1. HABERLER

  2. ERZURUM

  3. Hedefim Bir Eser Bırakmaktı 21 Eylül 2021
Hedefim Bir Eser Bırakmaktı  21 Eylül 2021

Hedefim Bir Eser Bırakmaktı 21 Eylül 2021

Göreve geldiği ilk günden itibaren sürekli birlik-beraberlik çağrısı yapan Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Ethem Tanrıver, şu günlerde yükselişe geçen ihracat rakamları kadar Erzurum 1.Organize Sanayi Bölgesinde yaptırdığı birlik binası..

A+A-

Erzurum Güncel- Göreve geldiği ilk günden itibaren sürekli birlik-beraberlik çağrısı yapan Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Ethem Tanrıver, şu günlerde yükselişe geçen ihracat rakamları kadar Erzurum 1.Organize Sanayi Bölgesinde yaptırdığı birlik binası ile de gündemde.

Doğu’da 17 ile hizmet veren DAİB, şimdi yeni binasında hizmet vermeye başladı. Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Tanrıver ile yeni hizmet binasını adım adım gezdik. Türkiye ve Erzurum’u konuştuk. Bu arada binaya hayran kaldığım kadar yapım maliyeti de bir o kadar şaşırttı beni.

2025’te dünyanın gözbebeği Orta Asya olacak. Sadece bu açıdan bakınca bile bu bölgelerin daha hızlı kalkınacağını düşünüyorum.

Öncelikle yeni hizmet binanız hayırlı olsun, son derece vizyonel bir mekan olmuş. Türkiye’nin ilk kurulan birliği olarak yeni bina fikri nasıl gelişti?

Ben seçildikten sonra hedeflerimin arasında Doğu Anadolu İhracatçısına yakışır bir hizmet bina yapmak vardı. Çünkü burası Türkiye’nin ilk ihracatçılar Birliği, eski binamız o günün şartlarına cevap veriyordu ama bugün çok daha geniş hizmet binasına ihtiyacımız oldu.

2009 yılında arsası alınmıştı, bizde 1. Organizeden 1200 metre daha arazi dahil ettik. 200 bin liraya aldık, sağolsun onlar da bize yardım etti. Hedefim bir eser bırakmaktı, Erzurum’a vefa borcumu ödemekti. Güzel bir bina yaptık. Çok düşük maliyetli bir ihale oldu. Fiyat artışı olmaksızın yaptık. Biz ihale yaptığımızda pandeminin ilk günleriydi. Şartnamemizde artış yoktu firma da ısrar etmedi, 4 milyon 484 bin liraya burayı ihale ettik. Bizim için önemli olan bu binanın Erzurum’a değer katmasıydı. Bu fikrimizde de başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Geçtiğimiz günlerde sayın bakanımıza da söyledim, binanın yapı tefrişatı, mobilyaları tüm harcamaların tamamı 8 milyon civarına mal oldu. Bu rakama böyle bir binayı bitirme şansınız yok. Yeni binamızda iyi bir ahenk yakaladık. Bina içinde ihracat kulübü kurduk. İş adamlarımız gelsin çayını kahvesini içsin, eski kültürümüz yaşatılsın istedik. Ben fark ediyorum, son dönemde insanlar birbirinden uzaklaşıyor. Bunun önüne nasıl geçebiliriz diye uğraşıyoruz.

Her zaman söylüyorum, ihracatın en kralı Erzurum’da olur. Bu coğrafyada olan ülkelere hitap edecek gücümüz var. İpekyolu gücümüz var. Lojistik ve tren yolu gücümüz var. Dünyanın 2025’te gözbebeği Orta Asya olacak. Sadece bu açıdan bakınca bile bu bölgelerin daha hızlı kalkınacağını düşünüyorum. ‘Dibi görmeden yükselme olmaz’ derler. Bana göre Erzurum dibi gördü. Neticede şunu net olarak söyleyebilirim, bizim niyetimiz başarı hikayesi yazmak. Biz buraya oturmaya gelmedik, ihracatımızın önünü açmaya geldik. Ticaret nasıl yapılır, ihracat nasıl geliştirilir, bunu anlatmaya geldik. Ve en önemli biz burada ortak hareket etme bilincini geliştirdik. Ortak karar alıyor ve hızlıca uyguluyoruz. Birlikten kuvvet doğdu. Binamızın ikinci katını ise 1. Organize Sanayi Yönetimine verdik. Bunu yaparken iki kurumun birlikte hareket etme kapasitesini de ortaya koymuş olduk.

Geçmiş yıllarda Erzurum hiç ihracatta rekor kırdı mı, ya da ciddi bir sıçrama yaptı mı?

Elbette, Cumhuriyet tarihinde 1940’larda 1950’lerde bu bölgelerde canlı hayvan ihracat rakamları olmuş. Ondan ötürü bu birliğin adı Canlı Hayvan İhracatçıları Birliği Türk Anonim Şirketi adını almış. Hiçbir yer ihracatın ne olduğunu bilmiyorken burada ihracat yapılıyor. İnşallah bundan sonra hep yukarı olacak çünkü bundan daha alt kalmadı, dibi gördük yani.

İhracat başlığını açarız ama ben birazda ticaret başlığını açmak istiyorum. Geçmişi anlattınız ama bugün şehirde genel kanı, ‘Erzurum’da sanayi olmaz’ yönünde. Siz bu fikre katılıyor musunuz?

