Erzurum Güncel- Esra Erol'un ATV kanalında yayınlanan programında haftaya Öznur Çoban'ın hikayesiyle Türkiye geneline yayılmış bir fuhuş ağı ifşa oldu. Genç kızı bulmak için Esra Erol'daya başvuran kardeşi onun müzikhol diye gösterilen bir genelevde erkeklere satıldığını öğrendi. Edirne Uzunköprü'deki bu mekanda çalışan bir kadın da yayına bağlanıp herşeyi anlattı.

İşte olayın detayları:

Özge Çoban 8 yıldır kayıp olan ablasını bulmak için Esra Erol’da programına katıldı. Yapılan araştırmada kardeşi Edirne Uzunköprü'de alt katı müzikhol üst katı fuhuş için kullanılan bir genelevde ortaya çıktı. Genç kadının gündüzleri temizlik işçisi olarak kullanıldığı geceleri ise erkeklere para karşılığı satıldığı öğrenildi.

Müzikholün sahibi Celali Egemen isminde bir şahıstı. Kimsesiz genç kızları 'koruma' bahanesi ile ağına düşürüp müzikholde pazarlıyordu. Zihinsel engelli olan Öznur Çoban da son kurbanlarından biriydi. Türkiye'ye yayılmış bir fuhuş ağının içinde yer alan Celali Egemen, Öznur'un 'Kızı gibi olduğunu, dişlerini yaptırdığını', yanında yemek işinde çalıştığını iddia ediyordu. Esra Erol deştikçe işinin hiç de öyle olmadığı ve çok daha korkunç şeyler döndüğü ortaya çıktı.

Öznur Çoban zihinsel engelliydi. Mekanda çalışan bir tanığın dediğine göre de sürekli dayak yiyor ve erkeklere pazarlanıyordu. Genelev gibi hizmet veren mekanda Öznur 'gözde' olarak görülüyordu. Denilene göre bunun sebebi ise 'korkudan' ne denilirse yapması, erkeklere çok içki içirmesi ve fuhuş yapmasıydı.

80 BİN LİRA VER AL GİT

Esra Erol'un programına çıkan Uzunköprülü bir tanığın anlattıkları ise karanlık detayları ortaya serdi. Celali Egemen, genç kızı erkeklere cinsel ilişki için satıyordu. Öznur Çoban'ın durumunun çok kötü olduğunu ve 'kendisini kurtarması için yalvardığını' söyleyen tanık, bunun için Celali Egemen ile görüşmüş. Celali ise '80 bin liralık senedi var. Ver 80 bin al senin olsun' demiş.

BENİM YEĞENİMİ DE SATTILAR

Esra Erol, Öznur Çoban'ı ararken onun tek mağdur olmadığını fuhuş rezaletinin de Uzunköprü ile sınırlı kalmadığını öğrendi. Meğer Celali Egemen'in İstanbul ve İzmir başta olmak üzere bir çok kentte adamları varmış. Uzunköprü'de satamadıkları kızı başka illere götürüp pazarlıyorlarmış. Hedefledikleri kızlarda hep zihinsel engelli oluyormuş. Canlı yayına bağlanan bir kişi yeğeninin başına gelenleri anlatınca olayın vahim boyutları ortaya çıktı. İşte onun anlattıkları:

-Yeğenime bir şekilde onun adamları ulaştı. 2011 yılının temmuz ayında kız ortadan kayboldu. 5 yıl aradık bulamadık. Sonra Aliağa'da Ali Demirkıran isimli kişinin kızı sattığını ve Aksaray'a götürüldüğünü öğrendik. Orada da 26 yaşındaki yeğenimi 50 yaşındaki bir adama sattılar. Satan kişi Ömer isimli Celali'nin adamıydı. Ömer parada anlaşamayınca adamı vuruyor. Benim yeğenim yüzde 75 engelliydi. Yeğenimi karakola götürünce polis haber verdi.

-Yeğenimi ellerinde tutabilmek için onu Ömer ile nikahlamışlar. Mahkemede de Ömer'in eşi olduğunu söylediler. Bütün pis işlerde kullandıkları cep telefonu hatlarını onun üzerine almışlar. 22-23 hat çıktı üzerinden. Polis araştırdığında 'Melek' isimli bir kadını sattığını öğrendik. Devlet o kadını alıp sığınma evine yerleştirdi.

