1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yol geçen hanı değildir
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yol geçen hanı değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye yol geçen hanı değildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzensiz göçmenlerle ilgili, “Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. 2021 yılında şu an itibarıyla 253 bin 300 civarında düzensiz göçü engelledik. " dedi.

A+A-

Erzurum Güncel- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, düzensiz göçmenlerle ilgili, “Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. 2021 yılında şu an itibarıyla 253 bin 300 civarında düzensiz göçü engelledik. 85 kilometrelik duvar çalışması İran sınırımızda devam ediyor. 79 km boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edildi. Düzensiz göç hareketleri sürekli olarak kamera sistemleriyle izleniyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin bir taraftan yangınla bir taraftan da sel ile mücadele ettiğini söyleyen Erdoğan, “Tüm bakan arkadaşlarımız, AFAD şuanda oradalar. Kurumlarımızla birlikte çalışmalarını devam ettiriyorlar. Az önce arkadaşlarla konuştuk, 'oralardan ayrılmayacaksınız' dedik. Çatı katından, damlardan helikopterlerimizin kurtardığı insanlar var. Bununla birlikte tabi karayollarındaki gelişmeler var. Bu vesileyle tüm vatandaşlarıma bir şey hatırlatmak istiyorum darda zorda kalmadıkça ulaşıma adeta kapalı sayılabilecek karayollarını tercih etmeyin. Her an heyelan olabilir, o yollarda geçerken bu heyelanlarla birlikte Allah göstermesin trafik tıkanıklığı ötesinde tehditler olabilir. Bu tehditlerin içerisinde tabii ki can güvenliği olayı var. Nereden yol veriliyorlarsa oralardan gitmek en isabetli olacaktır" dedi.

“Orman yangınlarıyla alakalı olarak şu anda farklı bir güce eriştik”

Orman yangınlarıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yangınların çıkış nedeni olarak bütün ihtimaller üzerinde çıkış anından itibaren durduk. Orman yangınlarıyla alakalı olarak şuanda hakikaten farklı bir güce eriştik. Bu gücümüz yangın söndürmede başarı oranımızı ciddi manada artırdı. Helikopterlerimiz çok çok büyük fonksiyon icra ettiler. Uçaklar çok büyük fonksiyon icra ettiler ediyorlar. Yüzlerce arazöz arazide dolaşıyor. Onlarca helikopter dolaşıyor, aynı şekilde uçaklar dolaşıyor. Yaptıkları sortilere bakıyorsunuz çok çok fazla. Bunu görmeyecek kadar bunlar ama" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yangınlarla mücadele konusunda 2 asra yaklaşan kurumsal bir tecrübeye sahip olduğunu belirterek, bunun yanı sıra teknolojik alt yapıya da sahip olduğunu bildirdi. Son 19 yılda yangınla mücadelede kara ve hava araçlarının yenilenerek sayılarının artırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Arazöz sayısını yüzde 70 artırarak bin 78'e çıkardık. Araç parkında olmayan su ikmal araçlarından 281 tane daha aldık. 2 bin 270lik müdahale aracı aldık. İş makinesi parkımızı yüzde 125 büyüterek 682'ye çıkardık. Yangınla mücadele hava filomuzu çok daha verimli hale getirdik. Yangın söndürme uçaklarımızın su atma kapasitesi artırıldı. Coğrafyamızda yangın söndürmede en önemli hava aracı olan helikopterler 2002 yılında 18 adetken 2021 yılında 39'a çıkardık ama bu süreçte bu rakam 60'a yaklaştı. Helikopterlerle çok ciddi işler gördük" diye konuştu.

“Yangınlarda ilk defa kullanmaya başladığımız İHA'lar sayesinde ilk müdahaleyi 12 dakikaya indirdik”
Türkiye'nin yangına müdahalede önemli bir noktada olduğunun altını çizen Erdoğan, "Rusya'dan3 tane aldık bu süreç içerisinde. Önümüzdeki yıl daha farklı bazı düşüncelerimiz var. Önümüzdeki yıl belki kendimize ait uçağımızı satın alacağız. Şu an dünyada yangına en kısa sürede müdahale eden ülke konumuna girdik. Yangınlarda ilk defa kullanmaya başladığımız İHA'lar sayesinde ilk müdahaleyi 12 dakikaya indirdik. Termik santraller bizim için hakikaten en büyük felaket noktalarıydı ve bu termik santrallerde olaya müdahale imkanını süratle yakaladık" dedi.

