Erzurum Güncel- 2016’da kara para aklama suçlamasıyla ABD’de tutuklanan ve 130 yıl hapis cezasına çarptırılan Reza Zarrab, ABD yargısı ile yaptığı anlaşma sonrası ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde 2016 yılının mart ayından bu yana devam eden Reza Zarrab davasının kayıtlarına 712 sıra numarasıyla dün yeni bir gizli dosya daha eklendi. Davanın görülmeye başlamasından bu yana kayıtlara geçen gizli dosya sayısı 50’ye yaklaştı.

Davada, gizlilik kaydıyla dava dosyasında yer alan ilk iddianame gizlilik kaydı kaldırılarak açılmıştı. Eski Halkbank Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı ve jürili duruşmaların başladığı 2017 yılında dava kayıtlarına 4 gizli dosya daha eklendi.

Zarrab'ın tutuksuz yargılanmak üzere kefaletle serbest bırakıldığı 2018 yılında ise dava dosyasının kayıtlarına 17 yeni gizli dosya daha eklendi. Halkbank’ın Zarrab davasında sanık olarak yargılanmaya başladığı 2019 yılında ise 10 gizli dosya dava kayıtlarına girdi. Halkbank davasının sürdüğü 2020 yılında da 11 ayrı gizli dosya dava kayıtlarında yer aldı. 2021 yılında Zarrab davasındaki gizli dosyaların sayısı en sonuncusu dün olmak üzere 8’e yükseldi.

GİZLİ DOSYALARDA NELER VAR?

Geçtiğimiz Kasım ayında Zarrab'ın 2018 yılında mahkemeye kefalet karşılığında tutuksuz yargılanmak için başvurduğu, hakimin de başvuruyu kabul ettiği ortaya çıkmıştı. New York Güney Bölgesi Hakimi Richard Berman’ın elektronik sistemde yayınladığı belgelere göre, 22 Ocak 2018, 17 Temmuz 2018 ve 5 Mayıs 2020’de gizlilik kaydıyla yayınlanan belgelere göre başvurusu kabul edilen Zarrab şartlı olarak kefaletle serbest bırakılmıştı. Gizli dosyaların açıklanmasıyla birlikte Zarrab'ın 3 yılı aşkın bir süredir serbest kaldığı ortaya çıkmış, neden üç yılı aşkın bir süredir kefaletle serbest bırakılmasının gizli kalması hukukçular tarafından eleştirilmişti.

Amerika'nın Sesi'nin görüşlerine başvurduğu farklı hukukçular, Zarrab davasındaki gizli dosyaların arasında yeni iddianameleri, yeni deliller, yeni tanık ifadeleri, üçüncü şahısların mahkemeye sunduğu dilekçeler, savunma ve savcılığın yazışmaları ve içeriğinin henüz kamuyla paylaşılması uygun görülmeyen belgeler olarak ifade ediyor. Hukukçular, dava dosyasında yer alan gizli dosyalarda yer alan belgelerin sadece bir sayfa olabileceği gibi yüzlerce sayfadan da oluşabileceğini belirtiyor.

NE ZAMAN AÇILACAKLAR?

Zarrab davasındaki bazı gizli dosyalar davanın başlangıcı olan 2016 yılından itibaren, gizlilik kararı kaldırılarak açılmaya başlandı ancak hala üzerinde gizlilik kaydı bulunan ve henüz açılmayan çok fazla sayıda dosya var. Zarrab davasında, farklı zamanlarda gizlilik kaydıyla dava dosyasına konulan belgelerin bazılarının kamuya açılacağı belirtilmişti. Hakim Richard Berman, geçtiğimiz kasım ayında savunma ve savcılığa gönderdiği mektupta, son gelişmeler çerçevesinde dava dosyasındaki bazı gizli belgeler için gizlilik kararının kaldırılmasına itirazlarının olup olmadığını sormuştu. Berman’ın mektubuna taraflardan yanıt gelmiş, New York Güney Bölgesi Başsavcısı Damian Williams, hakim Berman’a yazdığı cevap mektubunda savunma ve savcılığın, hakimin gerekli gördüğü şekilde son gelişmelerle ilgili dosyada üzerinde gizlilik kararı bulunan bazı belgelerin kamuya açılmasına bir itirazı olmadığı belirtmişti.
Ancak açıklamanın yapıldığı zamandan bugüne kadar Zarrab davasında gizlilik kararı kaldırılan herhangi bir dosya olmadı. Hukukçular, gizlilik kararının kaldırılması beklenen dosyalar arasında, öncelikle 2018 yılında Zarrab'ın serbest bırakılmasıyla ve kefalet talebiyle ilgili yazışmalar, üçüncü şahısların mahkemeye Zarrab'ın nerede olduğuyla ilgili başvuruları ve bu süreçte savcılık ve savunmanın dilekçeleriyle yazışmalarının bulunduğu gizli dosyaların açılabileceği görüşünde. Buna karşın hukukçular, halen devam eden Halkbank davası, Zarrab'ın çeşitli ifadeleri, varsa yeni iddianame, delil ve tanık ifadeleriyle ilgili gizli dosyaların ise henüz açılmayacağını düşünüyor.