Erzurum için 6 ay kış 6 ay yaz var deniliyor. Ben şehre ilk geldiğimde de söyledim, ‘bu kentte 12 aş iş 12 ay aş var’ dedim. Dünya’da Erzurum gibi soğuk yüksek rakımlı ülkeler var. Rusya ve Sibirya bundan daha yüksek rakımda ama hem sanayileşme hem ticaret var. Her sektör için olmasa bile bazen soğuk avantajdır. Doğru yatırım yapıldığında kazanmamız imkansız. Ama iki kişi aynı işi yapmaya kalkınca olmuyor. Var olanın üstüne değil, olmayanı yapmak lazım. İthal ettiğimizi örnek alır bunu ihracat noktasına getirebiliriz. Eğer birleşiksek bir Kayseri, bir Antep, bir Konya olabiliriz. Bunu yapacak bu şehrin kültürü var, manevi iklimi var.

Dibi görmeden yükselme olmaz derler, bana göre Erzurum dibi gördü. Şimdi sıçrama zamanı.

Dünya genelinde 1,5 yıldan fazla bir süredir ciddi bir pandemi yaşıyoruz. Ticarette birçok alan zarar gördü. Ancak İhracatta beklenenin üzerinde bir sıçrama yapıldı. Bu ön görülen bir durum muydu?

İmalatta ve ihracatta çok başka bir noktadaydık. Dünya’da en önemli şey artık üretimin yanında lojistiği sağlamak. Çin ile Avrupa’nın arasında bir kesinti yaşanmaya başladı. Gemi nakliye fiyatları, konteyner fiyatları tavan yaptı. Biz eğer bunu iyi değerlendirirsek Türkiye çok daha iyi yerlerde olabilir. Kur avantajı da var. Kurun yüksek olması bizim ihracatımızı çok hızlandırdı. 2022 ve 2023’te Türkiye’nin ihracatta rekorlar kıracağını düşünüyorum. Göstergeler de onu gösteriyor.

Ekonomiye sadece ihracat üzerinde bakmak doğru mu?

Bu bir ticari dengedir, ihracatınız olmadan ülkede reform yapamazsınız. Çünkü yurtdışından gelen her bir dolar ülkenin ekonomisine katma değer olur. İhracatın iç ekonomiye zararı hiç yoktur aksine faydası vardır.

İthalatta durum ne?

İthalat gün geçtikçe düşüyor. Amacımız ithalatı düşürmek, ithalat ve ihracat dengesini sağlamak. Dış ticarette ihracat eden ülke konuma geçtik. İthalatın ihracatı karşılama oranı ise şuan da % 80 civarında.

Erzurum’da ortaklık kültüründe bir değişme var mı? İhracatta ki bu kıpırdanma bize bu anlamda hiç yansımadı mı?

Erzurum’da maalesef herkes ‘ben’ diyor, ‘biz’ diyemiyoruz. Aslında dünyanın bütün firmaları birbirleri ile ticari evlilik yapıyorlar. Büyümeyi hızlandırıyorlar. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Bizde bu işler zor yürüyor. Az olsun benim olsun mantığı var. Bunu aşmamız lazım. Bunu aştığımız an her şey kendiliğinden gelişir. Kalkınmanın formülü birleşmek. Eğer biz ticaret yaparken kandırma derdinde olunmaz, niyet halis olursa sonuç hep doğru çıkar. Ben sizinle olan sorunumu aşmak için çabalarsam mutlaka çözülür. Ama çözmek istemiyorsam sorun katlanarak devam eder.

Hedefim bir eser bırakmaktı, Erzurum’a vefa borcumu ödemekti. Güzel bir bina yaptık, çok düşük maliyetli bir ihale oldu

Erzurum’da ihracat nasıl şuan?

Erzurum ihracatta sıra atladı. İhracat kategorilerinde gelişme var. Sıralamaya baktığımızda 17 il içinde 5. sıradayız. Sınır ili olduğu için Şırnak hala 1. Sırada. Türkiye Almanya’dan sonra en fazla ihracatını Irak ile yapıyor. Nahçivan ve Azerbaycan’da Iğdır iyi bir konumda. Elazığ sonra Erzurum geliyor. Ama ben eminim ki biraz daha yatırım ve sanayiye ağırlık versek bizim rakamlarımız ciddi artış gösterir.

Erzurum ne ihraç ediyor?

Kimya sektörü, maden sektörü, çimento grubu var. Tekstil yeni yeni başladı.

Bazı ekonomistler Türkiye’nin 2022’nin ikinci çeyreğinde ekonomik olarak rahatlayacak görüşünü savunuyor. Sizin beklentiniz ne?

Çok karanlık gece geçirdik, hiçbir gece yok ki sabaha ulaşmasın. Bende öyle görüyorum. Yurt dışından şirketleşme talepleri var. Burada yaşama istekleri var. Ortaklık talibi var. Avrupa’nın arka bahçesi Türkiye olacaktır. 2022 -2023’te özellikle ihracatta Türkiye’nin % 30’ların üzerine çıkacağını görüyorum. Benim ki bir yorum değil. Gelen teklif ve yorumlardan bu sonuç çıkıyor.

Pusula

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.