"Bütün ekibimizle kahramanlarımızla burada başarılı olduğumuza inanıyoruz"

“Yangınla mücadele ederken tüm imkanları seferber ediyorsunuz” diyen Erdoğan, “Yangının içinden çıkan itfaiyecimizin halini siz de izlediniz kendini ölüme feda eden bir kahraman yetersiz kalmak bunun tanımı nedir? Bakanlarımızsa 6 bakanım her an orada oldu. İtfaiye ekiplerimiz orada oldu. Bunun yanında tüm kurumlarımız orada oldu. Bunu söyleyenler bunu nereden izlediler. Ben size farklı rakamlar verebilirim. Yangının bu noktada ilk defa kullanmaya başladığımız İHA'lar sayesinde 12. Bunu söyleyenler buralarda nasıl zamanlama yapıldı, nasıl böyle bir sürate ulaşıldı bunu biliyor mu bilmiyorlar. İftira at iz bırakır. Bütün ekibimizle kahramanlarımızla burada başarılı olduğumuza inanıyoruz. Yangınlarla mücadelede toplam 18 su atar uçak, 66 helikopter, 9 İHA, 1 insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 430 iş makinası ve yaklaşık 5 bin 250 personel görev yaptı" dedi.

"Birinci yılın sonunda konut teslimine başlayacağız"

Yangından etkilenen vatandaşlar için ilk günden çalışmalara başlandığını bildiren Erdoğan, “İlk gün hemen zarar tespit komisyonlarını devreye soktuk. Bu tespit başlarken durumu çok kritik olan vatandaşlarımıza Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız hemen inşaatı başlattı. Bizim programımız bir ay içinde inşaatların başlatılmasıyla ilgili talimatın verilmesiydi. Bu konuda TOKİ işini yüklendi, süratle bir ay içerisinde inşaata başlayacağız. Hedefimiz; bir yıl içinde bitirmek bir yıl sonunda yanan konutları en uygun şekilde en uygun yerlerde yapıp bitirmek. Bu konuyla ilgili bakanlığımız adımlarını atmış, peyderpey başlamış vaziyette. Süratle bölgelerde adımlarımız atıyoruz. Birinci yılın sonunda konut teslimine başlayacağız. Ahırlı evleri ahırlarla yapılacak evlerin planlamasını bakanlığımız yaptı. Bu konuyla ilgili 50 milyon buna ayrılmış vaziyette. 'Ben kiraya çıkabilirim ben ev bulabilirim', bu tür talepleri olan varsa kiralarını vermek suretiyle buradan çıkabilirler" ifadelerini kullandı.

“Son yangınlardan sonra bu bölgeleri hızla ağalandırmaya başlayacağız”

Yanan orman alanlarının imara açılması söylemlerine yönelik konuşan Erdoğan, bu durumun Anayasa'nın 169'uncu maddesinde çok açık bir şekilde yer aldığını belirterek yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirileceğini belirtti. Yanan alanlarda farklı bir düzenlemeye gidilemeyeceğini aktaran Erdoğan şunları söyledi:

“Orada bir yapılanmaya gidemezsiniz. Bu yerlerde tarım ve hayvancılık da yapılamaz. Yanan alanların nasıl ağaçlandırıldığı ortada. Son yangınlardan sonra bu bölgeleri hızla ağalandırmaya başlayacağız. Bizim 19 yıllık iktidar dönemimizde yapmış olduğumuz ağaç dikimi 5 buçuk milyar adet. Vatandaşlar 'Bay Kemal'in yalanlarına itibar etmesin. Yanan ormanlarımız küllerinden yeniden doğacak. Bu alanlar en verimli şekilde ağaçlandırılacak, yeniden orman olacak. Ben İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. İstanbul'da ben belediye başkanlığını CHP'den aldım İstanbul kuraktı o zaman, biz geldik süratle ağaçlandırdık. Üstelik yetişmiş ağaçlarla ağaçlandırdık. 6 ay içerisinde ne olduğuna İstanbullular şaşırdı. Suyu da yok İstanbul'un. İktidara geldiğimiz günden beri orman varlığını artırmaya yönelik çalışmalarımız yeşil vatanımıza ne kadar önem verdiğimizi açıklıyor."

"Türkiye 2015 yılında orman varlığını artıran ülkeler sıralamasında dünyada 46'ncı sıradayken 2020 yılında 27'nci sıraya yükseldi" diyen Erdoğan, Türkiye'nin en çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında dünyada birinci olduğunu ifade etti.

“Çok açık ve net konuşmam lazım. THK devletin bir kurumu değildir”

THK uçaklarıyla ilgili tartışmalara yönelik de konuşan Erdoğan şunları söyledi:

“Çok açık ve net konuşmam lazım. THK devletin bir kurumu değildir. Bunu vatandaşlarımız bilmiyor. Vatandaşlarımız THK'yı devletin bir kurumu sanıyor. Vakıflar dernekler vs. varsa o da bunlardan biri. THK uçaklarına yönelik tartışma yeni bir tartışma değil" dedi.

“O dönemde kurumun arkasında CHP zihniyeti vardı, şimdi çıkıp THK'yı çalıştırmıyor diyorlar”

THK uçaklarının bakımını yaptırmayanların THK'nın eski yöneticileri olduğunu söyleyen Erdoğan, “THK devletin bir kurumu değildir. THK'nın elindeki uçaklara dair tartışma yeni bir tartışma da değil. Birkaç yıl önce kurumun elindeki uçakların yetersiz olduğunu, THK'nın mezarlığa döndüğünü söylemiştim. THK yetkilileri gerekli adımları atmadığı gibi çalışır durumdaki uçakların da bakımını yaptırmayarak hepsini çürümeye terk etmişler. Bunların 3 tanesi pert, 6 tanesi 'eh'. THK 1985'ten itibaren Orman İdaresi'ne yangın söndürme hizmeti vermiş. Bunun için de karşılığında çok ciddi bedeller almış devletten. Ama filosunu genişletme, mevcut uçaklarını modernize etme derdi olmamış. O dönemde kurumun arkasında CHP zihniyeti vardı. Şimdi çıkıp THK'yı çalıştırmıyor diyorlar. THK'yı çalışamaz hale getiren sizsiniz. Kurumun içine düştüğü durumu kurumu bu hale getirenlerin kara propagandalarıyla hükümete yöneltme çabalarını hayretle izliyorum" ifadelerini kullandı.

Afet Bakanlığı kurulup kurulmayacağına yönelik soruya Erdoğan, şöyle yanıt verdi:

"Bakanlık dediğiniz zaman çok büyük işler yapar anlamına gelmez. Önemli olan kurumların çok güçlü olması. Şu anda AFAD adeta bir bakanlık gibi çalışır halde ve İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Yönetim, ekip güçlü olduğu zaman AFAD'la çok şeyleri yapabiliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bu durumları biz düşündük. Tarım, Orman ve Hayvancılık şu anda bu işi başarılı şekilde sürdürdüğüne, AFAD başarılı bir yönetim ortaya koyduğuna göre bizim araç gereç vesaire ihtiyaçlarımız olması halinde onlarla takviye ederiz" dedi.

“Ofisini açacaksın, vergini ödeyeceksin, açmadığın takdirde bedelini ödeyeceksin”

Sosyal medya işle ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sosyal medyaya ben hiç olumlu bakmıyorum. Meclis'in açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir çalışma yapılması gereğine inanıyorum. Bunlar salim akılların veya aklı selimlerin hedefini saptırtıyor. Amerika'da bir Twitter olayı nelere vesile oldu. Türkiye'de senin ofisin yok, görevlendirdiğin elemanın yok. Öyleyse bunlara bunun bedelini ödetmemiz lazım. Ofisini açacaksın, vergini ödeyeceksin, açmadığın takdirde bedelini ödeyeceksin. Gerçek dışı bilgi ve haberlerle leke sürmeye çalışıyorlar. Bu yıkıcı faaliyetleri yapanlara bakıyor ve hiç şaşırmıyoruz. Hiç şaşırmadığımız gibi 'Bir bedeli olsun artık' diyoruz" açıklamasında bulundu.

“Onların gelişiyle 64 helikopter görev yapmış oldu”

Yangınla mücadelede uluslararası desteklere ilişkin konuşan Erdoğan, "Başta Rusya, Azerbaycan, İran, daha sonraki safhada AB'den İspanya desteklerini verdiler. Bu süreçte aynı şekilde yangın sürecinde onlarca ülkeden destekler geldi. Ukrayna sağ olsun desteğini verdik, ayrıca Ukrayna 3 tane uçak gönderirken 4 tane helikopter ile devreye girdi. Kazakistan, Gürcistan'dan destekler geldi. Bu uçaklar ve helikopterler farklı noktalardaki yangınları söndürme çalışmalarında aktif kullanıldı. Onların gelişiyle 64 helikopter görev yapmış oldu. Bu işimizi ciddi manada kolaylaştırdı. Yangın sürecinde onlarca ülkeden geçmiş olsun ve dayanışma mesajları aldık" diye konuştu.

“Hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir”

Sanatçılar girişimine ve bir internet platformunda başlatılan kampanyaya ilişkin ise Erdoğan, “Onların mesleği sanat. Hangi sanatsa sanatlarını icra etsinler, biz de onların başarı oranına göre saygı duyalım. Ama kalkıp da erken seçimmiş, şu andaki başkanlık sistemi doğru değilmiş, o bizim işimiz. Ömrümüzü bu işe verdik, siz anlamazsınız o işten. Hiçbir dijital mecra hukuktan azade değildir. Onlar da gereği gibi bunun bedelini ödeyecektir. Takma isimlerin arkasına saklanarak kişilere iftira, hakaret edilmesine, milli-manevi değerlere küfredilmesine, ayaklanma çağrılarına hiçbir şekilde müsaade etmeyiz, yargı sistemimiz de müsaade etmez. İtibar suikastı, hedef gösterme, ne ararsan bunlarda var. Planlı, programlı olduğu çok bariz olan bu tür kampanyalarla halkımız tahrik edilmeye çalışılıyor" ifadelerini kullandı.

“Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir”

Türkiye'nin göçmen politikasına ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Her şeyden önce biz biliyorsunuz göçmenlerle ilgili en önemli adımı Suriye'de attık. Göçmenlerle ilgili en önemli adımı Suriye'de attık. Suriye'den bize 4 milyona yakın göçmen geldi. Biz bunlara kapılarımızı açtığımız gibi bunlar içerisinden hakikaten meslek, sanat sahibi olan birçok Suriyeli de bizde vatandaş oldu. Afganistan durumu biraz daha farklı. Bizim şu anda gerek İran kapısından, gerek Irak'tan duvarlarımızı ciddi oranda yükseltiyoruz.

