Erzurum Güncel- Meclis kulislerinde dün bir yandan çatı cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP içinde yarattığı çalkantının olası sonuçları tartışılırken, diğer yandan hem Ak Partililer hem de HDP’liler ana muhalefet milletvekillerine takılıyordu. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’ın CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’le, “Selamünaleyküm” diyerek merhabalaşması, muhafazakâr kökenli bir cumhurbaşkanı adayıyla yola çıkmaya karar veren CHP yönetimine verilen mesajlardan sadece bir tanesiydi. Bir köşede, Ekmel’le Kemal’in Arapçada aynı kökten gelen kelimeler olduğu diyalogları sürerken, bir başka köşede CHP’liler Anadolu halkının, sonu, “eddin” ile biten isimlere çok aşina olduğunu anlatıyordu. Ekmeleddin İhsanoğlu isminde karar kılınmasının MHP’liler açısından ciddi bir iç huzursuzluk yaratmadığı dünkü manzaradan da belli oldu. CHP cephesinde ise bu isme şiddetle karşı çıkanların önceki akşam saatlerinden itibaren toplantı üzerine toplantı yaptıkları, Cumhurbaşkanlığı adaylığını istediği belirtilen Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın tutum belirlemeye çalıştığı konuşuluyordu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, “Siyaset sorun üretmez, sorun çözer. Ön yargıları bir tarafa bırakacağız” diyerek, “işimize bakalım” mesajını verirken, Baykal salonda yoktu. ‘Arayış meyvesini verdi’ Dün Meclis koridorlarında nabız tutarken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ayaküstü de olsa sohbet olanağı bulduk. Grup toplantısında, uzlaşma arayışlarının meyvesini verdiğini söyleyen Bahçeli, “Ortadoğu ve İslam ülkelerini çok iyi tanıyan Sayın İhsanoğlu’nun, bölgesel sorunların inanılmaz oranda fazlalaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanı olması Türkiye için bir şans olup hepimizi sevindirecektir. 12. Cumhurbaşkanı adayımızın mutabakata dayalı olarak belirlenmesi demokrasi kültürümüzü olduğu kadar milli birlik ve kardeşliğimizi de güçlendirecektir” demişti. Bahçeli’ye, “Cumhurbaşkanı’nı ilk kez halk seçecekken, İhsanoğlu’nun aktif siyasetin dışından gelmesi bir dezavantaj oluşturmaz mı?” diye sorduğumuzda şu yanıtı aldık: “Burada, milletvekilliği seçimlerinden sonra TBMM’ye gelenlerde daha evvelden bir siyasi kimlik var mıydı? Yoktu. Demek ki kendisi de siyaseti öğrenecek.” MHP lideri, CHP ile birlikte nasıl bir kampanya yürütüleceği konusunun henüz tam olarak netleşmediğini, önümüzdeki günlerde şekilleneceğini söyledi. MHP ve CHP cephesinden, İhsanoğlu’nun sadece iki partinin değil, istişare edilen kesimlerin tümünün ortak adayı olduğu yolunda vurgu yapılıyor. Bahçeli, “Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi ile de konuştunuz mu?” sorusuna, “Onlarla görüşüyoruz zaten” yanıtını verdi. MHP lideri, “İhsanoğlu ismine destek verdiler mi?” sorumuzu ise, “Onlar ‘yetkili organlarımızda görüşülecek, ondan sonra düşüncelerimizi açıklayacağız’ diyorlar” diye yanıtladı. ‘Biz de deneyim kazanacağız’ Bahçeli, “Ortak aday gösterdiğiniz CHP içinde Ekmeleddin İhsanoğlu ismine itirazlar var. Bu çalkantı süreci sıkıntıya sokar mı?” sorusu üzerine, “Bilemiyorum. Tabii biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç meselesiyle ilgilenmiyoruz. İnşallah Ekmeleddin Bey’le hayırlı sonuçlar olacak, öyle inanıyorum” dedi. İhsanoğlu ile ipi göğüslemek için her türlü gayreti göstereceklerini kaydeden Bahçeli, “Üzerimize düşen her şeyi yapacağız. Bu seçim ilk defa uygulamada olduğu için burada yeni yeni deneyimler de kazanacağız. Ama sonuç almak için her türlü gayreti göstereceğiz” ifadelerini kullandı. ‘Telkinim tesirli olmuş’ MHP liderine, hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, konuşmalarında İhsanoğlu’nun adaylığı konusuna özellikle girmemelerini nasıl değerlendirdiğini de sorduk. Şu espriyle yanıt verdi: “İki gün evvel, ‘fazla konuşmayınız’ diye bir telkinim olmuştu, acaba o mu tesir etti dersiniz...” Bizde su akar yolunu bulur Dün, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’le de sohbet ettik. Tekin, parti içindeki tartışmaların kısa sürede durulacağından emin konuştu: “Biz başkanlığa mı razı olacağız, cumhurbaşkanı mı seçeceğiz? Soru bu. Parti içinde farklı düşünenler olur. Biz, AKP gibi değiliz. 17 Aralık CHP’de olsa darmadağın olurdu bu parti. İçimizde eleştiriler olur ama bu sorun haline gelmez. Mesela bugün gazeteleri okuyan bazı arkadaşların, İhsanoğlu konusunda algıları değişti. Burada da su akar yolunu bulur. Tansiyon, günler içinde düşer. CHP gibi kendi içinde demokrasiyi işleten bir partide belli kesimlerin tepki göstermesi normaldir. Adayı tanıdıklarında tepkilerin anlamsız olduğu anlaşılacak. Bu konuda 5 araştırma yapıldı. Toplumun yüzde 95’i tarafsız bir cumhurbaşkanı istiyor.” Tekin, sağdan, muhafazakâr kökenli bir ismin adaylığının geniş toplum kesimlerinde, Anadolu’da sorun yaratmayacağını vurgulayarak, şunları söyledi: “Laiklik konusunda kaygısı var mı? Yok. Cumhuriyetin değerleri ile sorunu var mı? Yok. Son derece laik, cumhuriyet değerlerine sonuna kadar sahip çıkan bir isim Ekmeleddin Bey. Turgut Özal’ın sağcılığı ne kadar ise onun da sağcılığı o kadardır. Türkiye, Erdoğan ile dış politika yürütürse ne olur? Ortadoğu’daki bu ateşin böyle devam etmesi mümkün mü? Bu adayı bu açıdan da değerlendirmeniz gerekir. İhsanoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği görevi boyunda ne Alevi toplumlara, ne Kürtlere ne laik kesimlere karşı en ufak negatif bir ifade kullanmamıştır. Bunlara ilişkin hassasiyetleri üst düzeydedir.” Tekin, “Toplumda büyük uzlaşıya ihtiyaç vardı. CHP de bu uzlaşının mimarı olmuştur” görüşünde. Bu uzlaşının sonuç alıp almayacağını hep beraber göreceğiz. Serpil Çevikcan / MİLLİYET