1. HABERLER

  2. GENEL

  3. Mehmetcik, bedelliye ne dedi!
Mehmetcik, bedelliye ne dedi!

Mehmetcik, bedelliye ne dedi!

Bedelli haberini sınırda Mehmetçik ile birlikte almak...

A+A-

Erzurum Güncel- Van Bana sorsalardı... Deselerdi ki, “Ankara’da bedelli askerlik ile ilgili detayların açıklandığı sırada... Tam o anda nerede, kimlerle, hangi ortamda olmak istersin?” İnanın bu kadarını hayal edip isteyemezdim... Bir ‘gazeteci’nin arayıp da bulamayacağı bir yer, bir ortamda aldım haberi. ‘Aldık’ daha doğrusu. Bakın nerede, nasıl bir ortamda, kimlerle birlikteyken geldi bedelli askerlik uygulamasına ilişkin resmi açıklamanın ayrıntıları... *** Öğle saatleri... Yani havanın ‘en sıcak‘ olduğu saatler. Hava sıcaklığı sıfırın altında 7 derece. Eksi yedi yani... Rakım yaklaşık 2 bin 600 metre. İran topraklarına mesafemiz ise sadece 500 metre. Türkiye - İran sınırının ‘sıfır noktası’ndayız... Van‘ın Özalp ve Saray ilçelerinin arasında bir bölgede... Harabe Kışla Hudut Karakolu‘nda. Bembeyaz dağlarda, “Hudut namustur” tabelasının altında nöbet tutan, pusu atan, operasyona çıkan Mehmetçik ile birlikte... *** Vatan’ın tecrübeli foto muhabiri İlker Akgüngör ile birlikte, çok önceden planlanan ve Genelkurmay’dan alınan izinle, Harabe Kışla Sınır Karakolu’nda haber peşindeyiz. Öğlen yemeğinde askerlerle birlikte karavanaya kaşık sallıyoruz. Yayla çorbası, peynirli makarna ve hindi kapama var menüde. Üstüne de ağız tadı olarak sütlaç ile tulumba tatlısı. Ama Mehmetçiğin ağzının tadı pek yok. Sebep, ‘bedelli’ haberi... “Biz ana kuzusu değil miyiz be abi?” diyor biri masada. Gaziantepliymiş. Şafak 160. “Parası olana hayat hep kolay” diyor bir diğeri. Burdurlu. Şafak 20. “Bizim de kaderimiz böyleymiş be abiciğim” diyor bir başkası. Mersinli. Onun şafak da 20. “Buna da şükür be abi” diyor Edirneli. Devam ediyor: “Benim şafak karanlık ama aşağıda, Şırnak’ta, Hakkari’deki kardeşlerimize göre biz bir nebze daha rahatız.” “İçimiz bi garip oldu tabii duyunca ama devletimizin büyükleri böyle karar verdiyse, vardır bi bildikleri” diyor Giresunlu. Onun da şafak karanlık. Komutanları ise yorum yapmıyor ‘bedelli’ ile ilgili. *** Bedelli askerlik uygulamasının; silah altındaki asker için de, yaşı tutmayan ve bu hizmeti yapacak olanlar için de ‘moral bozucu‘, ‘motivasyon kırıcı‘ bir yanı var muhakkak. Buna karşılık bir kesimde de büyük bir rahatlama ve mutluluk anlamına geliyor ‘bedelli’. *** Yıllarca savunma muhabirliği yaptım. Doğu, Güneydoğu ve Kuzey Irak’ta gitmediğim yer kalmadı. Zap Kampı’ndaki PKK’lının yaşadığı koşulları, mevzideki Mehmetçik ve subayın ruh halini yakından biliyorum. Aynı zamanda, 2000 yılında bedelli askerlik uygulamasından yararlanmış ve bu hizmeti 28 gün yapmış biri olarak, ‘bedelliciler’in bakış açısını, haleti ruhiyesini de yakınen biliyorum. Bu kez uygulama farklı. 30 bin TL’yi ödeyen üniforma giymeden, eline silah almadan kapatacak askerlik defterini. Devlet açısından bakınca mantıklı. Çünkü o insanların 3 ya da 4 hafta için silah altına alınması ciddi bir maliyet. Ama bence birkaç hafta bile olsa keşke o kışlalara girseydi 30 üstü gençler. En azından bir “yemin” etselerdi... Ve bir kare “askerlik hatıraları” olsaydı... Koğuş hayatını, içtimayı, künye vermeyi, terlik iznini bir yaşasalardı... Birkaç tane de olsa mermi yaksalardı... Bir kere bile olsa, o kamuflajların içinde çarşı iznine çıksalardı. En azından askerlik anısı anlatma geleneğinden mahrum kalmazlardı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.