Bremen Mızıkacıları, kendilerini 16 Nisan referandumuna öyle bir kaptırdı ki, neredeyse 24 saat Türkiye ile yatıp Türkiye ile kalkıyorlar!

Ben zannetmiyorum ki, yeryüzündeki başka bir seçim, Almanları, bizdeki referandum kadar meşgul etmiş olsun!

Medyacısından siyasetçisine, sokaktaki hippisinden eş cinseline kadar, kafayı yemiş Naziseviciler tekmili birden hücum halindeler!

Almanya, İkinci Dünya Harbi'nde bu denli senkronize olmayı başarsaydı, muhtemelen ki yerlebir edilemezdi!

Şansölye'nin tetikçileri, şarladıkça şarlıyor!  Öyle ki bırakın frene basmayı, saldırının dozajını artırdıkça artırıyorlar! Cesaret edebilseler eğer at ve itleriyle gelip İstanbul'da "hayır" kampanyası yürütecekler!

Cinnet hali bu olsa gerek!

"Atatürk yaşasaydı, 16 Nisan'da hayır derdi" diye yazdı  gazetelerinin biri! Ahlak yoksunu Naziperest bir kadın milletvekili, işi daha da ileri götürerek, "Erdoğan teröristtir" şeklinde zırvaladı!

Tamam; başını bu Nazi bakiyesi ve de FETÖ-PKK sevicisi Almanlar çekiyor, ama ne yazık ki bir iki ülke hariç Avrupa'nın tamamı aynı çukurun içinde debelenip duruyor.

Hedefleri:

Türkiye'yi istikrarsızlığa, siyasi belirsizliğe ve iç kargaşaya hapsetmek!

Ortak dilleri:

Kin, düşmanlık ve iftira!

Silahları:

Kalleşlik, kahpelik ve tehdit!

Değerli dostlar; her şey o kadar ayan beyan ki... Başını Almanya'nın çektiği bu şer ittifakının, Türkiye'ye yönelik sergilediği düşmanlığı görmemek için ya kör ya da kötü niyetli olmak gerekir.

Bu sebeple...

16 Nisan, artık sadece bir referandumun adı değildir.

16 Nisan, Türkiye'ye diz çökertmek isteyen Haçlı Koalisyonu ve bu koalisyonun yerli işbirlikçilerinin ağızlarının payını vermenin adıdır.

16 Nisan, Türkiye'nin mukadderatını ancak Türk halkının tayin edebileceği hakikatini tüm dünyaya haykırmanın adıdır.

16 Nisan, "Tayyip devrilsin, Türkiye de yanarsa yansın" diyen ve Türkiye'nin tıpkı Suriye gibi paramparça olmasını isteyen alçak ve şerefsizlere karşı, milli duyguların galebe çalarak ulusumuzun ayağa kalkmasının adıdır.

Ve...

16 Nisan, güçlü, kararlı, istikrarlı ve yarınlara emin adımlarla yürüyecek şanlı Türkiye'nin çıkacağı kutlu bir yolculuğun adıdır.

"Niye evet dememiz gerekiyor"a bin tane sebep sayabilirim. Ancak şu son günlerde Batı merkezli saldırılar bile tek başına makul bir gerekçedir.

16 Nisan'da, Türkiye düşmanlarının alayına trişka diyelim ki, bir daha bizi terbiye,  ülkemizi de dizayn etmeye asla cesaret edemesinler.

Otursun mızıkalarını çalsın, Şansölyelerine ağıtlar yaksınlar...