksek değildir. Daha çok köyden gelenlerin ilgi göstermektedir. Toplumda ilişkilerin daha rahat yaşanması da ilgiyi azaltmıştır. Genelevler zaman içinde kendiliğinden işlevini yitirecektir. Hâlâ ihtiyaç duyan az da olsa bir kesim vardır. Çok ihtiyaç duyan kesimin bu imkandan mahrum kalması durumunda tecavüzler artabilir, sağlık sorunları yaşanabilir." Teklif ile ilgili ilk değerlendirmede 'olumsuz' görüşler bildirilmesi nedeniyle teklif beklemeye alındı. 81 İLDEKİ 56 GENELEVDE 3 BİN KADIN VAR Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) tarafından 2007 yılında hazırlanan "Seks Ticareti" dosyasında, Türkiye'de 100 bin civarında "seks işçisi" bulunduğu, 56 genelevde yaklaşık 3 bin kadının çalıştığı, tescil edilmeyenlerin sayısının 12 bin olduğu ve yaklaşık 85 bin kişinin de yasa dışı çalıştığı belirtildi. BUNDAN SONRA NE OLUR… Bundan sonra Erzurum’un her yerinde hayat kadınlarını göreceğiz. Erzurum’da çok az sayıda olan randevu evlerinin sayısında patlama olacak. Daha çok taciz, sarkıntılık ve tecavüz olaylarına tanıklık edeceğiz.