1. YAZARLAR

  2. Mehmet ŞENER

  3. Bu sakallı kimin adamı?
Mehmet ŞENER

Mehmet ŞENER

Yazarın Tüm Yazıları >

Bu sakallı kimin adamı?

A+A-

Atatürk düşmanı kebapçının, Süleymancılarla bir bağlantısı var mı?

Bu sakallı kimin adamı?

Tam da 10 Kasım’da Atatürk’e ağza alınmayacak küfürler yağdıran bu kebapçı, aslında neyin peşinde… Söyleyene değil söyletene baktığımızda işin içinde iş çıkıyor.

Tezeğe “mübarek” deyip, öküzün gözüne küfreden adamlar!

Atatürk düşmanı bu kebapçı, aslında ne aşçı ne de kebap uzmanı…

Lakin kurduğu ortaklık onu sözde kebap ustalığına taşıyor.

Daha doğrusu reklam için çalıştığı ajans ona böyle bir rol biçiyor!

“Yağ akıtan hacı”

İki karış sakalı ile mütedeyyin ve muhafazakar bir tip çiziyor.

Tutturuyor da doğrusu…

Erzurum’da ne kadar dindar insan varsa paraya kıyıp, İskender yemek istediğinde bu sakallının dükkanına gidiyor.

Gün geliyor ki sakallı kebapçı parayı istifleyecek depo bulamıyor!

Tamam; yanında çalışan personelin üçte birine sigorta yapmıyor ve (ne hikmetse SGK da bu durumu bir türlü görmüyor!) buna rağmen tekeri taşa değmeden ilerlemeye devam ediyor!

Halbuki aynı SGK bu pozisyonda bir berberi yakalamak için nasıl pusuya yatmaktadır.

Sakallı kebapçı, sırtını ülkede ve Avrupa’da çok etkili olan bir tarikata dayandırmak istemektedir.

O tarikat ya da cemaatin adı da Süleymancılar…

Kurban hisselerini, zekatını, fitrelerini Süleymancılara bağışlayan kebapçı, aslında bir Süleymancı mıdır bilmiyoruz.

Zira, Süleymancılardan ona dair bir destek gelmedi.

Süleymancılar olmasa bile sırf o sakallı Atatürk’e küfür etti diye destekleyen onlarca vatan haini manyak var.

Atatürk düşmanı yağ akıtıcı hacının aslında dört ortağı daha var.

Bunlar…

Kenan Kara

Haktan Yılmaz

Adem Bozkır

Selahattin Yılmaz

Atatürk düşmanı sakallı tutuklanınca bu ortakları anında “artık bizden değil” dercesine açıklama yaptılar ve sonra anında o açıklamalarını silerek tabiri caizse biz de o sözlerin arkasındayız dediler.

Yani Atatürk’e küfreden kişi sayısı bir değil, beş…

Besbelli ki beşli ortaklar kebap satmaktan sıkılıp ve de çuvallar dolusu parayı nereye koymaktan yorulup en iyisi mi Atatürk’e sövelim demişler.

Maliye de buna “evet” demiş,  berberin çırağı niye sigortalı değil deyip ceza kesen ama aynı dükkanda 16 sigortasız çalışanı görmeyen SGK teşne olmuş.

Yağcı hacının akıttığı yağ öylesine işe yaramış ki bürokrasi mest olmuş!

Atatürk düşmanı kebapçının avukatına soruyorum:

Senin müvekkilin önce Erzurum Araştırma Hastanesi’nde sonra da İstanbul’da estetik tedavisi mi gördü yoksa verem tedavisi mi?

Yağ akıtıcı sakallı söyler misin, bir personelin seni şikayet etmesin diye gereğinde fazla tazminat ödeyip işine son verdin mi?

Ortakların da sen de parayı buldunuz ve bu parayı dibine kadar kullanmak istediniz.

Zannettiniz ki Atatürk’e sövmek paraya ulaşmanın en kısa yoludur,

Veremli elleriyle kebap satıp çok sevgili yandaşlarına sos akıtan hacı, aslında bize bir gerçeği gösterdi:

“Ben veremli olsam da Atatürk düşmanıyım”

Eyvallah…

Adamlar dediklerinin arkasında! Gerçi karakolda tornistan ediyorlar ama…

Sonuç:

Atatürk düşmanı kebapçı da, o ortakları da asla düşmanlıklarından vazgeçmiş değiller.

Hadi buyurun…

Kimin kursağından geçecekse o yağ akıtıcı hacının kebabını midesine indirsin.

İddiayla diyordu ya:

“Laikler köpektir”

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.