1. HABERLER

  2. KÜLTÜR/SANAT//MAĞAZİN

  3. Yahya Kemal’in hiç bilinmeyen şiiri bulundu
Yahya Kemal’in hiç bilinmeyen şiiri bulundu

Yahya Kemal’in hiç bilinmeyen şiiri bulundu

Büyük şairin 18'inde yazdığı mısralar 120 yıl sonra keşfedildi: Yahya Kemal’in hiç bilinmeyen şiiri bulundu

A+A-

Erzurum Güncel- Büyük Türk şairi Yahya Kemal’in 18 yaşında Üsküp’te yazdığı, varlığı bilinmeyen bir şiiri 120 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Şairin ilk şiiri ‘Hatıra’dan sonra Musavver Terakki dergisinde yayımlanan ikinci şiiri olan ‘Hüsn-Gönül’ adlı eser, daha önce de Ömer Seyfettin’in kayıp ‘Cambazın Aşkı’ hikayesini keşfeden Serkan Tuna tarafından bulundu. KARAR’a konuşan Tuna, şiiri Türk Kültürü dergisinde yayımlanan makalesi ile ilgililere sunduğunu belirtti.

SALİHA SULTAN

KARAR’ın Aralık 2020’de Ömer Seyfettin’in varlığı bilinen fakat o güne dek bulunamayan ‘Cambazın Aşkı’ hikayesini keşfini duyurduğu doktora öğrencisi Serkan Tuna, şimdi de Yahya Kemal’in bilinmeyen bir şiirini gün yüzüne çıkardı. Büyük Türk şairinin ilk şiirlerini yayımladığı bilinen Musavver Terakki dergisinin 1902 tarihli sayısında bulunan bir kıtalık ‘Hüsn-Gönül’ adlı şiirde şairin ‘Agah Kemal’ imzası ve Üsküp’ten notu bulunuyor. Şiiri keşfeden Tuna, eseri Türk Kültürü Dergisi’nin 60’ıncı yıl sayısında yayımlanan ‘Yahya Kemal’in Gözden Kaçmış Bir Şiiri Üzerine’ adlı makalesiyle Türk şiiri araştırmacılarının ilgisine sundu.

 

16.jpg

‘KÜLLİYATLARI ARAŞTIRDIM BULAMADIM’

Keşfi hakkında konuştuğum Tuna, şiiri Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Öğrencisi olduğu sırada tez çalışmasıyla gün yüzüne çıkardığı Ömer Seyfettin’in ‘Cambaz’ hikayesinin de yer aldığı derginin sayfalarında bulduğunu kaydetti. Tuna, şunları aktardı: “KARAR Ömer Seyfettin’in hikayesi hakkındaki makalemi de o dönem gündeme taşımıştı. O makalenin ardından tezimi bitirme aşamasındaydım. Ömer Seyfettin hatırlarsanız Cambaz’ı ‘C. Nazmi’ müstearıyla yayımlamıştı. Yahya Kemal’in ise ilk şiirlerinde direkt kendi adını ‘Ahmet Agah’ ismini kullandığı biliniyor. Ömer Seyfettin’in hikayesini bulduğum Musavver Terakki dergisini incelerken bu isimle yayımlanan bir dörtlük de görmüştüm. Ancak doktora sınavım vardı ve Ömer Seyfettin makalemden sonra şiirle o sırada ilgilenemedim. Ancak zihnimde kaldı.” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde doktora programına kabul edildikten sonra şiiri araştırmaya başladığını söyleyen Tuna, şu ayrıntıları paylaştı: “Öncelikle bu şiir daha önce bir yerde yayımlanmış mı diye araştırdım. Yahya Kemal konusunda malumunuz günümüzde üç önemli külliyat var. Sermet Sami Uysal, Kazım Yetiş, Alim Kahraman’ın hazırladığı çalışmaları inceledim. Yahya Kemal’in kendi anılarına, hakkında yayımlanmış makalelere baktım ancak dergide gördüğüm ‘Hüsn-Gönül’ şiirini hiçbirinde bulamadım. Ardından 1998’de Alim Kahraman tarafından yazılmış bir makale buldum. Kahraman hoca Musavver Terakki dergisini incelemiş o yıllarda, dergide yayımlanan diğer şiirleri bulmuş ama bu şiire, ‘Hüsn-Gönül’e yer vermemiş. Göremeyince hoca bilerek mi almadı, yoksa bu şiir Yahya Kemal’in değil mi diye şüpheye düştüm. Kahraman hocayı aradım ve durumu aktardım. Hoca çok heyecanlandı, müthiş bir tavır sergiledi, çalışmayı hatırladığını ama kendi çalıştığı katalogda bu bölümün eksik olabileceğini söyledi. Hocanın çalıştığı yerde Musavver Terakki’nin ikinci sayısı yokmuş meğer, bunu teyid ettik.”

