Kilometrekareye binlerce trajedi düşüyor… Bugün Irak ve Suriye'de yaşananlar, kaç yıl önce kurgulandı? Bölgede iç içe girmiş menfaatler ve hesaplar, Irak'ta farklı, Suriye'de farklı ittifaklar... Haçlılar 63 ülke koalisyonu ile DAEŞ ile savaşıyormuş gibi görünüp, kendi bölgesel hesaplarının peşindeler. DAEŞ'i algı yönetimi ile dünyanın süper gücü gibi tanıttılar ama gerçek öyle değil. Türkiye, Suriye'de bu gerçeği gözler önüne seriyor. Musul'un Musullular için önemi; Ev, Aile, Çocuk, Mal-Mülk kısacası hayat. Kimse Musullular ne istiyor diye sormuyor, ama herkes kurtarıcı. Musul operasyonu ile Abd, şii ve sünni çatışması yaratmak üzere oyun oynuyor. Türkiye, her zaman ki gibi oyunlarını bozuyor. Şii, Sünni çatışmasına mahal vermeyecek kadar mesafeli, musul'un geleceğini teslim etmeyecek kadar yakınız. Musul halkı Abd'nin planlarına karşın Türkiye'nin garantisi altında. Yüzyıllarca dünyanın süper gücü olmuş Osmanlı İmparatorluğu, uzun soluklu bir İngiliz oyunu neticesinde son buldu. 1. Dünya savaşıyla önündeki engeller kaldırılan proje, 2. Dünya savaşıyla hayata geçirildi. Bundan sonrası, sürekli onların kazandığı bir kısır döngüydü. Güç parayı çekiyor, para gücü getiriyordu. Daha fazla güç için, karşılığı olmaksızın basılan paralar, yine o güç sayesinde sanal bir karşılık buluyordu. Elbette bu sistemin de bir sonu var. Osmanlı'nın torunları, dedelerinin mirasını reddettiği sürece sorun yok. Proje Türkiye'yi, Türkiye üzerinden kendileri adına Ortadoğu'ya hakim olacak Fetö'ya teslim etmekti. Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve oyunlarını bozdu. Bugün dünyanın her yerine hakim olamazlarsa, yarın hiçbir yerine olamayacaklarını biliyorlar. Biz yükseldikçe, daha da düşecekler. Suriye ve Irak'ta Öso dışındaki sünni veya şii tüm örgütler küresel güçler tarafından kontrol ediliyorlar. Mezhep savaşı isteyenlerin bu fitnesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Bu nedenle hem bölgede hem masada olmamız şart. Cumhurbaşkanımızın öngörüleri olmasaydı bugün bir iç savaşın içindeydik. Ülkemizin Güneydoğusu Pkk'ya , Devletimiz'de Fetö'ye peşkeş çekilmişti. Şimdi bölgesel bir mezhep savaşının peşindeler. Bir kaç yazımda da bahsettiğim gibi bu savaşın önünde engel olarak Türkiye'yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı görüyorlar. Cumhurbaşkanımız; ''Benim Sünnilik diye bir dinim yoktur, benim Şiilik diye de bir dinim yoktur. Benim dinim, din-i mübin olan İslam'dır...'' diyerek bu konuda ki duruşumuzu dost ve düşmana anlatmaktadır. İslam dünyasının başına örülen yeni çorap şii, sünni savaşı, Türkiye bu savaşı engellemek için elinden geleni yapıyor. Hepimizin öncelikli yapması gereken, bize karşı nasıl bir savaş açıldığını önce idrak edip sonra da herkesin idrak edebilmesi için elimizden geleni yapmak. Bu dünyada ters giden bir şeyler var. Dünyada bu kadar kötülük varken hiç düşmanınızın olmaması savaşmanızdan daha kötüdür...