Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna İsrail, Gazze'yi vurarak karşılık vermişti. Bölgede kriz derinleşirken binlerce kişi yaralandı ve hayatını kaybetti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, "Şimdi yapılacak ateşkesin doğru cevap olduğuna inanmıyoruz. Şu anda ateşkesin Hamas'a fayda sağlayacağına inanıyoruz" açıklamasını yaptı. Öte yandan İsrail hükümetine bağlı bir bakanlığın, Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyon kişinin, Mısır'ın büyük bölümü çöl olan Sina Yarımadası'na nakledilmesini öngören bir savaş önerisi hazırladığı ortaya çıktı.

06.00

"HİROŞİMA'YA ATILANIN BİR BUÇUK KATI"

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, İsrail saldırılarının Gazze'de yol açtığı yıkıma ilişkin bilgi verdi.

İşgal güçlerinin Gazze'de 85 hükümet binasını yerle bir ettiğini ifade eden Maruf, şunları söyledi:

"İsrail, Gazze'de 47 camiyi yıktı, 3 kiliseye büyük zarar verdi. Saldırılar sonucu 200 binden fazla bina zarar görürken, bunlardan 32 bin 500'ü tümüyle yıkılarak oturulamaz hale geldi, 203 okulda büyük hasar oluştu, 45 okul tamamen hizmet dışı kaldı. Yoğun saldırılar sebebiyle istatistikler henüz tamamlanmış değil.

Gazze'ye 18 bin ton bomba atıldı, bu Hiroşima'ya atılanın bir buçuk katı. İsrail ordusu, 908 aileye katliam uygulayarak binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Saldırılarda 35 gazeteci, 124 sağlık çalışanı ve acil kurtarma ekiplerinden 18 sivil savunma elemanı hayatını kaybetti."

05.00

GECE BOYUNCA SALDIRILAR SÜRDÜ! ÇOK SAYIDA KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Filistin haber ajansı WAFA'nın Gazze'deki yerel basın kaynaklarından aktardığı habere göre, Gazze'nin orta kesimlerindeki Zevayde bölgesindeki Tıp Merkezi Hizmetleri yakınındaki Ebu Şemmale ailesine ait evin hedef alınması sonucu en az 15 kişi hayatını kaybetti.

Gazze'nin doğusundaki Zeytun Mahallesi'nde 4 katlı bir eve düzenlenen hava saldırısı sonucu onlarca kişi öldü, birçok kişi yaralandı.

İsrail savaş uçakları ayrıca, kentin kuzeybatı kesimlerindeki Atatra, Beyt Lahye ve Beyt Hanun bölgelerini yoğun bombardımana tuttu.

Mısır sınırına yakın Rafah'ın doğusu, Han Yunus, el-Beric bölgeleri de topçu atışlarıyla vuruldu.

Rafah kentinin batısında bir ev ve Tel el-Heva'da birçok evin bombalanması sonucu 3 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı.

Ayrıca İsrail uçakları Gazze'nin birçok bölgesine aydınlatma fişekleri atarak keşif uçuşları yapmayı sürdürüyor.

04.00

KASSAM TUGAYLARI: 'İSRAİL ASKERİ ARAÇLARINI VURDUK'

Kassam Tugaylarının Telegram sayfasından yapılan açıklamada, "Savaşçılarımız düşman güçlerine karşı patlayıcılar ve otomatik silahlarla savaşıyor, Yasin 105 roketleriyle 4 askeri aracı hedef aldık." ifadeleri kullanıldı.

Gazze'nin güneyinden sızan İsrail güçleriyle çatışmaların sürdüğü belirtilen açıklamada, yine Yasin 105 roketleriyle Gazze'nin kuzeybatısında bir İsrail buldozeri ve tankının vurulduğu bildirildi.

03.00

HİZBULLAH'A AİT BAZI NOKTALAR VURULDU

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, savaş uçaklarıyla Lübnan'da Hizbullah tarafından kullanılan bazı noktaların vurulduğu belirtildi.

Saldırının kısa süre önce gerçekleştirildiği ifade edilen açıklamada, Hizbullah'ın, gözetleme kuleleri, bazı silahları ve kullandıkları bölgeler olmak üzere altyapısının hedef alındığı kaydedildi.

Konuya ilişkin Hizbullah'tan henüz açıklama yapılmadı.

02.00

2,3 MİLYON KİŞİYİ SİNA YARDIMADASIN'NA SÜRME SENARYOSU

İsrail'de politika belirlemeyen ancak araştırma yapan İstihbarat Bakanlığı, 13 Ekim tarihli onaylı belgesinde, Gazze'deki sivillerin Mısır'a zorla göç ettirilmesinin "olumlu ve uzun vadeli stratejik sonuçlar doğuracağını" öne sürdü.

Gazze Şeridi'ndeki sivil gerçeklikte önemli bir değişiklik yapmak için 3 alternatif önerilen belgede, "Batı Şeria merkezli Filistin Yönetimi'nin Gazze'de yeniden egemen olması" ya da "yerel bir rejimin desteklenmesi"ni içeren diğer iki alternatif, başta "İsrail'e yönelik saldırıları engelleyemeyecekleri" olmak üzere bazı nedenlerle reddedildi.