 

‘OKUMASI BEŞ DAKİKA AMA YAZMASI 1,5 YIL SÜRDÜ’

Tuna, Kahraman ile yaptığı görüşmenin ardından, Üsküp’te bulunduğu gençlik döneminde Muallim Naci, Recaizade Mahmut gibi dönemin şairlerinden esinlendiği ve nazireler yazdığı bilinen Yahya Kemal’in ‘Hüsn-Gönül’ şiirinin bir esin kaynağı olup olmadığını araştırdığını da vurgulayarak, şunları aktardı: “Yahya Kemal’in ‘Hüsn-Gönül’ şiirine dair Muallim Naci’nin, Recaizade Mahmut Ekrem’in, Abdülhak Hamid’in ve Ziya Paşa’nın şiir külliyatlarını inceledim, ancak bir esinlenme bulamadım. Yahya Kemal’in herhangi bir yerden esinlenmeden yazdığı bir şiir olduğunu düşünüyorum.” Araştırmalarının ardından kaleme aldığı makaleyi Ahmet Hamdi Tanpınar çalışmaları ile bilinen Prof. Dr. İbrahim Şahin’e ilettiğini aktaran Tuna, onun da kendisini Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden, eski Türk dili çalışmalarının öncü isimlerinden Prof. Dr. Ferruh Ağca’ya yönlendirdiğini kaydederek, yayımlanma sürecini şöyle aktardı: “Ferruh Ağca hocamız da heyecan duydu ve en uygun hakemli dergi olarak Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü tarafından yılda iki sayı yayımlanan Türk Kültürü dergisi olduğunu belirtti. Ardından 60’ıncı yılını kutlayan derginin Haziran-Temmuz sayısında makale yayımlandı.” Ardından 60’ncı yılını kutlayan derginin Haziran-Temmuz sayısında makaleyi yayımlandı.” Sözlerini, “Okuması beş dakika ama bu makalenin yazım süreci 1,5 yıl sürdü” ifadesiyle sürdüren Tuna, sözlerini şöyle tamamladı: “Ömer Seyfettin, Yahya Kemal gibi Türk edebiyatının iki dev isminin kayıp eserinin bana denk gelmiş olması gurur verici. Makaleye de çok güzel tepkiler oldu, özellikle lisansüstü öğrenciler çok büyük ilgi gösterdi. Makalenin yayımlanmasında emeği geçen hocalarım başta olmak üzere, yayımlandıktan sonrda büyük ilgi gösteren herkese teşekkür ederim.”

 

14.jpg

‘SÜRELİ YAYIMLARDAKİ KATALOGLAMA SORUNUNA ÇÖZÜM LAZIM’

Alim Kahraman’ın 1998’deki çalışması sırasında kataloglamadaki eksiklik yüzünden Yahya Kemal’in ‘Hüsn-Gönül’ şiirini gün yüzüne çıkaramamış olması, akıllara süreli yayımları kataloglama meselesi bugün ne durumda sorusunu getiriyor. Tuna, bu soruma şu cevabı verdi: “Türk edebiyatında hala gün yüzüne çıkmayan birçok metin olduğunu düşünüyorum. Bir Türk edebiyat tarihi hazırlanmak istendiğinde bugün de en büyük sorun yeterli kataloglanmanın olmaması sorunu. Yani bu sorun hala devam ediyor. Erzurum Seyfettin Özege Kütüphanesi’nde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’nda kataloglama var ama hepsi maalesef parça parça. Bu katalogların bir düzene sokulması şart. Özellikle Cumhuriyet öncesi süreli yayımlardaki kataloglamalar çok önemli, Osmanlı Türkçesi metinlere daha bir dikkat edilmeli. Yahya Kemal benim karşıma Ömer Seyfettin çalışırken çıktı. Hiç bulamayabilirdik de.”

Yahya Kemal’in 120 yıl sonra keşfedilen ‘Hüsn-Gönül’ şiiri A(hmet) Agah (Üsküp’ten) ismiyle 20 Mart 1902 tarihli Musavver Terakki mecmuasının ikinci sayısında ‘Bir Kıt’a’ üst başlığıyla yer alıyor. Şairin Osmanlı Türkçesi kaleme aldığı şiir, günümüz Türkçesi ile şöyle:

Hüsn-Gönül
Hüsnün senin bir afet-i sevda-şikârdır
Gönlüm benim o dâmda hâlâ şikârdır
Gönlümde aks-i tâbiş-i hüsnünle ey peri
Nûr-i tecelliyât-ı Hüda aşikârdır
(Güzellik-Gönül
Senin güzelliğin sevda avcısı bir afettir
Benim gönlümse o tuzakta hala bir av
Ey peri, güzelliğinin o parlak yansıması
Gönlümde Allah’ın tecellilerinden yansıyan nur olarak aşikardır
)

15.jpg

ŞAİR HENÜZ ÜSKÜP’TEYKEN İSTANBUL’DA YAYIMLANDI

1884’te Üsküp’te doğan Yahya Kemal’in, klasik şiirin gölgesinde yazmış olduğu bir şiirini İstanbul’da faaliyet gösteren ve basın hayatında dördüncü yılını geçiren Musavver Terakki mecmuasına gönderdiği biliniyor. Şairin yayımlanan ilk şiiri olarak bilinen ‘Hatıra’ adlı eser, 10 Ekim 1901 tarihli dergide yer alıyor. Derginin beşinci yılında, 1902-1903 yılları arasında Yahya Kemal’in birden fazla şiirine yer verildiği görülüyor. ‘Hatıra’nın ardından şairin sırasıyla ‘HüsnGönül’, ‘Gazel’, ‘Bedir Yahut On Gazele Nazire’, ‘Tasvir-i Hakiki’ şiirleri dergide yer alıyor. Yahya Kemal’in bu ilk şiirleri şairin Üsküp dönemini yansıtıyor. Yahya Kemal, mecmuaya şiirlerini gönderirken gerçek adını kullanmayı tercih ederek yazıldığı yer olarak Üsküp’ü işaret ediyor. Serkan Tuna, makalesinde şairin, İstanbul’a geliş tarihi 1902’nin Nisan ayı olduğu için, ‘Hüsn-Gönül’ şiiri yayımlandığında hala Üsküp’te bulunduğunu kaydediyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.