Gazete Güncel- Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nda ortaya çıkan skandal yazışmaların ardından istifa eden eski PFDK Başkanvekili Taha Çalık, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Taha Çalık, HT Spor'da katıldığı programda şunları söyledi:

- Kamuoyuna yansıyan yazışmalar PFDK üyelerinin ve kurul çalışanlarının olduğu WhatsApp grubunda yapıldı. Bu yazışmaları yapan arkadaşlarımız da inkar etmiyor. Burada en mağdur edilen kişinin ben olduğu kanaatindeyim. Çünkü bana ait bir yazışma söz konusu değil. PFDK üyelerinin takım tutmamalarını beklemek tabiata aykırı olurdu. Takım tutmayacak kadar futbola uzak birisi futbol ruhuna uygun karar verebilir mi? Ben uzun bir dönem kuruldaki tek Fenerbahçeli üyeydim."

- Bu sezonun başında yönetim kurulunun yazışmaları da sızdırıldı. Kimse de ordaki yazışmalara tepki göstermedi. MHK yönetiminin yazışmaları da sızdırıldı. Burada önemli olan şey şu, yazışmaları yapan arkadaşların kendi nam ve hesaplarına ya da bir menfaat uğruna manipüle ettikleri bir karar var mı? Bazı şeyleri elimizi vicdanımıza koyarak söylemeliyiz. Kamuoyunda en çok konuşulan kararlardan birisi Mourinho ile Okan Buruk arasında Türkiye Kupası'nda yaşanan hadiseydi. Hukuk kurulu bize saldırıdan sevk yaptı. Hukuk kurulu verilebilecek cezanın en üst sınırını esas alarak sevk yaparak. Ben PFDK olarak onu indirebilirim. Fakat saldırıdan değil sportmenliğe aykırı hareketten sevk yapsaydı ben orada saldırıdan ceza veremeyecektim. Dolayısıyla hukuk kurulunun sevki doğru. Bizim serbestliğimizi sağlamak için yapılan sevklerdir bunlar.

- Bu sezonun başında yönetim kurulunun yazışmaları da sızdırıldı. Kimse de ordaki yazışmalara tepki göstermedi. MHK yönetiminin yazışmaları da sızdırıldı. Burada önemli olan şey şu, yazışmaları yapan arkadaşların kendi nam ve hesaplarına ya da bir menfaat uğruna manipüle ettikleri bir karar var mı? Bazı şeyleri elimizi vicdanımıza koyarak söylemeliyiz. Kamuoyunda en çok konuşulan kararlardan birisi Mourinho ile Okan Buruk arasında Türkiye Kupası'nda yaşanan hadiseydi. Hukuk kurulu bize saldırıdan sevk yaptı. Hukuk kurulu verilebilecek cezanın en üst sınırını esas alarak sevk yaparak. Ben PFDK olarak onu indirebilirim. Fakat saldırıdan değil sportmenliğe ayrıkı hareketten sevk yapsaydı ben orada saldırıdan ceza veremeyecektim. Dolayısıyla hukuk kurulunun sevki doğru. Bizim serbestliğimizi sağlamak için yapılan sevklerdir bunlar. Mourinho'nun hadisesini ele aldığımızda bunu kurulda değerlendirdik ve 4'e 3 oy çokluğuyla 3 maç ceza alması kararını aldık. Sportmenliğe aykırı olarak değerlendirdik çünkü şiddet söz konusu değildi.

- 3 Temmuz sürecini yaşayan bir Fenerbahçeli olarak bu şuurla meseleleri gözlemlemeye çalışan milyonlarca Türk vatandaşından biriyim. Hayatı boyunca FETÖ ele başına Hoca Efendi demeyecek kadar şuurlu bir Türk milliyetçisiyim. Şimdi bakıyorum da bundan 10 yıl önce, 15 yıl önce Fetö'ye hizmet hareketi güzellemesi yapan, maklube hatıraları anlatan kriptolar bana Fenerbahçelilik falan öğretiyorlar sosyal medyada. Hacıosmanoğlu, TFF ve Türk futbolu adına büyük bir şanstır benim nezdimde. Çünkü adını FETÖ ile hiçbir şekilde yan yana getiremezsiniz. Fakat bir başkan tek başına bir kurumu baştan aşağı kontrol edemez. Tam da bu noktada bizim bugüne kadar devletin her kademesinde bazı sızmalarla muhattap olmuş olabiliriz. Ben bu kriptolarla mücadele etmeyi kendime şiar edindim. Bana gelen bilgileri yukarıyla paylaşmaya çalıştım, bunlarla uğraştım zamandan bu yana aracı tutarak bu sıkıntıları dile getirdiğim insanlar, şikayet ettiğim kriptolarla yan yana duruyorlar.

- İbrahim Hacıosmanoğlu'nun başkanlığından FETÖ'cüler rahatsızdır. İbrahim Hacıosmanoğlu'nun başkanlığındaki gibi FETÖ'cülerin hareket kabiliyetinin azaldığı başka bir zaman dilimi olmamıştır. İbrahim Hacıosmanoğlu'nun seçimi kazanmasına vesile olan takımlardan Ali Koç ile İbrahim Hacıosmanoğlu'nu karşı karşıya getirme operasyonudur bu. Tahir Kum'a hitaben söylediğim bir şey değil bu. Tahir Kum habercilik yaptı. Tahir Kum eline gelen belgeleri haber niteliğinde olduğu için paylaştı. Bu Tahir Kum'a itham ettiğim bir şey değil.

- Bu paylaşım bana ait, kendi hesabımdan paylaştım. Bunu Dursun Özbek'e sormak için yaptım. Ben hiçbir menfaat bir TFF yetkilisi olarak maça gittiğimde kendi yerlerinde Dursun Özbek'e bu soruyu yöneltme ihtiyacı hissettim.

- Bu ülkede kimse benim şerefimle oynayamaz. Dursun Özbek bizim bir yapının parçası olduğumuzu iddia ediyor. Bütün kararlarımız açıktır. Birisi çıksın, kulüp olarak da diyebilir, gerekçeli kararlar onlara tebliğ ediliyor. Birisi çıksın desin ki bu bana art niyetli bir biçimde, kurula söylediğim laf şahsileştirilerek verilmiş bir cezadır. Desin, ben söylediğim her şeyden özür dileyeceğim.

Kaynak:Halk TV