Gazete Güncel- Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayımladığı 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 159. sıraya geriledi ve “basın özgürlüğünde”, “çok vahim” kategorisinde yer aldı. Her sene düzenli olarak yayımlanan endeks, Türkiye’nin basın özgürlüğündeki durumunu gözler önüne serdi.

Geçtiğimiz yıl 158. sırada bulunan Türkiye, bu sene bir sıra daha geriledi ve 159. sırada yer aldı. RSF, Türkiye'deki basın ortamını, gazetecilik yapmanın neredeyse imkânsız hâle geldiği 42 ülkeden oluşan “çok vahim” kategorisinde değerlendirdi.

ADLİ KONTROL VURGUSU

Yayınlanan raporda, gazetecilere yönelik baskıların sadece tutuklamalarla sınırlı kalmadığı ve adli kontrol uygulamalarının da yaygınlaştığına dikkat çekilirken son dönemde İsmail Saymaz’dan Timur Soykan’a, Nevşin Mengü’den Özlem Gürses’e birçok gazetecinin ev hapsi, yurtdışı yasağı ve imza yükümlülüğü gibi uygulamalarla sustutulmaya çalışıldığı vurgulandı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği Eş Direktörü Av. Veysel Ok, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, adli kontrolün artık cezai bir yaptırım hâline geldiğini belirtti ve “Adliyeye yolu düşen neredeyse her gazeteci, bir şekilde adli kontrole tabi tutuluyor" ifadelerini kullandı.

“TÜRK MEDYASI TEK SESLİLİĞE MAHKUM EDİLEMEZ”

DW Türkçe’den Pelin Ünker’in haberine göre, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Türkiye'de gazetecilik üzerindeki siyasi baskıların yanı sıra ekonomik bağımlılığın da basın özgürlüğünü ciddi biçimde tehdit ettiğine işaret etti. Kamu ilanlarının yandaş medyaya yönlendirilmesi, eleştirel yayınlara uygulanan ağır para cezaları ve reklam ambargoları, bağımsız basını ayakta kalamaz hâle getiriyor.” ifadelerini kullandı.

Önderoğlu, açıklamasının devamında, “Türkiye medyası tek sesliliğe mahkûm edilemez” sözlerini sarf ederek medya üzerindeki baskının yalnızca hukukla değil ekonomik kıskaca alınarak da uygulandığına dikkat çekti.

“MEDYA KURULUŞLARI MALİ OLARAK ZORLANDIKÇA EDİTORYAL BAĞIMSIZLIK KAYBOLUYOR”

RSF Yayın Direktörü Anne Bocandé, küresel çapta benze bir tehdide işaret etti ve “Medya kuruluşları mali olarak zorlandıkça, editoryal bağımsızlık kayboluyor, gazetecilik yerini propaganda ve dezenformasyona bırakıyor.” ifadelerini kullandı. RSF’ye göre, değerlendirilen 180 ülkeden 160’ında medya kuruluşları mali istikrar sağlayamazken bu durum, bağımsız gazeteciliği dünya genelinde kırılgan ve sürdürülemez bir hale getiriyor.

“SON 23 YILDA 60 BASAMAK GERİLEDİ”

2002 yılında 99. sırada yer alan Türkiye, son 23 yılda 60 basamak gerileyerek neredeyse son sıralara indi. Yayımlanan raporda, Türkiye'nin sadece gazetecilere yönelik baskılarla değil, ayrıca medya sahipliğinin tekelleşmesi, kamu kaynaklarının yandaş medya lehine kullanılması ve bağımsız gazetecilerin sistematik bir şekilde hedef alınmasıyla demokratik toplum yapısına zarar verdiği kaydedildi.

Halk TV