Eğitim camiasının “Yusuf Hoca”sı, şimdi de bakan olarak adından söz ettirecek; icraatları ile bir kez daha tarihe geçecek…

Kaç gün önce yine bu sütundan sormuştuk, “Erzurum’a bakanlık verilir mi” diye…

Rahmetli Kemal Sunal’ın efsane filmi “Çöpçüler Kralı”nda hafızalara kazınan bir replik vardır.

“Gazetelere mektup yaza yaza hükümeti ben düşürdüm” der, pencereden sarkan yaşlı adam…

Şimdi ben de kalkıp desem ki, “Yeni Kabinede Erzurum’un mutlaka bir bakanı olmadır” şeklinde yazmıştım; Tayyip Bey de sesime kulak verdi!

Gerçek olması aslında insanının gururunu okşar,

Neyse…

Elbette ki bu, işin şakası…

Türkiye Yüzyılı’nın ilk Kabinesi açıklandı.

16 kişi ilk kez bakanlık koltuğuna oturacak.

İşte o bakanlardan biri de, Milli Eğitim Bakanı hemşerimiz Yusuf Tekin…

Yusuf Bey doğduğunda Uzundere Tortum’a bağlı bir nahiye olduğundan, doğum yeri olarak Tortum geçiyor.

Gerçi ha Uzundere ha Tortum hiç fark etmez.

Ne yani Karayazılı olsaydı aynı değeri verip aynı derecede anlamlı bulmayacak mıydık?

Değil tabii ki, önemli olan bu toprakların bir evladı olmasıdır.

Yusuf Tekin’i tanırım ama hususi bir hukukum yok.

Uzaktan tanıdım ve Erzurumlu olduğunu bilmeden sevdim.

Elbette boyuna posuna bakarak değil.

Sevdim… Zira Yusuf Tekin, bu ülkede FETÖ belasını en erken teşhis eden bürokratlardan biriydi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı iken, o zamanki adıyla “cemaat okulları ve dershanenin” ülkenin başına püsküllü olduğunu, buna eğer şimdi “dur” denilmezse ileride milleti akla ziyan felaketin beklediğini gördü.

Öyle ki…

Görmekle kalmayıp, tehlikeyi bertaraf etmek için kuvveden fiile geçti:

Önce dershanelerin kapatılması için düğmeye bastı.

Tayyip Bey’den tam destek aldı.

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür ilkesi her seferinde haklı çıkıyor.

Bugün mümkün ki çok az kişi, Yusuf Tekin’in bu deve dişi gibi hamleleri yaparken, FETÖ’cü hainlerin kendisini nasıl linç ettiğini hatırlıyordur.

Bilinen bilinmeyen ne kadar yayın organları, sivil toplum örgütleri varsa tekmili birden saldırıya geçip, Yusuf Tekin’e dünyayı zindan etmeye kalktılar.

Bereket versin ki arkasında, kapı gibi duran bir Recep Tayyip Erdoğan vardı da hainler, Yusuf Tekin’i sırtlanlar sofrasında parçalayamadı.

Bu ülkede (bana göre tehlike bütünüyle geçmemiştir) FETÖ terör örgütü, bitirildiyse, o mücadelede hatırı sayılır ölçüde payı olan isimlerden biridir Yusuf Hoca…

Milli Eğitim, yatırımcı bakanlıklar sıralamasında muhtemelen ilk beşe giren bir bakanlıktır.

Birileri ananda saçma sapan bir sonuç çıkarmasın bu cümleden…

Yusuf Tekin’in bakan olmasına, hemşerimiz olmasından çok bölgemize daha büyük katkılarda bulunacak olmasından sevindik.

Ve kuşkusuz ki Yusuf Tekin, maarifi kılcal damarlarına kadar tanıdığı için eğitim sistemimize unutulmaz eserler kazandırır.

Pekii Yusuf Tekin’in bakan olacağını önceden bilen kimseler var mıydı?

Hiç zannetmiyorum.

Kendisi bile ya bir gün ya da iki gün önceden öğrenmiştir.

Şahsen benim tahminim başka isimlerdi.

Misal, İbrahim Kalın hariciye vekili olur diyordum, olmadı.

Zahir, İbrahim Bey de MİT Başkanı oluyor.

Recep Akdağ’ın da yeniden sağlığın başına geçme ihtimalini küçümsemiyordum.

Netice itibarıyla…

Yusuf Tekin Milli Eğitim Bakanı oldu diye, Erzurum’un başından aşağı para yağdırmayacak hoş…

Lakin şayet bütün bir bölgenin eğitim camiası ve sorumluları adam gibi çalışıp, yeni projeler üretirse, Yusuf Tekin sayesinde büyük yatırımlar kazanılır.

Yeni Yüzyıl ve yeni Kabine…

Ülkemize, milletimize ve devletimize hayırlı olur inşallah…