FETÖ muhalefetten, muhalefet de FETÖ’den asla ümidini kesmedi!

Bu aşkı, şeytan bile kıskandı!

“Siz boşuna uğraşıyorsunuz, biz geri döneceğiz.”

Bu sözler, tam yedi yıldır firarda olan vatan haini bir FETÖ’cüye ait!

Alçak, önceden birincisi sınıf emniyet müdürüymüş!

Yani 15 Temmuz’da o çirkin emellerine nail olabilselerdi kim bilir bu hain, nerenin genel müdürü en kötü ihtimalle hangi ilin valisi olacaktı!

Nasıl becermişse becermiş işte, tam yedi yıl polisten kaçmayı başarmış.

Tam da yurtdışına tüyecekken sahte kimlik ve pasaportla gümrükte enselenmiş.

O tehdidi de, o senada gazetecilerin yüzüne karşı haykırmış:

“Geri geleceğiz!”

Tabii ki artık ne geri gelmeleri ne de yeniden kanlı kalkışma ihtimalleri yok…

Çünkü millet olarak da devlet olarak da artık aynı delikten üst üste sokulmamayı öğrendik.

Öyle olmasaydı, Mayıs seçimlerinin sonucu Millet İttifakı’nın lehine neticelenir, ne kadar şer odağı varsa bugün ülkemizi yangın yerine çevirirdi.

Türkiye, yarım asırdan fazla zaman önce Mayıs ayında kaybettiği demokrasiyi yine bir Mayıs ayında buldu.

Türkiye 15 Temmuz’da, FETÖ’yü de onun tasmasını elinde tutan ağababalarını da aynı çuvala doldurup duvara çaldı.

Çaldı; çalmasına ama zağarların sonu bir türlü gelmedi, gelmiyor.

Bendeniz oldum olası, av köpeklerini hiç sevmemişimdir ve hep uzak durmuşumdur.

Çünkü o av köpekleri, efendilerinin elinden bir parça kemik alabilmek uğruna, kanadı kırık kuşları yakalayan it namındaki mankurtturlar.

Devlet açıkladı, “…ele geçen yeni bilgiler çerçevesinde, bugüne kadar kendini saklamayı başarmış FETÖ mensubu binlerce terörist takip altında.”

İşte bu yüzden son zamanlarda, gruplar halinde Yunanistan’a tüymeye çalışırken kıskıvrak yakalanan yüzlerce FETÖ türedi…

Çoğu enseleniyor, lakin bir o kadarı da kaçmayı başarıyor ne yazık ki…

Bu eski polis şefi, işi kitabına uydurabilseydi şimdi Batı’daki yandaşlarının yanında olacaktı!

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, galiba bir diploma töreninde aynen şöyle dedi:

“Su uyur, FETÖ uyumaz!”

Yani malumu ilam etti…

Etti de; acaba bucaklarda devleti yönetenler bu işin ne kadar farkında?

Hoş artık herkes biliyor ki şayet Tayyip Bey olmasa, bu ülkede kimsenin FETÖ diye bir meselesi olmayacak!

Muhalefet zaten dünden razı okyanus ötesine kulaç atmaya…

“Geri döneceğiz” derken inanıyorlar ki, “Tayyip’siz bir Türkiye” yeniden onların arenası olacak!

Şaka filan değil bu…

Hatırlayınız lütfen…

Kılıçdaroğlu da, Akşener de, Babacan da ilan etmişlerdi:

“Hazırlanın seçimden sonra buradasınız.”

Bu sefer olmadı!

Hevesleri kursaklarında kaldı; millet öyle bir esaslı tokat vurdu ki, kendilerini Meriç’in serin sularında buldular.

Başkan Erdoğan’ın, “… su uyur, FETÖ uyumaz” dediği de tam olarak buydu.

Şimdi olmadı yarın; olmadı sonraki gün.

İlla ki Türkiye’yi yakıp yıkmak için geri geleceklerini haykırıp duruyorlar!

Sizi bilmem; bilemem…

Lakin bendenizin, (Allah korusun) Erdoğan’a bir şey olursa bu ülkenin, yeniden FETÖ’ye altın tepsi içerisinde sunulacağından neredeyse kuşkum yok.

Aslında eski o polis şefi diyor ki…

“Yakında geri döneceğiz. Çünkü bizi karşılamaya hazır bir muhalefet var!”

Çok şükür ki, bir de buna mukabil aklıselim bir millet var.