Buralardaki yükselen duvarlar düzensiz göçün ülkemize girmesini engellemek için. Tamamıyla sınırlarımız bu surlarla, duvarlarla örülüyor. Bu son gelişmeler gerçekten Afgan halkının içine düştüğü durum çok sıkıntılı. Taliban'la bunların yaşadığı süreç çok sıkıntılı. Bu konuda da bazı çalışmalar yapıyoruz. Taliban'la bazı görüşmelere varıncaya dek şu an da ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki ben bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir. Bizim bu tür şeylerde eğer üst düzeyde bunları kontrol altına alamazsak bu defa Afganistan'daki barışı sağlamamız da mümkün olmaz. Afganistan'da kendi soydaşlarımız durumunda olanlar da var. Bazı adımları atıp yanımıza kimleri alabiliriz, onların çalışmasını yapıyoruz. İlgili üst düzey yönetici arkadaşlarımı yurtdışına gönderdim bununla ilgili olarak. Aynı şekilde Katar'la bu akşam görüşmem oldu. Her şeyi savaşla, askeri olarak halledeceğiz diye bir şey yok. Askeriyenin veya savaşın geçerli olduğu yer var, bir de siyasetin, diplomasinin geçerli olduğu yer var. Benim siyaset anlayışım nereye kadar muvaffak olabilecekse orayı bizim başarmamız lazım. Şu anda Afganistan'da bu konumdayız. 35 milyon nüfusu olan bir ülke. Herkes şunu da bilsin ki Türkiye yol geçen hanı değildir. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil. 2021 yılında şu an itibarıyla 253 bin 300 civarında düzensiz göçü engelledik. 85 kilometrelik duvar çalışması İran sınırımızda devam ediyor. 79 km boyunca kamera ve algılayıcı sistemler inşa edildi. Düzensiz göç hareketleri sürekli olarak kamera sistemleriyle izleniyor. Bunun yanında termal kameralarla gece geçişleri önlenirken İHA'lar vasıtasıyla sınırlarımız kontrol altında tutuluyor. Emniyet ve Jandarma tarafından sınır bölgelerimize ve düzensiz göç rotası olarak belirlenen bölgelere ilave ekipler sevk edilmiştir. Bütün bu tedbirleri düzensiz göçü engellemek için alıyoruz. Birileri de içeride maalesef bu işi kabartmak için yalanla beraber bu adımları atıyorlar."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı televizyon programında korona virüs ile mücadele kapsamında aşılanmaya yönelik, “Covid-19 salgını ile mücadelede elimizdeki en güçlü silahımız şuanda aşı. Hastalığın ortandan kalkması için toplumun büyük kısmının hastalığa karşı bağışıklık kazanması şart. Biz toplumumuzun tamamının aşılanmasını istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk ortak yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Korona virüs ile mücadele kapsamında yapılan aşılar ve getirilmesi tartışılan aşı zorunluluğu hakkında insan hakları ihlali düşüncesine katılmadığını vurgulayan Erdoğan,

“Bir devletin görevi vatandaşının sağlığını korumaktır. Sağlığını koruması için gerekli olan ne ise hastanesinden tut ilacına kadar teminidir. Şuanda dünyada bizim sağlık oluşumunda ulaştığımız noktaya neredeyse benim diyen ülkeler ulaşamamıştır. Şehir hastanelerimizle birlikte biz zaten ülkemizi farklı bir yere taşımış durumdayız. Tabi Covid-19 salgını ile mücadelede elimizdeki en güçlü silahımız şuanda aşı. Hastalığın ortandan kalkması için toplumun büyük kısmının hastalığa karşı bağışıklık kazanması şart. Onun için vatandaşlarıma sakın ha bu oyuna gelmeyin diyorum. Ve biz toplumumuzun tamamının aşılanmasını istiyoruz. Buna göre de imkanlarımızı seferber ettik. Dağlara kadar hemşirelerimiz çıkıyor ve oralarda aşıları yapmaya hazır olduğunu söylüyor. Birçok metot kullanılırken maalesef bazıları da bu işin hala önüne geçmek istiyor. Ama biz de herkes gibi kendi aşımızı Türkovac olarak geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Ve bu aşılar kullanılmadan önce güvenlik testlerinden de geçiyor. Türcovac aşılarını geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Son günlerde artan vakaların aşılanma durumuna baktığımızda görüyoruz ki yoğun bakımda yatanların ekseriyeti aşı olmayanlar ve ya aşı sürecini tamamlamamış olanlar. Bu haldeyken anlıyoruz ki aşısızlar hastalığı daha ağır geçiriyorlar. Bütün vatandaşlarımızı ben aşı olmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.

Türkovac aşısı ile ilgili hastanelerin yoğun bir şekilde çalışmaya devam ettiğini belirten Erdoğan,
“Şuanda bunun 3. doz aşlamasındayız. Neticeleri, şuana kadar gayet güzel geliyor. Herhalde müjdeyi yıl dolmadan alacağız” dedi.

