1. YAZARLAR

  2. Mehmet ŞENER

  3. Turpun büyüğü HEYBEDE
Mehmet ŞENER

Mehmet ŞENER

Yazarın Tüm Yazıları >

Turpun büyüğü HEYBEDE

A+A-

Polis paralelin şifreli kasasına girdi: 28 işadamı, eski belediye başkanı ve çok sayıda belediye çalışanı gözaltında! Paralel yapının Erzurum iş dünyasındaki kirli ve karanlık ilişkileri tek tek deşifre oluyor. Başsavcılığın iki yıla yakındır derinden derine yürüttüğü soruşturma, sonunda operasyonla noktalandı. Polis, paralel yapıda kirli ilişkiler içinde olan ve izah edilemeyen zenginliklere sahip bir çok işadamını, belediyeciyi ve eski belediye başkanını topladı. Operasyonda ilk adım... Edinilen bilgilere göre, paralel yapıya yönelik asıl hamle daha yapılmadı. Bu operasyon, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Bu haberden yalnızca 13 gün sonra beklenen operasyon yapıldı ve Erzurum'da aralarında eski ilçe belediye başkanı Fatih Cengiz'in de bulunduğu eczacı, kuyumcu, oto serviscisi ve haritacının da olduğu 28 kişi gözaltına alındı. O işadamları içinde çok ortaklı bir hayvancılık şirketinin sahibi de var. Fatih Cengiz, paralel yapıya mali kaynak sağlamak ve belediyenin imkânlarını yasal olmayan bir şekilde paralel yapıya kullandırmakla suçlanıyor. 3-5 yılda zıpçıktı milyonerler türedi Erzurum gayrimeşru kazancı olmayan bir şehirdir. Fakat bu şehirde son on beş yıl içinde öyle zıpçıktılar türedi ki, daha düne kadar çay parasına muhtaçken birden bire Koç'la, Sabancı'yla yarışmaya kalktılar. Herkes hayretler içinde izliyordu. Kimileri de, " Yahu filanca adam iki yıl öncesine kadar bizim mağazada tezgâhtardı, nasıl oldu da bu kısa sürede trilyonluk servete sahip oldu" deyip duruyordu safça... Halbuki cevap belliydi, o dandikten adamlar, sahip oldukları o servetin hakiki sahipleri değildi, onlar birer piyondan ve maşadan ibarettiler. Erzurum'da o piyon ve maşaların hatırı sayılır ölçüde bir yekünleri var. Devlet kimsenin oyuncağı olmasın El Hak doğru... Herkesin bir hesabı varsa, Allah'ın da hesabı var. İnandık iman ettik. Eğer bu inanç ve iman olmasaydı biz bugün dinen uğradığımız bu ihanet için yüreğimizi neyle teselli edebilirdik ki... Ama aynı biz bugün şunu da en gür sedamızla haykırıyoruz: Bu devlet, eğer bir şer cephesinden kurtulup başka şer cephelerinin kucağına oturtulacaksa, bu bizim isyanımızın sebebidir. Biz devletimizin, herkesin devleti olmasını istiyoruz. Hiç kimse devleti ele geçirip bize patronluk taslamasın. Devlet herkesin ve hepimizin müşterek paydası olsun. Gazeteniz Palandöken, bu operasyonun ayak seslerini 10 Şubat 2016'da, "Paralelci şirketler gidici" manşeti ve "Bakanlık düğmeye bastı: FETÖ'ye mali kaynak sağlayan yapılara operasyon hazırlığı" alt başlığıyla duyurmuştu. Zannediyorlardı ki bu haram ve gayrimeşru düzen kıyamete kadar böyle sürüp gider. Gidemezdi. Çünkü sadece devlet katında değil, millet nezdinde de bu ihanet şebekesinin tüm kodları çözülmüştü artık. Kendilerinden başkasına neredeyse bir yudum suyu bile çok gören o anlayış, kuşattığı devlet mekanizması eliyle yıllar yılı bütün bir ülkeyi rehin almıştı. 'Himmet' adı altında esnafı haraca bağlamışlar 17-25 Aralık yargı darbe girişiminden önce paralel yapı ülke genelinde olduğu gibi Erzurum'da da polis, adliye ve maliye marifetiyle muhalif gördüğü işadamı, bürokrat ve siyasetçi için akla hayale gelmez kumpaslar kurmuş, özellikle "himmet" adı altında cemaate haraç ödemeyenler, asılsız suçlamalarla yargı kıskacına alınmıştı. İşte tam o günlerde bir takım çakallar da sırtlarını dayadıkları bu şer cephesi sayesinde, milletin parasıyla kendine trilyonluk servetler kuruyordu. Devlet, bugün o çakal sürüsünden, çalışmadan edindikleri o trilyonluk servetin ve de millete ettikleri eziyetin hesabını soruyor. Paralel yapı mal kaçırıyor! Paralel yapı şunu artık görmüştü: Er ya da geç devlet Erzurum'da da paralel yapıya operasyon düzenleyecek ve ne kadar kirli ittifak varsa açığa çıkaracak. Bu yüzden kendini uyanık zanneden kimi paralelci çakal anında üzerindeki gayrimenkulleri çıkarmaya çalıştı! Kendilerini akıllı, devleti sersem zannettikleri için bu ucuz numarayla mal kaçıracaklarını düşündüler. Hatta son günlerde olduğu gibi bu uyanıklar gayrimeşru yollardan elde ettikleri malları kaçırmak için başka bir cemaati paravan olarak kullandılar ve gayrimenkulleri o cemaatin üzerine geçirmeye başladılar. Yani sahte satış. Kim kimi kandırıyor bilinmez, görünürde devletten yana olup hatta bu iş için devletten beş milyon rüşvet alan bir yerel cemaat, şimdilerde paralelcilerin mallarına konmakla meşgul... Misal, 8 milyon lira edecek bir bina çok yakında sözüm ona devletten yana olan ve iki yıldan beri devleti de kandırarak olmayan kütlesini, sanki bütün bir Erzurum onlardan soruluyormuş gibi yutturan, üstelik patronu bunamış cemaate 3 milyon liraya satıldı. Tabii ki bu, muvazaalı bir satıştı. İşin özeti şudur: Paralelin mal varlığı, hileli bir yoldan ileride paralel olmaya namzet başka bir şebekenin eline geçiyor. Bunun böyle olduğuna dair ortada en az kırk şahit var ve şahitlerin en sonuncusu yani kırkıncısı da ne yazık ki bunamıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.