1. HABERLER

  2. ERZURUM

  3. BİZ DE ERZURUM ADINA ÜZÜR DİLİYORUZ!
BİZ DE ERZURUM ADINA ÜZÜR DİLİYORUZ!

BİZ DE ERZURUM ADINA ÜZÜR DİLİYORUZ!

Eften, püften açıklama yapanları manşetlerine çekenleri utandıran yazı Erzurum'un duyarlı gazetecisi Onur Sağsöz'den geldi. Biz de Sevgili Sağsuz'e katılıyoruz ve Erzurum'un değeri Selemi Altınok'tan özür diyoruz..."SAHİP ÇIKMADIK"

A+A-

Erzurum Güncel- İşte Erzurumluyum ve Dadaş'ın diyen herkesi yerin dibine sokan yazı...

Antalya Serik Kaymakamıydı, memleketi Erzurum’a atandı.

 

İl Özel İdaresi Genel Sekreteriydi.

 

Sonra Aksaray Valisi oldu.

 

17 Aralık’tan 24 saat sonra Erdoğan’ın Başbakanlık uçağında İstanbul’a giderek Emniyet Müdürlüğü görevini üstlendi.

 

İstanbul emniyetini kendileri gibi FETÖ’cü polislerle karargâh gibi kullanan Zekeriya Öz, Muammer Akkaş ve Celal Kara gibi isimlerle mücadele etti.

 

17 - 25 Aralık sürecinin görünmez kahramanlarından biriydi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kısıklı’daki evinin bulunduğu bölge MOBESE’lere bağlanmamıştı.

 

Kameralar çalışıyordu ama görüntü merkeze yansımıyordu.

 

Hafıza kartlarına kaydedilen görüntüler, ihanet şebekesinin elindeydi.

 

Erdoğan’a yönelik bir darbe girişiminde kullanacaklardı.

 

İşin üstüne üstüne gitti. Öyle bir araştırma yaptı ki, tüm bağı bağlantıyı çözdü.

 

FETÖ’cü bir firmanın elinde olan MOBESE sistemini ASELSAN’a verdi.

 

25 Aralık’ta Erdoğan’ı korumaları için Kısıklı’daki evine özel harekât polisleri gönderdi.

 

İzinsiz içeri girmek isteyen kim olursa vurun” talimatı verdiğini kamuoyu çok sonra öğrendi.

 

Bugün bile kimselerin bilmediği birçok olayın canlı tanığı oldu.

 

Her şeyi vatan için yaptık” dedi, başka da bir şey anlatmadı.

 

Yine en kritik bir anda Emniyet Genel Müdürü oldu.

 

Ardından İçişleri Bakanı oldu ama yine de tribünlere oynamadı.

 

Çünkü o, Dadaş kavramının vücut bulmuş haliydi.

 

Bugünlerde de bir takım medya adını sıkça kullanıyor.

 

Hatırlayacaksınız geçenlerde Anadolu Ajansı bir haber servis etmişti!

 

Sedat Peker'e verilen koruma kararı belgelerinde FETÖ izi tespit edildi

 

Habere iliştirilen koruma belgesini imzalayanlar arasında da bizim Dadaş’ın adı ‘İl Emniyet Müdürü’ sıfatıyla yer alıyordu.

 

Yalnız haberde bir gariplik vardı.

Anadolu Ajansı gibi köklü bir kurum sadece habere değil, bir yığın eksik ve yanlışa da imza atmıştı.

 

Belli ki, böylesi bir haberi servis etmeden önce adı geçenleri arayıp, ‘sizin de adınız geçiyor, bir açıklamanız olacak mı’ diye sormamışlardı.

 

Sormadıkları gün gibi ortada haberde ‘itham’ edilen kişilerin demeçleri yoktu.

 

Üstelik haberi tweet de atan ajans, kısa bir süre sonra bu paylaşımı sildi ve habere ait imzalı belgenin olduğu fotoğrafı da sistemden kaldırdı.

 

25 yılı aşkın zamandır gazetecilik yapan biri olarak ben böyle dangalaklık görmedim.

 

Bana göre bu haber, başlığından servis edilme ve ‘silinme’ şekline kadar, ‘siyasi manipülasyon’ sanatının bir örneğiydi.

 

Her şeyi bir tarafa bırakın ve birkaç dakikalığına kendinizi bizim Dadaş’ın yerine koyun.  

 

En kritik süreçlerde bırak elini taşın altına koymayı, kelleyi koltuğa almış, çoluğuyla çocuğuyla tehdit edilmiş bir devlet adamından söz ediyorum.

 

Ne hissedersiniz?

 

O, buna rağmen duruşundan zerre taviz vermedi.

 

Kendisini ‘itham’ eden ajansa sadece şu satırları gönderdi.

 

Şahsım, birlikte çalıştığım ve koruma kararı verilen belgede adı geçen imza sahiplerinin gerek 17-25 Aralık gerekse 15 Temmuz sürecinde yürüttükleri mücadele ve gösterdikleri duruşa tüm milletimiz ve kamuoyu yakından şahittir. Bunun aksine bir ima, iddia ve iftira her iki dünyada da hak ihlali olup iddia sahiplerini ağır vebal ve sorumluluk altına sokmuştur."

 

Ajansta bu satırları hemen servis ederek, tükürdüğünü yalamaya çalıştı.

 

Peki, Erzurumlular olarak biz ne yaptık?

 

Geçen bu bir haftalık süreçte o Dadaş’a destek olduk mu?

 

Atlamışta olabilirim ama hiçbir kurumdan ‘yanındayız’ mesajı görmedim.

 

Teşkilattan ses çıktı da ben mi duymadım?

 

Belki yakın çevresi aramış, sormuş olabilir ama o, Erzurum’un gücünü arkasında hissetmiş midir?

 

Sanmıyorum.

 

Bırakın parti purti işlerini gerçeğe bakın ki, bir devlet adamını yalnız bıraktık.

 

Bir Erzurumlu olarak bu gecikmiş yazıyla kendi adıma Selami Altınok’tan özür diliyorum.

 

Şimdi ses ver Erzurum!

 

Ve Dadaş’ına sahip çık.

www.erzurumajans.com

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum