
Sahte diplomalı imamdan ‘pes’ dedirten savunma! Eski eşini suçladı…
Sahte diplomasını notere de onaylatan ve yıllar boyunca Diyarbakır'da imamlık yapan Yavuz Koç, "Ben dolandırıcı değilim. Bu davanın neden şimdiye kadar kapanmadığını da anlamış değilim" diyerek savunma yaptı.
Gazete Güncel- Tespitlerin ardından hem Milli Eğitim Bakanlığı hem Diyanet İşleri Başkanlığı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulundu; Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirim yapılarak Koç’un maaşı kesildi.
Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlarından dava açıldı.
BİR NOTERE ONAYLATMIŞ
Soruşturma, sahte diplomanın noterde onaylatılarak kullanıldığını da ortaya koydu.
Koç’un diplomanın fotokopisine Üsküdar 15. Noterliği’nde “Aslı gibidir” şerhi alıp bu belgeyle Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne kaydolduğu, ardından Diyarbakır Müftülüğü’ne ortaöğretim mezunu olarak sözleşmeli imam hatip alımına başvurduğu tespit edildi.
Koç, Lice’nin Ortaç Köyü’ne sözleşmeli imam olarak atandı; bu görevdeyken Açıköğretim Fakültesi İlahiyat Bölümü’nü bitirdi.
PİŞKİN SAVUNMA
Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre; sahte imam, yurt dışında alınan ifadesinde şunları söyledi:
“Herhangi bir sorun çıkmadı ve memur olarak atandım. Noterden onay da yaptım. Ben dolandırıcı değilim. Ben kendim istifa ettim. Lice Ortaç Köyüne atamam yapıldı. Bu davanın neden şimdiye kadar kapanmadığını da anlamış değilim. Suç tarihinde boşandığım eski eşimin şikâyetiyle bunlar yaşandı”
Mahkeme, sanığın sahte diploma ile lisans diploması da elde ettiğini, 16 Mayıs 2015’ten Mayıs 2017’ye kadar iki yıl boyunca devletten maaş aldığı için zincirleme dolandırıcılık suçunu işlediğine hükmetti.
DÜŞME KARARI! BİR DE 12 TAKSİT
Resmi belgede sahtecilik yönünden ise, suç tarihinden itibaren 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle düşme kararı verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Koç, kamu hazinesini zarara uğratması nedeniyle 3 yıl hapse mahkûm edildi; iyi hâl indirimi uygulanarak ceza 2 yıl 6 aya düşürüldü.
Mahkeme ayrıca 96 bin 360 lira adlî para cezası verdi ve bu tutarı 12 takside böldü.
Karara muhalefet şerhi yazan üye hâkim, takdiri indirim uygulanmaması gerektiğini belirterek şu görüşü dile getirdi:
“Her ne kadar, sanığın kişiliği sanık lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek cezasından 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak hüküm kurulmuş ise de; sanığın dolandırıcılık eyleminin gerçekleştiği mecra olan imamlık mesleğinin halkın güven duygusunu suiistimal etme ve topluma zarar verebilme potansiyelinin çok yüksek olduğu bir meslek olması, bu nedenle sanığın suç kastının yöneldiği mesleki branşın güven olgusunun korunmasının toplumsal ehemmiyeti ve sanığın doğrudan ve bizzat bu alana yönelik bir kasıt halinde olması nedeniyle sanığa takdiri indirim uygulanmaması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun takdiri indirim uygulanması yönündeki görüşüne katılmamaktayım.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.