Filistin Yönetimi'nin Gazze'de yeniden egemen olmasının, binlerce İsrailli sivil ve askerin hayatına mal olacak eşi benzeri görülmemiş bir zafer olacağı ve İsrail'in güvenliğini sağlamayacağı ifade edilen belgede, 3. alternatif olarak Gazze'deki sivil nüfusun Kuzey Sina'daki çadır kentlere taşınması, ardından kalıcı kentler ve tanımlanmamış bir insani yardım koridoru inşa edilmesi ve yerlerinden edilen Filistinlilerin girişini engellemek için İsrail içinde bir güvenlik bölgesi oluşturulması önerilerek, bu alternatifin İsrail'in güvenliği için en çok arzu edilen seçenek olduğu belirtildi.

Mısır, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu planı mali olarak destekleyeceği ya da yerlerinden edilen Filistinlileri uzun vadede vatandaş olarak kabul edeceği iddia edilen belgede, Kanada'nın "hoşgörülü" göçmenlik uygulamalarının da bu ülkeyi potansiyel bir yeniden yerleşim hedefi haline getirdiği kaydedildi.

Belgede, bu önerinin ilk etapta uluslararası meşruiyet açısından karmaşık olabileceği kabul edilirken, "Değerlendirmelerimize göre, nüfus tahliye edildikten sonra yaşanacak çatışmalar, nüfusun kalması durumunda yaşanacaklara kıyasla daha az sivil kaybına yol açacaktır." ifadesine yer verildi.

"VARSAYIMSAL BİR ALIŞTIRMA"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, bu raporu "varsayımsal bir alıştırma", hükümetin ve güvenlik kurumlarının her kademesinde benzerleri hazırlanan bir kavram raporu olarak değerlendirdi.

Açıklamada, tüm resmi kurumların şu anda Hamas'ın yönetim ve askeri kabiliyetlerini yok etmeye odaklandığı aktarıldı.

Belge hakkında bilgi sahibi olan İsrailli bir yetkili ise belgenin bağlayıcı olmadığını söyledi.

"YENİ BİR SAVAŞ İLAN ETMEKLE EŞ DEĞER"

Filistin yönetimi sözcüsü Nabil Abu Rudeineh de "Herhangi bir yere, herhangi bir şekilde nakledilmeye karşıyız ve bunu, aşılmasına izin vermeyeceğimiz bir kırmızı çizgi olarak görüyoruz. 1948'de yaşananların tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.

Rudeineh, kitlesel bir göçün "yeni bir savaş ilan etmekle eş değer" olacağını ifade etti.

"EĞER BU DOĞRUYSA..."

Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsünde kıdemli bir araştırmacı olan Yoel Guzansky, "Eğer bu rapor doğruysa, bu büyük bir hata olur. İsrail ve Mısır arasında stratejik bir çatlağa neden olabilir." değerlendirmesini yaptı.

MISIR, İSRAİL'E UYARIDA BULUNMUŞTU

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 25 Ekim’de, ülkesinin "Gazze'deki Filistinlileri Mısır'ın Sina Yarımadası'na zorlama çabalarını" reddettiğini belirterek, böyle bir çabanın ülkesinin İsrail ile olan barışını tehlikeye atacağı uyarısında bulunmuştu.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Kahire'de düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Sisi, hükümetinin, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı su, gıda ve yakıtın kesilmesi ile insani yardımların bölgeye girişinin engellenmesi gibi ablukaları, Filistinlileri Mısır'a sürmeye yönelik bir plan olarak gördüğünü söylemişti.

Sisi, Sina'nın İsrail'e yönelik "terörist saldırılar" için bir fırlatma rampasına dönüştürüleceğini, İsrail'in de bu saldırılardan Mısır'ı sorumlu tutacağını dile getirmişti.

01.00

ABD: 'ŞİMDİ YAPILACAK ATEŞKESİN DOĞRU CEVAP OLDUĞUNA İNANMIYORUZ'

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Kirby, Gazze'de sivillere yönelik insani bir ateşkes fikrine ilişkin, "Şimdi yapılacak ateşkesin doğru cevap olduğuna inanmıyoruz. Şu anda ateşkesin Hamas'a fayda sağlayacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Stratejik İletişim Koordinatörü, ABD'nin, ateşkes yerine Gazze'de şiddetten kaçmak isteyen sivillerin tahliyesine ve insani yardımların bölgeye ulaştırılmasını kolaylaştırmaya yönelik "geçici insani duraklamalara" sıcak baktığını kaydetti.

RUSYA'YA TEPKİ

"Rusya'ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'ndeki havalimanında İsrailli vatandaşlara yönelik saldırı girişiminin Rusya tarafından kınanmamasına" tepki gösteren Kirby, "Sanırım hepiniz dün Rusya Dağıstan'da neler olduğunu gördünüz. Bu ancak nefretin, bağnazlığın, korkutmanın tüyler ürpertici bir gösterisi olarak tanımlanabilecek bir şey." dedi.

Konuyla ilgili Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bununla ilgili bir toplantı yapmaya karar verdiğini işittiğini belirten Kirby, "Ama bunun dışında Kremlin'den cırcır böceği sesleri duyduk." diye konuştu.

John Kirby, "Hiçbir kınama yok. Nefret ayrımcılığının ve taassubun durdurulması çağrısı yok, hiçbir şey yok. Ve bence bu çok şey anlatıyor." değerlendirmesini yaptı.