Sayın belediye başkanları farkındayım, sizin hiç mi hiç umurunuzda değil. Ama ben bu ithal dilenci meselesinden acayip derecede huylanmaya başladım.

FETÖ yeni bir oyun mu peşinde?

Diyeceksiniz ki, “her rengi boyadık, kaldı fıstığı yeşil”

Haklısınız da…

Lakin bu da artık önemli bir sorun haline geldi.

Adım attığınız her yerde, trafikte, marketin önünde apartmanınızın girişinde…

Pıtrak otu gibi en olmadık yerde karşınıza çıkıyorlar.

Birde arlanmaz ve utanmazlar ki sormayın gitsin.

Kolunuzdan tutup çekiştiriyorlar, önünüze geçiyorlar, bağırıp çağırıyorlar.

En çok da (gerçek mi değil mi bilmiyorum) kundaktaki çocukla dikiliyorlar kaşınıza…

Evet… Tam da tahmin ettiğiniz gibi şehri dört bir baştan kuşatan ne olduğu belli olmayan dilenci çetesinden söz ediyorum.

Bilerek çete dedim. Çünkü bu çaplı bir organizasyon münferiden yapılamaz da ondan…

Aracınızla seyir halindeyken kırmızı ışıkta durdunuz, anında sağlı sollu salvolar yapılıyor.

Camı açıp para vermezseniz darp edilirsiniz, aracınız zarar görür…

Nasılsa belediye zabıtası seleyi suya vermiş!

Sanki memleketin kadrolu ve kanuni dilenci kotası varmışçasına eşkıyalığa soyunan dilencilere göz yumuluyor!

Merak ediyorum, sayın belediye başkanları…

Erzurum bu dilenci istilasına uğrarken sizler niye üç maymunu oynuyorsunuz?

Medeni bir toplumda dilenci olmaz da tut ki bizde var.

Ama bunun bir ölçüsü bir çıtası yok mudur?

Bu kadınları, bu çocukları birileri dilendirip onların sırtından hem halkın merhamet duygularını sömürüyor hem de beleş para kazanıyor.

Devlet aciz mi ki bu şehirde salgın hastalık gibi her tarafa bulaşan bu dilenci çetesine dur diyemiyor.

Türkçe bilmediklerinden anlıyoruz ki bizim yerli dilencilerimiz değiller!

Yine aşırı derecede musallat olduklarından görüyoruz ki Erzurumlu hiç değiller!

Kaldırım kenarında dört tane hıyar satan öz be öz bu memleketin çocuğu bir seyyar satıcının tepesine binmeyi kendine yetki gören o zabıta, niye bu dilenci çetelerine müsamaha gösteriyor?

Seçmen olsalar anlarım da…

Niye Erzurum, dilencilerin özgürlük meydanı oldu? Biri bana bunu izah etsin…

İstanbul Valisi adeta dilencilere savaş açtı, daha geçen hafta binlerce dilenciyi toplattı.

İstanbul’da oluyor da (üstelik o İstanbul Valisi Davut Gül de Erzurumludur) Erzurum’da niye dilencilere yasak getirilmiyor?

Biz belediyelere dilencileri asın kesin demiyoruz.

Diyoruz ki bu dilenciler bu şehrin dilencileri değil.

Akın akın başka yerlerden gelip burada tezgah açıyorlar.

Yani bunlar klasik anlamda dilenci değil, üç kağıtçılar.

Gündüz dileniyorlar gece de hırsızlık yapıyorlar.

Sayın başkanlar, biz yerli dilencilerimize razıyız; bu ithal dilencilerden kurtarın şehri Allah aşkınıza…

Marketin kapısına konuşlanmış.

Siz de alış veriş yapmış elinizde poşetlerle çıkıyorsunuz. Bir kadın kucağında çocukla asla anlaşılmayan bir ifadeyle önünüze dikiliyor ve de sizi çekiştiriyor.

O nasıl bir vicdandır ki eli kolu dolu olduğu halde o kadını görmezden gelsin?

Halbuki o bir sahtekar, dolandırıcı ve çete mensubu…

Buna rağmen bile bile lades deyip para veriyorsunuz.

Sayın başkanlar…

Bizim yerli tablacılarımızın şu ithal dilenciler kadar kıymeti yok mu sizin nezdinizde?

Nedir sizdeki bu ithal dilenci sevdası?

Cuma günleri camiinin civarını kuşatan dilenci sayısı cemaatten daha fazla neredeyse…

Sayın başkanlar size soruyorum, cemaat nasıl bir tercihte bulunsun?

Bir yanda önüne atlayan ithal dilenciler, ondan önce de mihrapta Diyanet Vakfı için para isteyen imam efendi…

Bazen bu “Z kuşağı” isabetli sorular da soruyor. Misal bir genç bana attığı mesajda diyor ki:

“Mehmet amca asıl dilenci kim?”

Ne bileyim evladım; şimdi benim bayramlık ağzımı açtırma…

Ben bu yazıda ithal dilencilere dikkati çekmeye çalışıyorum.

Keşke…

Yaşar Nuri merhumu hayatta olsaydı sorardık: Hangisine vermek evladır?

Aslında Hayrettin hoca da yetkindir fetva meselelerinde…

Yahu dostlar işi şakaya filan vuruyoruz da aslında hiç mi hiç gülecek halde değiliz.

Sizi temin ederim ki bu dilenci işinin altında başka işler çıkacak.

Çünkü makul ve mantıklı değil.

Bana komplo teorisi üretiyorsun diyeceksiniz; zira zorlandığınızda en kolay çıkış yolunuz bu…

Olsun deyin, umurumda değil.

15 Temmuz’dan önce ben sabah akşam ülke büyük bir tehlike altına dediğimde de sizler “Mehmet bey uçuyorsun” diyordunuz.

O gece az kaldı ki cümlemiz vatansız kalalım.

Dilenciden buraya nasıl geldin diye de soruyorsunuz.

Ben de size, “Anlı secde görenlerden ihanet olmaz” şeklinde inananların, ihanetin en büyüğüne nasıl uğradığını örnek gösteririm.

Diyorum ki bu dilenci salgını bir FETÖ oyunu olabilir.

Bunlar dilenci kılığındaki ajanlardır, casuslardır.

Yahu Erzurum gibi fukara bir şehirde niye dört bir yanımız dilenci kuşatmasında?

Üstelik bu kez alınları secde de görmüyor!