SON HALİ ORTAYA ÇIKTI

Öte yandan, ABD Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (Organized Crime and Corruption Reporting Project) , Law&Crime ve Miami Herald’ın ortaklaşa yürüttüğü araştırma kapsamında, Zarrab’ın eski suç ağıyla bağlantısının devam ettiği ve Türkiye’den çok sayıda olağandışı banka havalesi aldığı ortata çktı. Zarrab’ın sahte kimlik kullanarak safkan atlara ve binicilik tesisine yatırım yaptığı, dolandırıcılık ve kara para aklama işlerini sürdürdüğü öne sürüldü.

3,6 MİLYON DOLARLIK EVDE YAŞIYOR

Muhabirler 38 yaşındaki Zarrab’ı Miami’deki Coconut Grove’a kadar takip etti. Zarrab’ın Park Grove apartmanlarının otoparkında volta atarken cep telefonunda yüksek sesle Türkçe konuştuğu da belirlendi. Daha sonra Zarrab’ın şoförlü bir Cadillac’a binerek bölgeden ayrıldığı bildirildi. Zarrab şu sıralar Miami'de Biscayne Körfezi manzaralı ultra lüks bir gökdelende 3.6 milyon dolarlık evde oturduğu da ortaya çıkarıldı.

ABD’deki araştırmaya göre, Zarrab'ın Türkiye'den çok sayıda şüpheli banka havaleleri yapıldığı ortaya çıkarıldı. ABD Senatosu Finans Komitesi Başkanı Ron Wyden, konuyla ilgili “Bu, ABD tarihindeki en büyük yaptırım-kaçırma planıydı ve ABD finans sisteminin Reza Zarrab ve plana dahil olan diğer ortak komplocular için uygunsuz işlemleri kolaylaştırmak için kullanılması olasılığı, ABD yetkililerinin dikkatini çekiyor” dedi.

Haberde, Zarrab’ın iki avukatının müvekkillerinin savunma anlaşmasına uyduğunu ve faaliyetlerinin “tüm maddi yönlerinin” hükümet tarafından bilindiğini söylediği ifadelere de yer verildi. ABD’li yetkililer, Zarrab’ın yeni hayatı hakkında endişeleri olup olmadığı veya servetinin bir kuruşunu teslim edip etmediği sorulduğunda yorum yapmaktan kaçındı. Zarrab’ın hukuk ekibi de iddialara yanıt vermeyi reddetti.

ESKİ HAYATIYLA BAĞLANTILARI

Zarrab’ın 2017’deki savunma anlaşmasından sadece bir hafta sonra, şirket kayıtları, yakın çevresinin önemli bir üyesi olan İranlı işadamı Amir Fathrazi’nin yeni bir Türk şirketi kurduğunu gösteriyor. Kurucu başkanı, Aralık 2017’de Zarrab’ın savunmasına yardımcı olmak için New York’a taşınan bir Türk avukatın kardeşi Sami Al-Bazz’dı. Kara para aklayıcının işlerine aşina olan kişiler, avukat Şems Al-Bazz’ın şimdi Zarrab’ın kişisel avukatı olarak çalıştığını söylüyor. Ancak Miami Herald’ın mikrofon uzattığı avukatlar soruları yanıtlamaktan kaçındı.

New York’un Güney Bölgesi’nde karmaşık ceza davalarına bakan emekli bir ABD Başsavcı yardımcısı Peter Sprung, Zarrab’ın eski meslektaşlarıyla devam eden temasının, kendisini Halkbank’a karşı tanık olarak kullanmayı planlayan savcılar için büyük sorunlara yol açabileceğini söyledi. Sprung, “Zarrab’ın dürüst olmayan veya hileli hareket ettiği veya bilinen suçlularla bağlantılı olduğu veya daha da kötüsü bir suç işlediği ortaya çıkarsa, bu onun bir işbirlikçi olarak yararlılığını ciddi şekilde baltalayacaktır. Halkbank davası için ne kadar önemli olduğuna bağlı olarak, o davaya ağır zarar verebilir" dedi.

