1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. Partiler şoktan kurtuldu mu!
Partiler şoktan kurtuldu mu!

Partiler şoktan kurtuldu mu!

Erzurum’da partilerin adaylarına tepkiler çığ gibi büyükken, bugün yerini sükunete bıraktı. İşte Mehmet Şener, Erzurum’un siyaseteni yazdı…

A+A-

Erzurum Güncel- İşte Mehmet Şener'in o yazısı... Çevir kazı yanmasın… Listelerin açıklanmasının üzerinden saatler hatta günler geçince, o ilk şiddetli tepkilerin yerini daha suhuletle yapılan yorumlar, eleştiriler alıyor. Dikkat ettim dün akşam saatlerinde tabiri caizse sanal bir kıyamet yaşanıyordu. Kimileri arzu ettikleri isimleri listede görmediği için, kimileri de listedeki isimleri zayıf bulduğu için veryansın ediyordu. “Bir daha oy vermeyeceğim” şeklinde başlayan tehdit yüklü tepkilerin yerini, dün “acaba” ile süren ve daha mutedil olan ifadeler almıştı. Besbelli ki, sokak ilk dalganın şokundan çabuk kurtulmuştu! Şimdi daha soğukkanlı değerlendirmeler yapılıyor ve o çok kızgınlar hariç, herkes yeniden kendi yerine dönüyor. Dün gelen tepkileri ve birebir yaptığım görüşmeleri dikkatlice analiz etmeye çalıştım. Ortaya çıkan geçici sonuç şu: -Mademki parti yöneticileri böyle bir tasarrufta bulundular. Demek ki bir bildikleri var. Sabırlı olup süreci izlemek lazım… Bu bakış açısı aslında tipik bir ayidiyet duygusu. MHP’deki karşılığı ise, “Liderimin yanlışı benim doğrumdur” Önceki seçimlerde de böyle olmuştu. İnsanoğlu olup bitenleri çarçabuk unutuyor ama arşivler ortada; 2002 seçimlerinde de onlarca kişi aday adayı olmuş, yapılan ön seçimde birileri ilk onda yer almıştı. Fakat aday listeleri açıklandığında görmüştük ki, bırakın ilk on’u, ilk yirmiye bile giremeyenler aday gösterildi. Keza 2007 genel seçimleri ve son yerel seçim… Taban ne derse desin, tavan bildiğini okuyor. Temayül yoklaması, mülakat veya anket; hepsi hikaye… Çeşitli ilişkiler, mektuplar, himmetler, selamlar devreye girince akan sular duruyor! Önceki seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de manzara aynı. Değişen tek şey, isimler ve takvim… Görüyorum ki, vatandaş da artık işe uyanmış! Adam bakıyor ki, tepki göstersen de nafile; nasıl olsa bu isimler seçilecek. O halde tornistan edip seçilecek adamların yanında yer alalım. Bu portreyi çok iyi bilen parti patronları da, ilk gün kopan kıyameti ciddiye almıyorlar. Adamlar haklı çıktı. Önceki akşam küfür edenler, dün “yetmez ama evet” noktasına gelmişti. MHP için de aynı şey geçerli… Oktay Öztürk’ün kontenjandan liste bir’e konulacağı son üç dört günden beri biliniyordu. Bu yüzden de bazı partililer yüksek sesle itiraz etmişti. Fakat sonuç değişmedi Öztürk liste bir’den çıkıp geldi. Erzurumlu mu, Sarıkamışlı mı gibi tartışmalar zaten salakça şeyler… Sorulması gereken asıl soru dururken, kişilerin nere doğumlu olduklarına bakarsak, esası atlamış oluruz. Adam mıdır, değil midir? Cevabı aranması gereken soru bu olmalı… Yahut da şu nokta niye kimseyi rahatsız etmiyor: AK Parti, Ankara’da yaşayan insanları vekil adayı göstermeyi başından beri çok seviyor. Bu kez de aynısını yaptı. Dikkat edin adaylardan (İbrahim Aydemir hariç) hiç biri Erzurum’da yaşayan kimseler değil. Hatta bazı adaylar muhtemelen en son on yıl önce Erzurum’u görmüştür. Buna rağmen, aday olup vekil seçiliyorlar. Aslında sorgulanması gereken bir husus… Bu şehrin karını-kışını yaşayan ve düğününde cenazesinde bulunan aday adayları yerine, Erzurum’u en fazla türkü dinleyerek yaşayanların ısrarla tercih edilmesi acaba hangi mübarek hikmete işaret ediyor olabilir? Ben kişilerin nereli ve hangi kökene sahip olduğuna değil, adam mıdır değil midir, şeklinde ele alınması gerektiğine inanıyorum. Şurası muhakkak ki, partiler halkın tercihlerine saygı gösterip o doğrultuda amel etmeliler. Lakin uygulama tam tersi. Halka yalancıktan soruyormuş gibi yapıp, bildiklerini okuma uygulaması bizim siyaset yapma anlayışımızın tabii bir sonucu… Vatandaş da bu duruma aslında bilerek lades diyor. Tepkilerin dinmesi ve adayların sahiplenilmek istenmesi de bu vasıldan… Kimse kimseyi kandırmasın; başından beri bizler, şimdi de daha geniş bir kitle biliyor ki, adayların tespiti çoğunluğun tercihine göre değil, el öptürenlerin hususi isteklerine göre düzenleniyor. Bu sebeple herkes otursun oturduğu yerde… Nasılsa 12 Haziran’da gidip paşa paşa oyumuzu vereceğiz… Sonra da, “Sayın vekilim hürmetler” diyerek, dört yıl sürecek bir bağlılık göstereceğiz. Böyle değil mi çıplak gerçek? “Hayır değil” diyorsanız, bana son dört seçimin izahını yapın… AK Parti’de aynı MHP de… Erzurum’da başka parti olmadığı için bilmiyoruz öbürlerinde durum nasıl! Artık herkes öğrenecek; bir kimsenin aday olması için ne kuvvetli bir özgeçmişe ne de müktesebata gerek yok! Varsa elinizde okkalı bir mektup; işiniz tamamdır. Hiç endişe etmeyin nasılsa herkes selam çakacaktır size; yeter ki mektubunuz olsun… Siyaset bu hemşehrim, işine gelirse!

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.