1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Gardaş'a 3 bin 500 ajan yerleştirmiş!
Gardaş'a 3 bin 500 ajan yerleştirmiş!

Gardaş'a 3 bin 500 ajan yerleştirmiş!

1996 yılında Azerbaycan Masası isimli özel birim kuran İran’ın, 3.500 Şii muhbiri Azerbaycan’a gönderdiği iddia edildi. Yakalanan bazı ajanlar suçlarını itiraf ederken 700 muhbir kaçtı.

A+A-

Erzurum Güncel- İran istihbaratının, Azerbaycan’a ilahiyat, siyasetekonomi, kültür, güvenlik, sivil ve askerî bürokrasi alanında Tahran’a hizmet etmesi için 3.500 Şii muhbir yerleştirdiği iddia edildi. Bu isimlerin tamamı, Azerbaycanlı kadınlarla evlenerek Bakü’ye sızdı.

Azerbaycan istihbaratı, 1997-2011 döneminde özel bir program dahilinde gerçekleşen sızma organizasyonunu tespit etti ve sorgulanan İran ajanları suçlarını itiraf etti. İran’ın sızma harekâtı ve ajanlarının deşifre olması ile birlikte 700 Şii muhbirin Azerbaycan’dan kaçtığı tespit edildi.

TAHRAN'DA ÖZEL MASA KURULDU

Azerbaycan kaynaklarından elde edilen bilgilere göre projenin startı, İran’ın başşehri Tahran’da 1996 yılında Azerbaycan Masası isimli özel birimin kurulmasıyla verildi. İlk iş olarak İran istihbarat servisleri Şaziman-ı İttilaat ve IRGC kadrosundan 4 bin istihbaratçı seçildi ve bu isimler Azerbaycan coğrafyası, dili, kültürü ve üzerine özel eğitimden geçti. Ardından olayın Azerbaycan safhasına geçildi. İran’ın Azerbaycan Büyükelçiliğinden Tahran yönetimine yakın ailelerle ilgili geniş çaplı çalışma istedi. Sonrasında belirlenen isimlerle irtibata geçilerek evlendirme aşamasına geçildi.

TARİHTE ÖRNEĞİ YOK

Azerbaycan Güvenlik Kaynakları tarihte bu sızma projesinin başka bir örneğinin olmadığını kaydetti. Yakalanan İranlı muhbirler, eşlerini katalogdan seçtiklerini anlattı. İran ajanlarının ilk işi Azerbaycanlı eşlerinin Rehber olarak tanımladıkları Hamaney’e biat etmelerini, itikadi konular başta olmak üzere namaz ve diğer ibadetlerini Şiilere göre ifa etmesini sağlamak oldu. Farklı kamufle yolları uygulayan Şii ajanlar, Azerbaycan’a yerleşmenin akabinde görev alanlarında istihbarat toplamaya ve bu bilgileri Tahran’a göndermeye başladı.

Azerbaycan yasalarına göre evlilikten beş sene sonra elde edilen vatandaşlık hakları ile daha geniş imkânlara kavuşan İran ajanlarının görev tanımlarında da değişikliğe gidildi. Vatandaşlık hakkına sahip olanlar daha stratejik alanlara yönlendirildi. Bazı muhbirler ciddi sermayelerle ticari alana dahil olurken diğerleri ise sivil ve askerî diplomasi, siyaset, STK’lar, kültür, sanat, ilahiyat gibi alanlara sızdı.

ELÇİLİĞİ BASAN AYNI KADRODAN

Geçtiğimiz günlerde Tahran’daki Azerbaycan Elçiliğindeki kanlı baskını gerçekleştiren Yasin Hüseyinzade’nin de aynı ekipten olduğu tespit edildi. Hüseyinzade’nin Urumiye’de kitapçılık yapan kardeşi Rahman Hüseyinzade, Azerbaycanlı kadınların bu tuzağa düşürülmesi sürecinde önemli isimlerden olduğu ve IRGC İstihbaratı’nda özel görevleri olduğu rapor edildi.

Prof. Dr. Dönmez Emre “Azerbaycan halkı 100 yıllık Rus esareti döneminde dinsiz ya da Şii olma konusunda çok ağır baskıya maruz kaldı. Çünkü Türklerin kendi asli nitelikleri ile kalması hem Rus hem de İran kanadında en büyük tehdit unsuru olarak görülüyor. Olayın diğer bir boyutu ise Türklerin yeniden duygu, fikir ve coğrafi bağlarını kurma yönünde atılan adımlar. Özellikle İran bunu kendi varlığının sonu gibi görüyor. Bu sebeple bize ya dinsiz ya da Şii olun dediler ve bu uğurda her yolu denediler. Şimdi yeniden kendi kodlarımıza dönüyor olmamız haricî odakları rahatsız ediyor. Son büyükelçilik saldırısı da bunun açık göstergesi” dedi.

KANLI SALDIRININ ŞİFRELERİ

Azerbaycan güvenlik kaynakları, 27 Ocak’ta yaşanan baskın planının bütün büyükelçilik görevlilerinin öldürülmesi ve katilin yeniden aracına binerek olay mahallinden ayrılması üzerine kurulduğu bilgisini paylaştı. Azerbaycanlı diplomat ve güvenlikçilerin direnişi bu planı bozdu. Otomatik tüfekli katilin üzerine atlayan Azerbaycanlı güvenlik görevlileri verilen şehide rağmen daha büyük çaptaki katliamı önledi.

Azerbaycan kaynakları, patlayan silahlara rağmen Tahran’ın en stratejik noktasına İran polisinin 30 dakika boyunca gelmemesi ve kapıda katile ait aracın çalışır durumda bekletilmesini iddialarına gerekçe olarak gösterdi. Yaşanan gerilim sonrası Azerbaycan hükûmeti, Tahran Büyükelçiliğini kapattı.

Diplomatik ilişkiler Tebriz Konsolosluğu üzerinden devam edecek. Bu adım, bir yönü ile İran rejimine duyulan rahatsızlığın gösterilmesi diğer yandan ise bizim açımızdan esas merkez Güney Azerbaycan’dır mesajı olduğu şeklinde yorumlandı.

KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.