Erzurum Güncel- Eski RTÜK Başkanı Zahid Akman üç savcı tarafından Deniz Feneri e.V. skandalı nedeniyle dokuz saat sorgulandıktan sonra Emniyet’e geri götürüldü. Daha önceki uygulamalarda zanlılar savcılık ifadelerinin ardından nöbetçi mahkemeye sevk ediliyordu Deniz Feneri soruşturmasında gözaltına alınan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman savcılıkta sorgulandı. Akman’a Almanya’daki Deniz Feneri e.V’nin topladığı bağış paralarını Türkiye’ye getirmek için kuryelik yaptığı iddiaları ile bağış paralarıyla alındığı iddia edilen gemi ile ilgili soruların sorulduğu ve Akman’ın suçlamaları reddettiği öğrenildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan zanlıların, alışıldık usullerin dışında, poliste ifadelerinin alınmayarak adliyede savcılar tarafından sorgulandıktan sonra yeniden Emniyet’e götürülmeleri ise dikkat çekiyor. Almanya bağlantılı Deniz Feneri soruşturmasında, ilk suç duyurusunun yapılmasının üzerinden 2 yıl 10 ay geçtikten sonra yapılan operasyonda Akman’ın yanı sıra ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan ile Finans Müdürü Erdoğan Kara gözaltına alınmıştı.Almanya’daki Deniz Feneri e.V davasından sonra başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Akman ve Kanal 7 yöneticilerinin ifade alma işlemleri devam ediyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan zanlılar, birer birer Ankara Adliyesi’ne getirilerek soruşturmayı yürüten savcılar Mehmet Tamöz, Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren tarafından sorgulanıyor. Önceki gün Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara’nın sorgusunun ardından dün de Zahid Akman savcılara yaklaşık 9 saat ifade verdi. Akman’ın ardından savcılar, akşam saatlerinde adliyeye getirilen Kanal 7 Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan’ın ifadesini almaya başladı. Alışılmadık usul Alışıldık soruşturma usullerine göre, zanlıların poliste ifade verdikten sonra savcılığa çıkarılmaları ve tutuklama talebi olduğu takdirde nöbetçi hakimliğe sevk edilmeleri gerekiyor. Oysa Deniz Feneri soruşturmasında bu usulün dışına çıkıldı ve Emniyet’te tutulan zanlılar poliste ifade vermeden doğrudan savcılığa çıkarılıyor. İfadesi alınan zanlılar, yeniden Emniyet’e götürülüyor. Savcılığın tüm zanlıların ifade vermesinden sonra tutuklama talep edip etmeme konusunda vereceği karara göre zanlılar mahkemeye sevk edilebilecek. Savcılığın bu uygulamaya, zanlıların poliste ifade vermeleri halinde ifadelerin basına sızacağı endişesi nedeniyle başvurduğu da kulislerde konuşulan iddialar arasında yer aldı. Akman’ın avukatı Hakan Yıldız, Akman ’ın yönetiminde bulunduğu şirketlerle Deniz Feneri Derneği arasındaki para transferi iddialarıyla ilgili sorular yöneltildiğini ve yaklaşık 20 soru sorulduğunu kaydetti. Yıldız, sorgu sırasında 5 defa ara verildiğini belirtti. Bu arada soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda Deniz Feneri Derneği’ne ilişkin ilginç bir iddia daha ortaya çıktı. Savcılığın, Almanya’da yaptığı incelemelerde Deniz Feneri e.V’nin nakdi bağış yaptığı iddiasıyla düzenlediği bazı makbuzlarda ismi geçen ve makbuz ekinde nüfus cüzdanlarının fotokopisi bulunan vatandaşların talimatla ifadesi alındı. İfade veren vatandaşların Deniz Feneri’nden herhangi bir bağış almadıklarını söylemeleri üzerine araştırmayı derinleştiren savcılık, belediyelere fakirlik belgesi için başvuran vatandaşlardan alınan nüfus cüzdan fotokopilerinin derneğe ulaştırıldığı ve bu kişilere nakdi bağış yapılmış gibi makbuz düzenlendiği bilgisine ulaştı.