1. YAZARLAR

  2. Mehmet ŞENER

  3. CEVAP VER EFENDİ!
Mehmet ŞENER

Mehmet ŞENER

Yazarın Tüm Yazıları >

CEVAP VER EFENDİ!

A+A-

Kim ne der bilemem. Lâkin kişisel kanaatim şudur ki: FETÖ ile mücadele, bu ülkenin Kurtuluş Savaşı öncesi başlattığı Milli Mücadele kadar değerli ve bi o kadar da sonuçları bakımından elzem bir mücadeledir. Böyle düşünmeyenler, hatta şu son günlerde olduğu gibi meseleyi, istiskal etmek suretiyle sulandırmak isteyenler var elbette... Olsun; değil mi ki... Her koyun kendi bacağından asılır. Nasılsa tarih, bugünün karnesini çıkardığında, kimin kaç okka çektiğini de zikredecek, kimlerin nasıl sütre arkasına gizlenerek, "...bekleyip görelim, hangi taraf kazanırsa onlardan yana oluruz" dediğini de... Başka bir deyişle hem maşeri vicdan, hem de toplumsal hafıza, tıpkı MOBESE'ler gibi geleni de gideni de, kaçanı da, adam gibi dik yürüyeni de an be an kaydetti. 15 Temmuz akşamı ve sonrasında 300'e yakın insanın şehit düşmesini, yüzlerce insanın da yaralanıp sakat kalmasını unutarak, şimdi "FETÖ seviciliği"ne soyunan bir takım adamlar, cımbızla seçtikleri yanlışlara zoom yaparak, sanki bütün bir mücadele "sakat"mış gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar! Derslerine çok iyi çalışmışlar: Milleti, hümanist yanından avlamanın derdindeler... Teröristbaşı da zaten 15 Temmuz'dan beri tam bu noktaya ateş edip duruyor: Kendinizi acındırın, çoluk çocuğunuzu öne atarak insanların yumuşak yanlarına hücum edin, "öldük, mahvolduk" deyin, karılarınız ekranlara çıkıp seller gibi gözyaşları akıtsın. Çocuklarınız çöplerden ekmek arasın!.Böyle yapın ki hükümetin zecri uygulamaları toplumda karşı tepki doğursun!" deyip duruyor... Görüyorum ki teröristbaşının bu taktiği kısmen de olsa tutmuş! 15 Temmuz gecesi halkın üzerine mermi ve bomba yağdıran hainler, bazı kesimlerin gözünde artık, "...aslında bu çocuklar bu kadar da kötü değilmiş" noktasına gelmeye başladı! Zaten Amerika ve bir çok Batı ülkesi inanıyor ki, 15 Temmuz'daki darbe girişimini, FETÖ değil, bizzat AK Parti hükümeti, hatta daha özelde de Tayyip Erdoğan tertipledi! İçimizdeki kimi aklıevveller, bu şer odaklarının, çirkef öğüten değirmenlerine kova kova irin taşıyıp duruyor! Bugün, "...kurunun yanında yaş da yanmasın" diyorlar yâ, aslında bu, bir kaç ay sonra söyleyecekleri, "... üzgünüz, meğerse FETÖ diye bir örgüt de, tehlike de yokmuş" sözüne kılıf hazırlamaktan öte bir şey değil! Birader, size kim diyor ki, suçsuz kimseleri de suçluymuş gibi hapse tıkın, hayatını karartın, çoluk çocuğunu zelil ve mağdur edin... Niye suçsuza dokunuyorsun ki zaten... Ama biliyoruz ki, bu çıkışın zamirinde; FETÖ'yü aklama, en azından meseleyi sulandırma ve basitleştirme çabaları var! Hani son günlerde televizyonlara her gün çıkan mısır püsküllü bir meczup var. Diyor ya, "... Kurtuluş Savaşı diye bir şey olmadı. Hatta Mustafa Kemal ne Erzurum'a ne de Sivas'a hiç gitmedi." Dikkat edin o mısır püsküllü meczup, hem de AK Partili televizyonlarda çok büyük bir ilgi ve teveccüh görüyor. Görün bakın bugün olmasa bile bir kaç ay sonra, birileri de çıkıp yine aynı kanallarda, "...15 Temmuz'da kimse darbe girişiminde bulunmadı, onlarca kimse ölmedi, yüzlerce kimse de yaralanmadı. O gece, yalnızca bir kaç serseri bir maceraya kalkıştı o kadar" diyecek... Kimse kusura bakmasın ama, gördüğüm kadarıyla gidişat tam da budur... "Kurunun yanında yaş yanmasın" diyorlar? Sizi temin ederim ki, gerçek niyetleri şu: Bırakın yaşı filan efendim, kuru da yanmasın FETÖ de! Yani onların "yaş" diye bir dertleri yok. Onlar rol icabı, "suçlular yanmasın" diye kendilerini parçalıyor! "Yaş", onlar için sadece önlerine kalkan yaptıkları bir "araç" o kadar... İslam hukukunun başlıca kurallarındandır, "masum bir insanın bir gün boyunca hapis yatmasındansa, suçlu birinin salıverilmesi daha evladır." Boşuna adres saptırıp durmanın bir manası yok... Kimsenin, "..berber efendi, benim sakalım ak mı, kara mı" diye sorma lüksü olmamalı. Zira: Değil mi ki, önüne dökülen kıllar, akı da gösteriyor karayı da! Kimler bu iddia ve mücadeleden vazgeçer bilemem; ayrıca hiç de umurumda değil. Bendeniz, "FETÖ ile mücadele etmenin" bu ülke için hava ve su kadar elzem olduğuna inananlardanım. Muhtemelendir ki, sonunda bu yolda yalnız kalacak kişilerden biri olacağım... Anlayacağınız, tıpkı azılı FETÖ'cüler gibi ben de karşı tarafın kesin inançlısıyım... Diyorlar ki, "kurunun yanında yaş yanmasın ya da şahla piyon aynı torbaya doldurulmasın!" On numara bir dilek... Kim ki buna itiraz ederse, ya psikopattır ya da aklını FETÖ militanları gibi bir başkasına rehin vermiş bir zavallıdır. Elbette ki bir suçlu layık olduğu cezaya çarptırılsın, sonuna kadar evet; ama beraberinde bir masum da yanmasın... Bu, her şeyden önce dinimizin bir emridir. Aksini düşünmek bile insanı imansız kılar... Fakat görüyorum ki, meselenin iç yüzü hiç de masum insanları kurtarmak değil. Meselenin iç yüzü, FETÖ'yü aklamak, yeniden suç şebekesine kamusal hayat alanı açmak ve eskiden olduğu gibi yeniden ülkeyi onlara teslim etmektir. Bütün samimiyetimle diliyorum ki, bu "zan"lımdan ötürü feci biçimde yanılmış olayım...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.