130 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILABİLİR

Sprung, Zarrab’ın Adalet Bakanlığı’nın anlaşmanın şartlarını ihlal ettiğini belirlemesi halinde 130 yıl hapis cezasına çarptırılabileceğini ve tamamen yeni suçlamalarla karşı karşıya kalabileceğini de sözlerine ekledi. Zarrab’ın New York merkezli ceza savunma avukatı Robert Anello, Zarrab’ın savunma anlaşmasından bu yana uygunsuz ilişkilere karıştığı yönündeki herhangi bir öneriyi reddetmenin ötesinde müvekkili hakkında detay vermekten kaçındı. Anello, “Sayın Zarrab’ın son birkaç yıldır yaptıklarının tüm maddi yönleri hükümet tarafından biliniyor” dedi.

JOHN KAPLAN ADIYLA KENDİNİ TANIŞTIRDI

Floridalı iç mimarın iddiasına göre, Miami’nin kuzeybatısındaki Davie’de bir eve taşınan Zarrab, kendisini "John Kaplan" olarak tanıştırdı ve Türkiye’den geldiğini söyledi.

Habere göre, Temmuz 2020’de, Zarrab’ın atları taşımak için tuttuğu Floridalı bir adama, İstanbul merkezli bir otomotiv şirketi muhasebecisi Uğur Kolcu tarafından 1600 dolarlık Western Union banka havalesi yapıldı. Ertesi ay, Erhan Okçuoğlu adlı bir kişi, Türkiye’den Wellington, Florida’ya 3 bin 350 dolar havale etti, at eğitmeni ve binicilik antrenörü Endel Ots, Zarrab’ın eski kız arkadaşına verdiği binicilik dersleri için ödeme aldığını doğruladı. Türkiye’ye ulaşan Okçuoğlu, Zarrab’ı tanımadığını ve kendisine asla para transfer etmediğini iddia etti.

WHATSAPP FOTOĞRAFI DA YAYINLANDI

Zarrab, uluslararası banka havaleleriyle ödeme yapmadığı zamanlarda, firması Zarrab’ın savunmasının yaptırımları ihlal eden kısmını yöneten avukat Erich C. Ferrari adını taşıyan yüksek limitli platin American Express kartı kullandı.

Yapılan araştırmada yalnızca Zarrab’ın hayat şartlarına değil, Whatsapp fotoğrafına dahi bakılmış. Fotoğrafta, yüz binlerce dolara satılan bir Richard Mille İsviçre saatinin belirgin bir şekilde gösterilmesi de dikkat çekiyor.

EVİNİ ÖZEL BİR MİMAR TASARLADI

Zarrab 2021'in temmuz ayından bu yana ünlü mimar Rem Koolhaas tarafından tasarlanan 12 metre tavan yüksekliği olan özel asansörlü lüks apartmanda yaşıyor. Dairesinde çift havuzu da var. Zarrab'ın binasındaki mütevazi 3 odalı bir dairenin aylık kirası 10 bin dolar. Satış fiyatıysa 3.6 milyon dolar.

Evde Zarrab’ın kızıyla birlikte çekildiği fotoğrafları da yer alıyor. Dairenin dışında, Zarrab’ın Florida yaşamının büyük bölümü ise atlar çevresinde dönüyor. Zarrab, Florida’da 300 bin dolarlık gösterişli bir gösteri atı satın aldı. Sonata MF Chicago’dan çok da uzak olmayan bir arenada bir at terbiyesi ulusal şampiyonluğu kazandığında Zarrab’ın ring kenarında çekilen fotoğrafları gündem olmuştu.

AT ÇİFTLİĞİ VAR

Zarrab’ın ayrıca Davie’de ticari bir ahır kompleksi inşa ettiği de belirlendi. Kayıtlara göre, Zarrab’ın İkiz At Çiftliği’ni 1,2 milyon dolara satın aldığı ortaya çıktı. Zarrab’ın Aaron Goldsmith adını alarak bir binicilik merkezi kurduğu da belirtiliyor.

32 büyük ahırdan oluşan çiftliğin girişinde bir tabelada iki irtibat numarası yazıyordu: Zarrab’ın kendi cep telefonu ve bir zamanlar Zarrab’ın ailesinin İran’dan Florida’ya taşınan bir arkadaşı olan Manuchehr Negahban tarafından işletilen Springfield, Virginia’daki kapalı bir nargile barının numarası… Ancak yetkililer buna rağmen Zarrab’a bir şekilde ulaşamadıklarını ve iddialara yanıt alamadıklarını belirtiyor.

ABD’li yetkililer, Zarrab’ın yeni hayatı hakkında endişeleri olup olmadığı veya servetinin bir kuruşunu teslim edip etmediği sorulduğunda yorum yapmaktan kaçındı.