Bu talep, Gölcük Donanma Komutanlığı’na yapılan baskından hemen sonra polis tarafından parmak izi incelemesinin yapıldığını ortaya çıkardı. Kriminal Polis Laboratuvarı 5 No’lu harddisk üzerinde ‘tozlama yöntemi’ ile inceleme yapmış ve bir kişinin parmak izine rastlamıştı. Ancak sanıklara ait olmayan izin, kime ait olduğu da tespit edilememişti. Raporla birlikte gönderilmesi gereken parmak izi örnekleri ise gönderilmedi. Avukatların parmak izi örneklerinin dava dosyasına konulması talebi de eski özel yetkili 10.  Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmedi.

 

 

Harddiskteki parmak izi, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurulduğu” iddiasının ardından Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın başlattığı soruşturmayla yeniden gündeme geldi. Askeri savcılık, donanmada arama yapıldığı dönem görevli olan tüm askerlerin parmak izi ile karşılaştırarak harddiski oraya kimin koyduğunu tespit etmek için Balyoz Davası’nın görüldüğü İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden parmak izinin örneğini istedi. 

 

 

Ancak mahkeme, kendilerinde parmak izi dökümlerinin olmadığını belirtti. Ardından da adli emanette muhafaza edilen 5 No’lu harddisk üzerindeki parmak izi örnekleri için Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nde görevli iki polisi bilirkişi olarak görevlendirdi. Polisler hem parmak izi örneklerini hem de bu izin sahibini bulmak için harekete geçti.

 

 

 

“Parmak izi inceleme sonucuna ait rapor aslında Poyrazköy davasının dosyasında var. Ancak o raporda parmak izi örneği yok. Mahkeme, 5 Nolu Harddisk üzerindeki parmak izlerinin belirlenmesi amacıyla Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nden iki kişiyi bilirkişi olarak görevlendirdi. Bu bilirkişiler rapora ek olarak sunulması gereken parmak izi örneklerini hazırlayarak mahkemeye gönderecek. Mahkemede bu parmak izinin kime ait olduğunun peşine düşecek. Aynı zamanda bu parmak izi örneklerini askeri savcılığa göndererek askeri personelin parmak izleriyle karşılaştırıp kumpasın aktörüne ulaşacak.”

 

 

Harddiske ilişkin kuşkuları son dönemde en çok dile getiren, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ oldu. Başbuğ, TSK’ya yönelik kumpasın ortaya çıkarılması için 6 Aralık’a 2010’a dönülmesi gerektiğini belirterek, “O belgeleri oraya kim koydu? Belgeyi koyan bir asker mi? Bu asker bir an önce bulunmalıdır. Bu askerin bulunması yeniden yargılamanın önünü açar” demişti.

 

 

 

Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ihlali’ kararının ardından yeniden yargılanmasına başlanan Balyoz davasının geçen duruşmasında mahkeme, delil olarak gösterilen CD ve harddisklerin incelenmesi için yeniden bilirkişi heyeti oluşturma kararı almıştı.

Gazetevatan