“Çocuklarımız okullarına hasret kaldılar”

Okulların açılması ile ilgili de konuşan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı'nın değiştiğini ve müjdeyi yeni Milli Eğitim Bakanı'ndan bu hafta pazartesi yapılacak kabine toplantısında müzakere edeceklerini bildirdi.
Erdoğan, “Kabine toplantısında kendisi bize sunumunu yapacak ve bu da o konular arasında yer alıyor aynı zamanda aşılarla ilgili çalışmalar yine bu konular arasında yer alıyor. Tabi temennimiz o dur ki yüz yüze eğitime geçebilmek. Yani bu konuyla ilgili Mahmut bey hazırlıklarını bu istikamette yapmışsa ve gerçekten okullarımızı açalım diyorsa biz de kabine olarak bu işe ikna olursak hayırlı olsun deriz çünkü çocuklarımız okullarına hasret kaldılar” dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun aday olma ihtimali üzerine sorulan soruya da cevap veren Erdoğan, bu tür bir şeyi düşünmekle sorumlu olmadığını ve bu durumun millet ittifakının sorunu olduğunu belirtti. Erdoğan,
“Onlar kendi aralarında kararlarını kendileri versinler. Biz Cumhur ittifakı olarak kendi aramızda konuştuk ve sağ olsun cumhur ittifakının bir diğer kanadı devlet bey bu işi zaten daha önce açıkladı. Partimin bunun hakkında kanaati belli. Dolayısıyla kamuoyunu bu tür şeylerle meşgul etmeyelim derim. Onlar nasıl düşünüyorlarsa o şekilde yola çıksınlar” şeklinde konuştu.

“Sayın Kılıçdaroğlu'nun hayatında dış politika var mı?”

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dış politika hakkında söylemleri ile ilgili soruya da yanıt veren Erdoğan, “Sayın Kılıçdaroğlu'nun hayatında dış politika var mı? Şu ana kadar girdiği bütün seçimlerden mağlubiyetle çıkmış bir kişi. Dış politika uluslararası camiada yapılır. Uluslararası camiada bay kemal nerede hangi dış politikayı yapmış? Biz uluslararası camiada dış politika ile yattık dış politika ile kalktık. Bay Kemal nerede hangi dış politikayı yapmış? Bunu konuşmayı bile ben zayi addederim” dedi.

Anayasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Erdoğan,

“Biz yeni anayasa ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ve son çalışmayı dün yaptık. Bu arada işin adeta koordinasyonunu yürüten arkadaşımız bütün son bilgileri dün heyetimizden aldı ve tekrar üzerinde çalışmasını yapacak ve son bir yani efradını cami ayarını mani diyebileceğimiz şekline dönüştürüp heyetimize bir sunum daha yapacak. Bu artık özetin özeti olacak. Bu arada tabi bize cumhur ittifakının bir diğer tarafı olarak MHP ta işin başında hazırlıklarını getirmişti. Bu hazırlıklar da yine heyetimiz tarafından onun üzerinde çalışıldı. Ben Devlet beyle bunu tekrar konuşacağım. Veyahut da Devlet beye bu hazırlığımızı takdim edip bu çalışmamızı istiyorum ki çok daha iyi bir noktaya taşıyalım. Ve beraberce de meclisin açılmasından önce aramızda bu hazırlığı adeta bitirme noktasına getirmiş olalım. Ama biz muhalefet partilerin de somut anayasa tekliflerini milletimizin önüne koymalarını istiyoruz. Aslında gönül arzu eder ki tüm metinler ortaya çıktıktan sonra meclis çatısı altında bunların müzakereleri yapılsın ve uzlaşmaya çalışılsın” dedi.

Seçim yasası ile ilgili yapılan çalışmaları da aktaran Erdoğan,

MHP'den arkadaşlarımızla benim belirlediğimi partimizden arkadaşlarım bir araya gelip çalışma yaptılar. Bu hafta içinde biz kendi aramızda değerlendirdik. MHP'den gelen görüşlü de alarak bunları birlikte arkadaşlarımızla değerlendirdik ortada bir yerde varacağız” şeklinde konuştu.