Celali Egemen zihinsel engelli kızları erkeklere pazarladığı Uzunköprü'de aileleri onların izini bulana kadar tutuyormuş. Aileler çocuklarını bulunca hemen kızları Maraş taraflarında birlikte çalıştığı başka bir kişinin yanına gönderiyormuş. Esra Erol'un aktardığına göre Celali Egemen kızları uyuşturucuya alıştırarak kontrol ediyor.

BEN O MEKANDA ÇALIŞTIM

Canlı yayına bağlanan bir kişi o mekanda çalıştığını belirterek yaşadıklarını şöyle anlattı: Ben orda bir dönem çalıştım. İnsanlar orda zorla alıkonuyorlar. Dışarıya bile mutlaka yanınızda bir kişi olmadan çıkamıyorsunuz. Ben 1 seneye yakın çalıştım. Bir bayan arkadaşım ailesini görmeye gidiyordu. Biz sözleşmiştik. Ailemizi görmeye gideceğiz diye çıktık ve kaçtık.

ORAYA NASIL DÜŞTÜ?

Onların çevreleri çok geniş. Bir şekilde haber alıyorsunuz orada bir iş olduğuna dair. Biz çalışırken Özbekistanlı kadınlar da vardı.

İÇKİLERİNE MADDE KONUYOR

Yayına bağlanan bir kişi ise mekanda garson olarak çalışmış. Dediğine göre bulaşıkçının belinde bile tabanca vardı. Ben o ortamdan dolayı paramı bile almadan ayrıldım. Mekanda insanların içkilerinin içine bir kimyasal madde konuluyor. O içkiyi içince insanlar bilinçlerini kaybetmeye başlıyorlar.

-Orada içeceklerin içine uyuşturucu madde konuluyor. O içirilince kızlar uyuşuyor. Senetleri hazırlatıp öyle imzalatıyorlar.

20 GÜN ÖNCE GENELEVDEN KAÇAN ANLATTI

Esra Erol'un programına bu kez 10 gün önce Celali'nin mekanından kurtulan bir kadın bağlandı. Kadın şunları anlattı : 'Ben ordan çıktım. Orda bir abiye durumumu anlattım. Beni terminale getirdi. İstanbul aracına biletimi aldı ve beni gönderdi. Ben de oradan Düzce'ye geldim. Ben 7 ay çalıştım. Beni bir yakınım para karşılığı Celali beye sattı. Ona borcu varmış. Borcunu silerim demiş. Benim annem babam kimsem yok.

-Öznur ile orada tanıştım. Çok üzüldüm onun durumuna. Hatta kaçarken benimle gel dedim ama korktu gelmedi. Celali ona çok şiddet uyguluyor. Öznur orada yemek yapmıyor fuhuşa zorlanıyor. Hep para karşılığı satıyor.

-Üst katta fuhuş yaptırıyorlar altta içki satıyorlar. Bu adamın Türkiye genelinde menajerleri var. Nerede düşmüş, sahipsiz, akli dengesi varsa onları buluyorlar.

350 BİN LİRA VERDİ KIZI ALDI

Yayına bağlanan bir başka mağdur ise kardeşinin Celali Egemen'in kurbanı olduğunu aktardı. Evli olan erkek kardeşi Uzunköprü'deki o mekanda bir kadınla tanışmış. Kadın Türkmenistanlı'ymış. Ağlıyor sızlıyor beni burdan kurtar diye eline ayağını öpüyor. Adam da neyi var neyi yoksa herşeyi satıp 350 bin lirayı verip kadını kurtarıyor. Sonrasında çocuklarını ve eşini bırakıp o kadınla birlikte kaçıp gidiyor.

KIZIMI BUNDAN ZOR KURTARDIM

Yayına bağlanan bir kadının kızı da 10 yıl önce bu mekana düşmüş. Celali onu uyuşturucuya alıştırmıştı. Kızının küçük bir çocuğu olduğunu anlatan anne, akrabaları sayesinde kızını oradan güçlükle kurtardıklarını söyledi. Kızının 1 yıl orada çalıştığını belirten anne, "Kızımı almak için bunlara yalvardım. Seneti yoktu ama ben hemen peşine düşmüştüm. Ancak 1 yıl boyunca kurtarmayı başaramadım. Kapının önünden çekti, çekti alıp götürdüler" dedi.