1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Prof.Dr. Ören'den ilginç benzetme
Prof.Dr. Ören'den ilginç benzetme

Prof.Dr. Ören'den ilginç benzetme

Ölümcül hastalık hastaya söylenmeli mi konusu tıp fakültelerinde ders olarak okutulmalı...Doktor marangoz, hasta işlenecek bir malzeme olarak görülmemelidir...

A+A-

Erzurum Güncel- Özel Şifa Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Durkaya Ören, Ölümcül hastalık hastaya söylenmeli mi? Konulu konferans verdi. Slayt sunumuyla verdiği konferansta , Yüce kitabımız Kuran’ı Kerimde “Her canlı mutlaka ölümü tadacaktır” emrini hatırlatarak, ölüm insan hayatının bir gerçeğidir. Öyleyse ölümü doğum gibi görmek gerektiğine vurgu yaptı. Ören, tıp fakültelerinde mutlaka doktor hasta ilişkisi konulu ders konmasının önem arz ettiğini söyledi. Şifa Hastanesi konferans salonunda konuşan Durkaya Ören, hastalığı hastadan saklamanın hastaya kısa bir süre mutluluk verdiğini ifade ederek hastalığı saklamanın mümkün olmadığını bazen hastaya geç söylenmesi durumunda da iş işten geçmiş oluyor . O zaman hasta hekime sitem ederek, neden bana daha önce söylemedin. Borçlarım var, vasiyetim var ve helallik almak istediğim dostlarım vardı. Beni bunlardan mahrum bırakmaya hakkın yok gibi tepkilerle karşılaşıldığını kaydetti. Genel Cerrahi Durkaya Ören, yasalarında hastaya her türlü bilgiyi vermeyi ön gördüğünü belirterek, etik olan kuralın hasta hastalığının ne olduğunu bizzat doktorundan öğrenmelidir. Fakat doktor bunu yaparken hasta pisikolojisini çok iyi bilmeli ve ölümcül hastalığa yakalandığı hastaya güven vererek söylenmeli. Ören, “Hastaya ölümcül hastalığa yakalandığını söylemenin bir sanat olduğunu bunun için tıp okuyanlara mutlaka bu konu ders olarak verilmesinin ihtiyaç olduğunu, aksi durumda doktor marangoz, hasta işlenecek bir malzeme olarak görülmemelidir” dedi. Bu gün hastanelerde yapılan yanlış bir uygulamanın da hastayla ilgili yapılacak işlerin hasta yakınlarına anlatılması ve hasta yakınının imzası alınması olduğunun altını çizen Ören, “Hastanın şuuru yerinde ise tüm hakları yapılacak işler kendisine okunup imzası alınmalıdır. Bu yapılmadığı için hasta korku ve kaygıları ile baş başa kalıp daha da hastalanıyor” dedi. Konferansın sonunda doktorlara her konuda empati yapmalarını öneren Ören, taş kalplilik hekime yakışmaz. Hekim önce kendisine gelen hasta ile empati kuracak, ruhsal yapısını ölçecek ve iyi bir iletişim becerisi kuracak. Bunları yaparken asla mağrurlanmayacağız evet işimiz zor ama zorlukları aşmanın da bir doktor vazifesi olduğunu bileceğiz. Şeklinde konuştu. Konferansa, Şifa Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Sabahattin Dalga, Pasinlenr Devlet Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Şevki Gürsan, Şifa Hastanesi Başhekim yardımcılarından Opr.Dr. Recep Çelik, Uz. Dr Ü. Abdullah Pekok, Uz.Dr. Rezzan Kocatürk başta olmak üzere değişik branşlarda doktor katıldı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.