Yeni ekonomik destek paketleri ve mevcut durum hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, salgın boyunca sürekli destek paketleri açıkladıklarını hatırlattı. Erdoğan, “Dünyada zaten sürmekte olan siyasi ve ekonomik dönüşümü ekonomik olarak etkiledi. Ekonomik daralma bu etkilerden biridir. Türkiye sağlık hizmetlerinde olduğu gibi ekonomide de aldığı hızlı tedbirler sayesinde bu süreci kontrollü bir şekilde yürüttü. Küresel düzeydeki olumsuzluklara rağmen 2020 yılını yüzde 1,8 büyüme ile kapatarak gerçekten çok önemli bir başarıyı ortaya koyduk. Bu yıl ilk çeyrekte yakaladığımız yüzde 7'lik büyüme yılın tamamını gayet iyi bir seviyede kapatacağımızın habercisi. İktidarının ilk 18 yıllık döneminde ortalama yüzde 5,1 büyüme oranına ulaşmış bir yönetim olarak bu başarının bizim için tesadüf olmadığı açıktır. Gezi olaylarından beri yaşadığımız her hadisede ekonomimiz hedef alındığı halde hatta her hadisede ekonomimiz hedef alındığı halde biz bu neticeyi elde ettik. Salgın şartlarına rağmen yıllık ihracatımızın 200 milyar dolar eşiğini aşmış olması çok önemli. Salgın şartlarının el vermesi ile bir büyük sıçramayı da bu arada hayata geçirdik. Her ne kadar orman yangınları canımız acıtmış olsa da turizmdeki bu ivmeyi sürdürmekte kararlıyız. Salgından en çok etkilenen hizmet sektörünün de hızlı bir toparlanma içinde olduğunu görüyoruz. Devlet olarak bugüne kadar doğrudan yardımlar, hibeler ve destekleri, teşvikleri ertelemeler yoluyla her kesimden insanımıza da 700 milyar liraya yakın bir kaynak aktardık. Önümüzdeki günlerde de ihtiyaç sahibi her kesimin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Bizim petrol kuyularımız yok şimdi açtık. İnşallah bunlar netice verdi andan itibaren durum çok farklı olacak. Kazandığımız her kuruşu alın terimizle Çalışarak uğraşarak mücadele ederek kasamıza koyuyoruz. Milletimiz zenginleştikçe devletimizin de geliri artıyor. Dolayısıyla verdiği hizmetlerde artıyor. Bu bakımdan hep birlikte çok çalışarak hem kendimizi hem devletimizi güçlendirecek hedeflerimize adım adım yaklaşacağız. Tabi geçtiğimiz 19 yılda ülkemizi nasıl 3 kat büyütmüş ve zenginleştirmişsek 2023 hedeflerimize ulaştığımızda yeni ve çok daha büyük bir hamleyi hayata geçirmiş olacağız. İşsizlik rakamlarında da dikkat edin ülkemiz yaklaşık 2-2,5 puan daha düştü. İşsizlikte de Türkiye şuanda olumlu istikamette ilerliyor

Nihai olarak fındık fiyatları kg'da 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleşiyor”

Bu sene için fındık alım fiyatlarını da açıklayan Erdoğan, “Bugüne kadar Buğdaydan bakliyata ve çaya kadar pek çok ürünün alım fiyatlarını açıklamıştık. Ayrıca kuraklık sel yangın gibi felaketlerde zarar gören çiftçilerimizin ve hayvancılarımızın zararlarını da telafi ediyoruz. Fındık en önemli ihracat kalemlerimizden biri. Özellikle çay ile birlikte temel geçim kaynağı. Toprak mahsulleri ofisimizin 2021 yılı fındık alım fiyatlarını tüm milletimizle paylaşmak istiyorum. Fındık alım fiyatımız yüzde 50 sağlam iç esasına göre, Giresun kalite fındık için kg başına 27 lira, Levant kalite fındık için ise kg başına 26,5 liradır. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacaktır. Ayrıca çiftçilerimize verdiğimiz alan bazlı mazot ve gübre desteğini de kg da 2 lira olarak veriyoruz. Nihai olarak fındık fiyatları kg'da 29,5 lira ile 30 lira arasında gerçekleşiyor” cümlelerini kullandı.

“En düşük ücret 4100 liraya yükseltildi”

Kamu toplu iş sözleşmesinin bugün imzalandığını bildiren Erdoğan, “İşçilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Böylece asgari ücret ile 4 bin lira arasında ücret alan işçilere seyyanen 500 lira zam yapıldı. En düşük ücret 4100 liraya yükseltildi. En düşük ücret alana işçilerin aylıklarında 1217 liralık artış sağlandı. Toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan kamu işçilerinin tamamına birinci 6 ay için yüzde 12 ikinci 6 ay için ise yüzde 5 artı enflasyon farkı olmak üzere ücret zammı yapıldı. 4 bin liraya kadar olan işçi ücretlerinin artışı Yüzde 34 oldu. Sözleşme kapsamındaki işçilerin tamamında bu oran yüzde 25' ulaştı. İlk kez bu sözleşme ile kamuda hizmet zammı uygulamasına geçilmiş oldu. Bu zam yaklaşık yüzde 3' e tekabül ediyor. Sözleşme ile sosyal yardım, ikramiyeler ile birlikte ortalama aylık giyinik ücret aylık 9066 liraya yükseltilmiş oldu” dedi.

“Bugüne kadar yaptığımız özellikle altyapı yatırımları boşa çıkmadı”

Tokyo'da gerçekleşen olimpiyatlarda Türk sporcuların başarıları ilgili görüşlerini ifade eden Erdoğan,
“Şu anda 2020 deki bu başarımızla ilk defa Türkiye'nin böyle bir başarısı oluyor. Tüm olimpiyatların üzerine çıkmış olmaktayız.

Ve tabi her şeyden önce ilk defa farklı branş diyeceğimiz Mete Gazoz okçulukta bizim için bir tarih yazdı ilk altın madalyamızı bize Mete getirdi. Aynı şekilde Busenaz'da bayanlarda ilk defa bize altını getirmiş oldu. Demek ki bugüne kadar yaptığımız özellikle altyapı yatırımları boşa çıkmadı” dedi.
“Boş kalan kontenjanlar için ikinci ek yerleştirme yapılacak”
Üniversite sınavlarına giren öğrencilerin yerleştirmeleri hakkında ve düşürülen baraj puanları ile ilgili konuşan Erdoğan,

“YKS'de baraj puanlarının düşürülmesi hakkında da konuşan Erdoğan, “Genç kardeşlerim çok sayıda girme imkanını şimdi yakalayacaklar. Bu yıl YKS'ye giren gençlerimize tercih sürecinde merkezi ve ek yerleştirmeye ilave bir ek yerleştirme daha yapılması kararını aldık. Bu ilave ek yerleştirmede baraj puanı temel yeterlilik testinde eskiden 150 olan puan 140, alan yeterlilik testi ve yabancı dil testinde 180 olan puan 170 olarak uygulanacak. Tabi AYT, YDT puanı 180 ve üzerinde olan adayların merkezi ve ek yerleştirme işlemlerinde puan ve başarı sıraları korunacak. Tercih ve yerleştirme süreci buna göre yürütülecek. Boş kalan kontenjanlar için ikinci ek yerleştirme yapılacak. Bu imkanlardan TYT puanı asgari 140 AYT ve YDT puanı asgari 170 olan adaylar yararlanacak. Üniversitelerimizde bunların görüşülmesini YÖK yaptı. Bunun sorumlusu YÖK. YÖK bu işlerle uğraşıyor. Bir de daha önce ÖSYM'nin başında olan şimdiki Milli Eğitim Bakanım YÖK başkanım hepsi bir araya geldiler görüşmelerini yaptılar ve istişareleri yaparak millete açıkladılar” dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.